Bu dünyanın meleklerine devletimiz rehabilitasyon merkezleri, terapi merkezleri,
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda aylık yaklaşık 40 saate kadar mükemmel bir eğitim ve terapi desteği vermektedir.
Yine devletimiz belediyeler, Gençlik Spor Bakanlığı, özel gereksinimli bireylerimize spor eğitimi vermektedir.
Tüm bunların yanında bu merkezlere ulaşım için, servis desteği veriyor. (Ve daha birçok destek daha var eğitim ve terapi ile ilgili olmayan )
Bu desteklerin rakamsal değerini ailelerin karşılayabilmesi için ciddi ve büyük bir bütçeye sahip olmalı ki bu da mümkün değil.
Eğitimciler ve terapistler
"erken yaş ve yaş gurubuna göre eğitim" , "yönetmeliğe uygun eğitim" verdiğinde özel gereksinimli bireylerimiz bireysel eğitimle yeterli olduklarından sonra ardından genelleme yapılır ve uygun zamanda uygun uygulama ile gurup eğitim ve terapiler verdiğinde bu çocuklarımızın tanısı kalmış olabileceğini, ülkemizde yaşatan örnek kurumları görebiliyoruz artık.
Devletim veriyor, veriyor amma; görevini eksik yada zaman aşımlı yapanlar ile onları takip edenlerin boş vermişliği yada ne yapılıp ne yapılmadığından bi haber görevlerini yapıyoruz zannetmeleri yine devlete ve aileye sıkıntılar yaşatıyor.
1 Temmuz'da başlaması gereken okulumuzun servis ihalesinde gecikme olmasından dolayı ihale yapılana kadar açılamayacağı ve ihale yapılınca açılacağı ile ilgili sorunlar yaşadığımızı, geçen haftalarda gazetelerde yazmıştım.
TEK GAZETEMİ?
Hayır tabiki de.
OCEM UYGULAMA OKULLARI KAPATILSIN.!!! Diye Mart ayında yazdığım yazıda ve diğer yazılarımda uzunca anlattım.
Özel Gereksinimli Bireylerimiz yaşadığı sorunların devlet desteği eksikliğinden kaynaklı olmadığını, hizmet veren ve hizmeti kontrol edenlerden kaynaklı, herşeyin çöp olduğunu anlattım, yazdım defalarca...
Yaz okulu başlama tarihi bizlere 2-3 ay önce bildirildi.
Bizde listeye adımızı yazdırdık.
Böyle bir yaz okulunu özelden alsak aylık 100-150 bini cepten çıkarmak gerek.
Bir saat eğitim 1000 TL den başlıyor.
Bu hak devletimiz tarafından verilmiş. Ebeveynler olarak daha ne isteriz, ancakkkkkk, 7 yıldır bu okulda verilen hakta bir ihlal var ve bu ihlal her sene daha farklı bir şekilde ailelerin işini, düzenini bozuyor.
İki yıldır Bursa'dayız, ben ikinci kez hak ihlali yaşıyorum.
Tek yaz okulu sorunu için değil, birçok sorun yaşanan okulda yaşananları ifade için yetkili birimlerin kapılarını tek tek çaldık, "haklısın!!!" diyen İl Müdürleri "neler yapabiliriz" de diyor. Tabii ki onları da anlatıyoruz. Lâkin işin sonun da bize düşman kesiliyorlar...
Servis yok diye okul açılmayacak denilince artık durmak yok dedik birkaç arkadaş iş birliği ile bu hakkı en kısa zamanda kullanabilmek için plan yaptık ve vâliliğe kadar ulaştık....
Ve makam araçları da okulda gecikmeli olsa da .geçen sene 21 gün sonra başlamıştı. Bu sene ikinci haftada herşeyi hazır hâle getirebildik, hamdolsun.
Daha eksik çok, amma bunada şükür, onlar içinde durmayacağız tabi...
Lütfen ellerinizi vicdanınıza koyun ve şu soruyu kendinize sorduktan sonra Allah için cevap verin. Hangi kamu kurumunda hakkınız diye verilen makam araçları, bu sene şu sebebten dolayı yok dense makam sahipleri, hem makamlarına, hem ziyaret, hem etkinlik, hem eğlencelere, hem kutlamalara katılmak için kendi aracını kullanır?
Oysa bizim çocuklarımız gezme, tozma ziyaret, etkinlik, eğlence için gitmiyor okullara.
Yetkinlikleri fark edilip, yetkinlik kazansınlar diye açılan okullarda eğitim alırken aileler mola verip, günlük işlerini yapıyor olmaları gerekirken okul bahçesinde başlarında bekliyorlar.
Özel Gereksinimli Bireyler başta otizmliler çevrede çok fazla uyaran olan şehirlerde, toplu taşımada kalabalık, uğultu, ses, koku vs gibi olaylarla ve çevrede ilgisini çekecek bir şey gördüğünde ona ulaşmadan diğer alana geçmesi zor bireylerdir.
Aile toplu taşıma kullanarak bir alana, kuruma, okula götürürken kusan, büyük veya küçük abdestini yapan, saç yolan, birilerini rahatsız eden çocuklar ile bir gün yaşasa MAKAM SAHİPLERİ, BU ÇOCUKLARIN MAKAM ARAÇLARINI VE MAKAMLARINI ZAMANINDAN ÖNCE HAZIRLAR VE DAHA NE YAPABİLİRİZ DİYE DÜŞÜNÜRLER....
Ama maalesef bir gece ve bir gündüz tahammül edip bakmazlarken bizi bu makamda oturanlar şikayet edenler diye yaftalarlar.
Birde bütün kurumlar özet bilgi ile sorunları anlamak istiyor, 15-30 dk da otizm, otizmli problemleri, çözüm önerilerini dinlemek, anlamak isterler....
OLMAZ ÖYLE. YARIM SAAT DEĞİL BİR GÜNDE ANLAYAMAZ ANLATMA İLE .
SAHAYA İN, EVİNE GİT, BİR SAAT GEÇİR DE GÖR, ANLA DERİM BEN.
Kırık kapılar, camlar, tv dolaplar. Kilitli mutfaklar, sürekli kilitli camlar kapılar....
Özetle bilgi vereyim ailelere.
Şehirde uyaran çok, sorun çözmeye acele eden yok.
Doğa ortamına ve doğa ile haşır neşir ortamlara götürmek gerek evlatları.
Eğitim, terapi için devletim herşeyi dört dörtlük yapıyor ve susuyor amma malesef sonuçlar hep aileyi ve bireyi zora düşüren olaylar, zai olan destekler.
Ya kendimize yöntem bulmalıyız.Yada onlar Mart ayından beri yapılması gerekenleri bilmesine rağmen Temmuz'da olmadı, olmuyor, kim yapacak bilmiyoruz gibi sözler ile kapı kapı dolaştırır.
Var olanı değeri ile kullanmayı ögrenmeli Türkiye...
Özel Gereksinimli Bireyler Dernek Başkanı
Tülay Gürel.