• BIST 100

    9419,66%-2,12
  • DOLAR

    33,97% -0,02
  • EURO

    37,52% 0,31
  • GRAM ALTIN

    2745,71% 0,05
  • Ç. ALTIN

    4465,60% 0,00

ZÜLEYHA ÇAĞLAYAN


BİZİ MÜSLÜMANDAN SAYMA ALLAHIM(!)

Cahit Zarifoğlu "Filistin bir sınav kâğıdı /Her mümin kulun önünde." demiş zamanın behrinde. Biz o sınavı veremeyenleriz işte bu gün.


Dün muhabbet meclisinde söz sözü açarken konu ilk Urfa’nın balıklı gölüne, oradan da Çankırı’nın balıklı gölüne  geldi. Rivayetlerden bahsedilirken hemen yanıbaşımda biri “geçin bu hikayeleri” dedi. Bir diğeri Uhud’u , Uhud savaşında gökten indirilen savaşçı melekleri anlattı o zaman , Çanakkale zaferinin ardındaki  akıl almaz ilahi kudreti. Biri ne dedi biliyor musunuz; “Şimdi neden inmiyor gökten melekler Filistinde onca masum katledilirken” “bunlar masal mümkün olsaydı şimdide olurdu”  içimin öfkeyle kabardığını hatırlıyorum, sonra ağız dolusu isyanla karşımdakilere nedenini dilim döndüğünce anlatmaya çalıştığımı….

Kızgınlığım da üzüntüm de geçmiş değil. Kimbilir belki siz de böyle düşünüyorsunuz , yada içinizde böyle düşünenler var. Onun için sizinle de paylaşmak istedim hissiyatımı, düşündüklerimi: Koskoca dünyayı yaratıp insanın önüne seren, kendisinden habersiz yaprak kımıldamayan Rabb elbette dileseydi Filistin’deki savaşı durdurabilir ve dahi İsrail’i yeri yarıp yerin dibine gömebilirdi. Kuran-ı Kerim’deki kıssalardan bunun daha önce defalarca kez yaşandığını bir çok azgın topluluğun helak edildiğini biliyoruz. Ancak yazımın başında kullandığım Cahit Zarifoğlunun o güzel dizesi gibi yaşadığımız her şey biz müslümanların sınavı. Bir gün bir cehennemde veremediğimiz bu sınavın bedelini ödeyeceğiz.

Uhud mu ? O gün Uhud savaşında sayıca yetersiz müslümanların hepsi canını Allahın yoluna adamış peygamberle birlikte savaşmıştı. Hiç biri bir kenarda oturmuş kahvesini yudumlarken, alışverişini yaparken, tatiline giderken, gezip-tozarken, piknik yaparken, plajda güneşlenirken, kankasıyla muhabbet ederken, kahvede ahkam kesip çay ocağında çay içerken “Allah onlara yardım etsin, elimizden ne gelir?” dememişti. Hareketsiz kalıp, kendi rahatından konforundan zerre ödün vermeyen  milyonlarca Müslüman yoktu.

Yada Çanakkale’de kıt imkanlarla savaşan Anadolu’nun eli silah tutabilecek tüm erleri meydandaydı. Ondörtlükler bile…. Dahası yoktu, çoğu yoktu, bütün Müslümanlar seferdeydi.

Hal böyle olunca Yoktan var eden , mümteniyi mümkün kılan Allah Uhud için melekleri, Çanakkale için evliyaları, Kıbrıs için balıkları halden hale eviremez miydi? O değil miydi kendi kelamıyla anlatan kemiklerimize yeniden et giydirileceğini! İnancın ön koşulu ihlaslı imandır. Ve inanan insan herşeyi beşeri akılla izaha gerek duymaz. Bazen gereken kayıtsız şartsız teslim olmaktır. Bunu yapmadıkça bir örümceğin, bir güvercinin Peygamber koruyabileceğine de Peygamberin gökleri aşıp miraca çıkabileceğine de inandıramazsınız yüreğinizi. İnandıramadıkça da imanınız tamamlanamaz. Yani özetle Allah’a ve onun sınırsız sıfatlarına RAM olmadıkça TAM olamayız.

Gelelim Filistin’e… Gelelim Müslüman insan sayısının 2 milyarı aştığı, 216 ülkenin 57 sinin Müslüman olduğu bu güne…. Biz bunca islam ülkesinin ve bunca müslümanın arasında Filistinin mazlumları için halen gökten savaşçı melekler bekliyorsak veyl bize.  Bu utanç bu 2 milyarı aşkın müslümana yeter. Söyleyin bu sınav değilde nedir? Allah bir yerlerde keyfinde,  üzerine yazılı sorumluluklardan bihaber , umarsız, bencil, egosu gökleri tutmuş, hayatı yemekten , içmekten, eğlenmekten, gezmekten, yazmaktan ibaret gören “Müslüman” dururken neden mucizeler yaratsın?

Filistin canını yitiriyor ama ahiret nimetlerini kazanıyor, bunca Müslümansa dünya nimetlerinin derdine düşmüş ahiretini yitiriyor. Her birimiz cehennemdeki yerlerimizi sağlamlaştırıyoruz. Cennet öyle ucuz değil… Filistinde “artık ölüp dinlenmek istiyorum” diye feryâd eden “ÇOCUKLARIN” vebali hepimizin boynunda. Hepimiz Filistin’le imtihandayız. Allah yeryüzünde sorguya çekilecek uyanmayı ayağa kalkmayı reddeden bunca Müslüman varken melekleri neden savaşmak için göndersin Filistin’e? Neden?

Her şey bittiğinde yada yeniden başladığında belki; zalim zulmünün, vurdumduymaz , egoist, sorumsuz, umarsız; kayıtsızlığının, yozluğunun, bencilliğinin hesabını verecek Allah’a…  

Sizler üzerinize yalnızca iyi insan olmak, namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek görev ve sorumluluklarının  yazıldığını sanadurun her birimiz yapmamız gerekip yapmadıklarımız için çetin bir hesap vereceğiz Ahiret yurdunda. İyi hissetmek yetmiyor yani; iyi davranmak da gerek, yetim, öksüz sevindirmek, infak etmek, yardımlaşmak, aç doyurmak, iyiliği öğütleyip kötülükten men etmek, bozgunculuktan kaçınmak, barışı öncelemek…. Allah’ın kaç yerde birbirinizi yurtlarınızdan çıkartmayın emri var biliyor musunuz? Ve bu gün mazlum Müslüman yurtlarında onlara yapılan zulme dur demek gerekiyor en çok da bu sınavdan yenik çıkmamak için. Savaşabiliyorsak savaşmak, yapamıyorsak boykot etmek, zulmü anlatmak, zalimi işaret etmek insanları harekete geçirmek….Yapabileceklerimizi bile yapmıyoruz oysa biz. Yapamıyoruz değil dikkat buyurun yapmıyoruz. Halen zalimlerin mallarını dolduruyoruz evlerimize ; bunun onları ayakta tuttuğunu , savaş ekonomilerinin bunlara bağlı olduğunu bile bile, göre göre!!!

Söyleyin şimdi bana; biz kağıtlarımıza ulanmış masum canların olduğu en ağır imtihanda sınıfta kalmadık mı?  

İçimden Allah’a yakarmak geliyor bu gün; ağlayarak yakarmak ve “sen bizi bu 2 milyar canı müslümandan sayma Allahım sayma ki yine mucizeler lütfet mazlumlar için!”demek geliyor… Affına sığınmak ve de af kapısının iflah olmayanlara kapalı olduğunu bildiğim halde….
 

Yazarın Diğer Yazıları


26.9° / 21.8°

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.