Saat sabah 09. Daha öğlen vakti bile olmamış. Sosyal medyada faydalı bir buluş, icat ya da güzel bir söz var mı diye bakayım dedim. Derken, bir reels videosu karşıma çıktı. Aynı videoyu birkaç kez izledim ve sonunda kendi kendime şöyle dedim:
"Aman Allah'ım, bu ben miyim?"
Çünkü konuşulanlar, sanki beni anlatıyordu. Videoda geçen sözleri aynen yazdım. Tahmin ediyorum ki bu ifadelerin bir veya birkaçı, belki de tamamı sizde de vardır. “Bu ben miyim?” demeden edemezsiniz.
"Temiz Kalpli İnsanlara Dikkat Edin"
Velhasılı,
Siz buna ne dersiniz bilmem. Keramet mi dersiniz, maûnet mi, istidraç mı bilemem ama mucize diyemezsiniz. Çünkü mucize, ancak peygamberlere verilmiş bir kuvvettir.
Öyleyse bize düşen:
İslam literatüründe buna, "Emri bil mağruf ve nehyi anil münker" denir.
"Bismillahirrahmanirrahîm
Ey müminler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan seçkin bir topluluk bulunsun. İşte onlar, doğru ve kalıcı yatırım yapıp kurtuluşa erenlerin ta kendileridir."
(Âl-i İmran Sûresi, Ayet 104)
Bu arada şunu da belirtmeliyiz: Allah'ın kitabındaki emir ve yasaklara, tavsiyelere titizlikle uyanların, Rasûlünün sünnetini elinden geldiğince yaşayıp gönülden bağlı olanların ve Allah’ın sevgisini kazanmış kişilerin gizemli güçleri, altıncı his dediğimiz şekilde tezahür eder. Ancak, bunu diğer insanlara karşı kibir ya da gurur vesilesi kılanların sonu pek hayırlı olmaz.
Maûnet: Herhangi bir mümine yardımcı olmak üzere Allah tarafından yaratılan olağanüstü hâl.
Keramet: Allah'ın sâlih, takvâ sahibi, velî kullarından zuhur eden olağanüstü durum.
İstidraç: Hak etmediği hâlde birçok nimete kavuşup, bu sebeple küfür ya da isyanının devam etmesi.
Mucize: Peygamberlik iddiasında bulunan kişinin doğruluğunu göstermek amacıyla Allah (c.c.) tarafından yaratılan ve insanları benzerini yapmaktan âciz bırakan olağanüstü olaylar.
Amiiin.