Acil önlemler bitkinin yapraklarında görülür. Bitkinin dışa açılan otomatik pencereleri olan yapraklardaki gözenekleri normal şartlarda gündüz açılır gece kapatılır. Ancak kriz zamanında bu gözenekler gündüz de kapatılırlar. Ayrıca, susuzluk krizi baş gösterdiğinde gözenekler küçülür ve gerektiğinde tamamen kapatılırlar. Bu şekilde bitkide su kaybı önlenmiş olur. Gözeneklerin kapalı olması halinde gaz girişi azaldığından bitkide fotosentez ve solunum gibi hayatsal faaliyetler de azalır. Buna bağlı olarak bitkide büyüme de yavaşlar.
Bitkilere bahşedilen bu davranıştan ders almak gerekirse, günümüz ekonomik krizine karşı ilk yapılacak iş lüks tüketimi azaltıp israfı önlemek ve iktisatlı yaşamaktır.
Bitkilerde ayrıca köklerde de uzun vadeli önlemler paketi uygulamaya konulur. Bu amaçla köklerde emici tüylerin sayısı artırılarak toprağın en ücra boşluklarındaki sular emilebilir. Bu da yeterli olmazsa ikinci paket devreye sokulur. Kök depo hücrelerinde önceden depolanmış olan besinlerden elde edilen enerji kullanılarak topraktan su alınmaya çalışılır. Susuzluk krizine karşı uzun vadeli başka bir tedbir olarak bitkinin kök sistemi daha güçlü hale getirilir ve daha derinlere doğru uzatılır. Böylece bitkiler çok daha derinliklerdeki suya ulaşabilirler.
Uzun vadeli önlemler paketi olarak bitkilerden alacağımız ders ise ekonomik krize karşı toplumda âtıl durumda olan ve yastık altı tabir edilen rezervlerin tedavüle sokulması teşvik edilmeli ve üretimi artırmada kullanılması için çareler aranmalıdır. Bitkilerde bu tür krizi aşmada kendilerine verilen ekstrem mekanizmalar devreye sokulur. Biz de kriz döneminde kendi iç dinamiklerimizi harekete geçirmeliyiz. Bitkide uzun vadeli çözümler, toprak altında köklerde alındığı gibi biz de köklerimizden alacağımız güçle kolları sıvamalı ve toprak altı zenginliklerimiz olan doğal gaz ve petrol gibi kaynaklarımıza ulaşmaya ve onları çıkarıp kullanmaya çaba harcamalıyız. Tabi bunu yaparken ekolojik ve sürdürülebilir kullanım koşullarını da ihmal etmemelidir. Ayrıca, toprağı ihmal etmemeliyiz. Tarıma önem verip tarımsal üretimi artırmanın çarelerini bulup uygulamaya koymalıyız.
Bakmayın siz bitkilerin öyle sessiz ve sakin duruşlarına, onlar hal dilleriyle biz insanlara nice mesajlar veriyorlar da farkında değiliz. O halde biz insanoğlu da bitkilerin anormal şartlardaki davranışlarına bakarak ekonomik kriz için dersler çıkartabiliriz.
Not: Bu yazı Prof. Dr. İsmail Kocaçalışkan’ın “Ekonomik krizden çıkmada bitkiler yol gösteriyor” başlıklı makalesinden derlenmiştir.