• BIST 100

    10343,31%-2,86
  • DOLAR

    32,64% 0,00
  • EURO

    35,07% 0,06
  • GRAM ALTIN

    2447,76% 0,02
  • Ç. ALTIN

    3928,38% 0,00

Misafir Kalemler


BİRAZ ESKİLERE GİDELİM (2)

Selma Erarslan Oşlu ( Özel Gereksinimli Bireyler Derneği Kurucu Üyesi)


Kaldığımız yerden devam edelim.
 Yatalak olacak denilen bebek 1 yaşında ilk adımlarını atmış Rabbim bir mucize yaşatmıştı.
  Minik mucizem yürüyordu artık ve yavaş yavaş büyüyor, büyüdükçe çok daha hareketli oluyordu.
Doktorların olmayacak dediği çocuk, normal ilerleme kaydediyordu.
   2 yaşındaydık ve tuvalet eğitimine başladık herşey çok güzel ilerliyordu bütün olumsuzluklara rağmen!.
   
1999 depremini yaşadık ve meleğim 3 yaşındaydı, sonrasında Konya'ya memleketimize geri döndük. İstanbul'da bulamadığım rehabilitasyon merkezi Konya da fazlasıyla vardı.
 Birine kayıt yaptırdım gelişimi kurum öğretmenlerini bile şaşırtmıştı çünkü o dönemde kızıma verecekleri herşeyi biz eğitime gitmeden neredeyse tamamlamıştık, evde sadece konuşmada biraz problem vardı zamanla aştık.

 Rehabilitasyon merkezlerinde şahit olduğum olaylarda oldu bir başka yazımda onlardan da bahsederim.
Şuan tek söyleyeceğim, bireyi gönderirken kimlere emanet ettiklerini takip etmeleri ebeveynlerin.

  Bu gördüklerimden dolayı tedirginliğim arttığı için birkaç yıl sonra bıraktık kurumu bu sırada spor faaliyetlerine gidiyorduk. Elastik vücuda sahip oldukları için down sendromlu bireyler jimnastik gibi sporlarda başarılı oluyorlar.

  Tabi bizim için aşılması zor bir engel vardı ilkokul eğitimcilerin bizlerin çocuklarına yetersiz kalmaları onları bir şekilde uzaklaştırmak istemelerine sebep oluyor maalesef ve bizde bunu yaşadık.
 Ki; biz okul öncesi eğitimi başarı ile tamamladık çünkü sadece anasınıfıyla yetinmedim o zaman ZEP ( zihinsel eğitim programı) olan AÇEV ( Anne çocuk eğitim vakfı) kapsamındaki eğitime de katılarak ilkokula hazırladım.

  Fakat ilkokul hiçte kolay olmadı yukarıda bahsettiğim gibi eğitimcilerin yetersizliği özel bireyleri soyutlamasına sebep oluyor fişleri sınıftaki arkadaşları ile birlikte eksiksiz öğrenen, heceleyen çocuğu türlü bahanelerle sınıfta istemedi öğretmen ve bu durum Büşra'nın okumaya küsmesine sebep oldu.

  Diğer yıl özel alt sınıfa başladı fakat küskünlüğü geçmedi, bir türlü okumak istemiyordu. Taki 4. Sınıfa gelene dek ve yine süpriz, mucize mi derseniz deyin tesadüfen odaya girdiğimde gizli gizli okuduğunu gördüm bebeğim meğerse okumayı öğrenmiş küskünlüğünden dolayı saklamış bizden.

Yıllar hep mücadele ile geçip gitti bu şekilde hep hakkımızı aramakla ilkokul, ortaokul, lise derken eğitimi tamamladık.

 

Yazarın Diğer Yazıları


31.9° / 22.3°

YAZARLAR