Edanur ISMAIL

Tarih: 02.06.2023 18:46

Bir Öğrenci Bakışından Eğitim Sistemi

Facebook Twitter Linked-in

 Biz öğrenciler, okulda ailemizle geçirdiğimiz vakitten daha fazla zaman geçirmekte ve bu sisteme ait hissetmediğimiz noktada bu sistemden kopmaktayız. Bu kopuşu engellemenin yolları neler olmalı diye bir düşünürsek sisteme bizim de ait hissetmememiz olabilir. Bunu sağlamak için bilgiler uygulamalı olmalı çünkü uygulama karşılıklı bir etkileşimi sağlar ve o derse bir bakma ihtiyacı uyandırabilir. İlgiyi o noktada toplayabilmek için konunun bir noktasından yola çıkarak başka konularla ilişki kurulursa eksik noktaların tespitini daha da kolaylaştırabilir. Şemalar, özetler ve sorular derslerde var fakat yeterli değil, bu versiyonların farklılaştırılması ve çoğaltılması püf noktaları daha iyi kavramamızı sağlayabilir. Matematik dersinin ÖSYM formatına doğru biraz daha evirilmesi öğrenciye yüklenen sorumluluğu sadece öğrencide bırakmak yerine paylaşma sonucunda biz öğrencilerdeki kaygıyı azaltabilir. 

Alan seçiminde sadece öğrencinin seçtiği derslere yer verilmesi alan ders sayılarının artmasını bu da görülen soru formatlarının artmasını sağlar. Bu da genel sınavlarda öğrenci başarısını arttırır.

Teknolojinin etkisi artık dersler için daha önemli hale geldi. Öğrencilerin artık eskisinden de fazla dikkatini çeken teknolojiyi derslerde etkin kullanabilmek aradaki kopuşu engelleyebilir. 

Dil dersleri için bu sistemde ayrıcalıklı bahsetme gereği hissettim. Okullarda fazla ders sayıları ayrılmasına rağmen öğrencilere benimsetilemeyen derslerden biridir. Bu dersler konuşma ağırlıklı olması gerekirken hep kitap ve gramer yoluyla konuşmak yerine yazarak ilerliyoruz. Ama bir dili en iyi öğrenebilmenin yolu ona maruz kalmak. Biz bu ayrıntıları fark edemediğimiz için ülkemizde dil eğitimini eğitim sistemi içerisinde sağlayamıyoruz. 

Konu tekrarı bilinci biz öğrencilerde oturmadığı için kitabı açmamızı sağlamamız amacıyla yapılan ödevlendirmeler kitabı aynen yazdırmak yerine mesela akşam bu kısmı en az yarım sayfa özetle şeklinde vermesi daha kaliteli olabilir. 

Eski kredili sistem geriye getirilmelidir ya da yurt dışında olduğu gibi ortaokul, lise ve üniversite lisans 3 yıla indirilmelidir. Böylece genç ve dinamik meslek gruplarının oluşması sağlanacak ve bu da ülkemizi daha ileriye taşıyacaktır. 

Kitap okumak yaşamın bir parçasıdır, genel olarak insanlara hayata bakış açısı ve sınırsız hayal kurma gücü kazandırır . Bu alışkanlığın kazanılmasına önem verilmeli ve bir zorunluluk değil bir zevk olduğu hissi verilmelidir. Edebiyat ve Türkçe dersleri de kitap okuma ağırlıklı olmalıdır. 

Sınavlar olmalı fakat sürekli sınavların hatırlatılması öğrencilerin stresli olmasına neden olduğu için sınav adı altında çok fazla kullanılmak yerine ders bazlı öğretmenler tarafından değerlendirme şeklinde olması öğrenciler arasındaki rekabeti azaltır. Çünkü rekabet yıpratıcıdır ve öğrencilerin eksiklerini sınavlardan önce görebilmesi biz öğrencilerin lehine olacaktır. 

Temelinde sevgi olan hiçbir eğitim başarısızlığa uğramaz.”  

Pestalozzi’nin bu sözü eğitimin temelini bize bir kez daha hatırlatmaktadır. Öğrencinin öğretmenle   kuracağı sevgi bağı eğitimi benimsetir. Aynı zamanda ahlak ve nezaketin de eğitimin temeli olduğu ve bunun da eğitimin bir parçası olduğu dikkate alınmalıdır. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —