Prof.Dr. Fatih Satıl

Tarih: 12.09.2024 15:16

Canlıların Üreme Enerjilerindeki Hassas Ölçü

Facebook Twitter Linked-in

Bitkiler, milyonlarca tohum üreterek yeryüzünü istilâ edebilecek bir potansiyele sahiptir. Örneğin, haşhaş bitkisinin her bir başında yaklaşık 20 000 tohum vardır. Yani bir haşhaş bitkisi tek başına 20 000 haşhaş bitkisi olabilecek bir potansiyele sahiptir. Bu demektir ki, eğer imkân olsa tek bir haşhaş bitkisi bir mevsimde yeryüzünün her tarafını haşhaş tarlasına dönüştürebilirdi. Ama bu istilâ yeryüzünde yerleştirilmiş olan ve “ekolojik denge” olarak bilinen kanunlarla kontrol altına alınmıştır. Aksi takdirde yeryüzü bitkiler tarafından istila edilebilirdi.
Bu üreme potansiyelini diğer canlı gruplarında da görmek mümkün. Sürekli gözümüzün önünde uçuşan sinekler buna güzel bir örnektir. Bir defada yaklaşık olarak 100’ün üstünde yumurta bırakabilen bir dişi karasinek yılda 7 kez ürer (hayatı boyunca 600-1000 yumurta yumurtlar) ve larva döneminden sonraki üç gün içerisinde de çok rahatlıkla yeniden yumurta bırakabilir. Nisan ayı ortalarında yumurtasını bırakan bir karasinekten gelen neslin, aynı yılın Eylül ayı ortalarında bıraktığı yumurta sayısı 5 trilyonu geçer. Başka bir ifadeyle, bir gramın % 1’i ağırlığındaki (yaklaşık olarak 70 sinek 1 gr ağırlığındadır) bir sinek, bir yıl içerisinde 80 bin ton ağırlığında bir sinek ordusu meydana getirebilir.
Dişi istakoz bir sezonda 6 000-10 000 yumurta yumurtlarken bazı istiridye türleri ise 100 milyon yumurta yumurtlayabilir. Şayet bu milyonlarca yumurta istiridye olsaydı, bir yıl içerisinde deniz ve göller ağzına kadar istiridyelerle dolacak ve yeryüzü yaşanmaz hale gelecekti.
Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi canlılardaki üreme potansiyeli o kadar yüksektir ki sadece bir canlı türü bile bu üreme hızı sayesinde yeryüzündeki dengeyi bozabilecek boyutlara ulaşabilir. Yani balıklardan bir balık bin yumurtacık ile ve bitkilerden haşhaş gibi bir çiçek yirmi bin tohum ile bir senede belki bir günde yeryüzünü karmakarışık yapabilir, bir mezbele, bir mezbaha ve bir bataklığa dönüştürebilirdi.
Ancak, canlıların üreme enerjileri o kadar ince ve hassas bir ölçü ile düzenlenmiştir ki insanoğlunun bulaşık eli bulaşmadığı sürece yeryüzünde hiçbir zaman bir ölçüsüzlük ve karmaşıklık göze çarpmaz. O halde insanoğlu da evrendeki bu hassas ölçüye ve dengeye uygun hareket etmeli, evrendeki düzen ve ahengi bozacak davranış ve faaliyetlerden kaçınmalıdır. Eğer dengeyi bozucu faaliyetlere devam edecek olursak kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerimin Rum suresinde geçen; “İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.” ayetine mazhar olacağımız kaçınılmaz olacaktır.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —