ZÜLEYHA ÇAĞLAYAN

Tarih: 15.02.2025 02:19

“DARBE İŞİ” İŞ DÜNYASINA MI KALDI?

Facebook Twitter Linked-in


Chp  pkk ittifakı, şehir uzlaşısı (yozlaşısı)  nedeniyle ödenen diyetler, Ayşe Barın hamlesiyle millet iradesine her fırsatta sosyal medya ve medya yapılanması  kanadı ile yapılmaya çalışılan darbeye müdahale , kiralık kalemlerin ifşası derken muhalefet patladı patlayacak hale gelince TÜSİAD panikle hükümete ayar verme gayretine girdi. Hatırlarsanız aynı şeyi daha önce devletin ordusuna, trajı yüksek gazete sahibi medya patronlarına yaptırırlardı. Hatta sonrasında  hızlarını alamayıp dini cemaat görünümündeki bir terör oluşumunu bile kullandılar.  Geriden gelen kimbilir kaç numaraları daha var!

Erdoğan o çetenin onlarca üyesini hançer gibi saplandıkları  şu memleketin bağrından çekip attı atmasına ama halen varlık gösterenler, güçlü oldukları ve dışarıdan ciddi destek aldıkları için direnenler bu millete kan kaybettirmeyi sürdürenler var. Ve unsurları azalmış da olsa  o kötülük çetesi aynı senaryo ile milletin iradesini  tasfiye etmek için tezgaha geçti! Esasen tezgaha geçti demek çok da gerçeği yansıtmıyor. Onlar hayli vakittir tezgahın başında idi ama kendilerine vurulması gereken neşter gecikti. Onlar çoktandır milletin iradesini milleti aç bırakarak şekillendirmeye çalışanlardı. Görülmeleri, anlaşılmaları zaman aldı. Anlayıp dillendiren de pek itibar görmedi. Alaya alındı. Ama TÜSİAD denen Türkiye enerji, akaryakıt, gıda kaynaklarının başını tutan bu yapı; kartelleşerek, fiyat politikaları için protokoller yapıp halkın cebindeki paraya el atarak  Türkiye siyasetinin üzerine bir sopa olarak çok önceleri dikilmişti zaten. Hatta ara ara ufak çıkışlarda bulunanlar dahi olmuştu içlerinden.

Dediğim gibi çalışanları ellerinde etiketlerle dolaşan zincir marketler, tekelleşen akaryakıt ve kısmen enerji  sektörü  insanları teslim alma gayretindeydi. Ufak çaplı müeyyide ve cezalar ile müdahele edilmeye çalışılsada uygulanan maddi yaptırımlar ülke siyasetine yön vermek için uyguladıkları fiyat protokolleri ile kazandıkları servetin yanında devede kulak bile kalmıyordu. Onun için semirdiler de, şımardılar da!  

Bu gün geldiğimiz noktada muhalefetin, ihanet cambazlarının hali ortada iken  panikle pervasızlığı tamamıyla ele aldıklarını görüyoruz. Arka sayfalarını bilmiyoruz senaryonun devamında ne var görmüyoruz. Ancak söylemek istediğimiz o dur ki çeşitli üyeleri eli ile Geziden beri - ki malumunuz o dönemde ekonomik tablolar hiç ama hiç sorunlu değildi- çetenin bu kolu aktif olarak bir muhalefet partisinden daha şedit ve şerli bir tavır içerisinde. Yani son açıklama sadece malumun ilanı ve çetenin diğer fertlerini kurtarma gayreti. Dün elbirliği ile Abdülhamid’i deviren makro organizmalar güncellenerek ve güçlenerek daha organize geliyorlar. Geziden beri türlü türlü ama dayanışarak geliyorlar. Çöküşe geçtiklerini farkettikleri için “adaletsizlik, hukuksuzluk, eşitsizlik, hümanizm, demokrasi” duyarı kasarak güçlenme gayreti içindeler. Ah ne güzel olurdu (?) ; Kavalalar, Ayşe Barımlar, Demirtaşlar, teröre destek veren belediye başkanları, tutuklu teröristler birer birer salınsa da güçlenip ayağa kalkıp can havli ile devirseler günün Abdülhamidlerini(!) Abdülhamidlere sahip çıkmak gerektiğini yaşayarak değil, “yaşanan tarihi” doğru kaynaklardan okuyarak öğrenmemiz gereken bu ülkede Türk milletinin bir Abdülhamid daha teslim etme lüksü yoktur! Bu vatan manda ve himayecilerin de onların efendilerinin de değil bu memleket bizimdir.

Milletin iradesine ve o iradenin tecellisine doğrulan her tür silah - ki ekonomik saltolar da buna dahildir- millete çevrilmiş ateşli silahtan farksızdır. Bu zihniyet iflah olmaz cuntacı zihniyetin iş insanlarının üzerindeki tezahürüdür. Gezi ile yapamadıklarını 15 Temmuzla, onunla yapamadıklarını Hendek/çukurla , onunla olmayanı 17-25 Aralıkla , o şekilde başaramadıklarını öğrenci eylemleri ile, o da olmayınca Teğmenlerin kılıçları ile , o da olmayınca basınla , medya ile, onlarla da yapamadıklarını iş insanlarının STK’ ların ültimatomları ile  gerçeklemeye çalışıyorlar.

Bunların hiç biri milletin dinamosunda üretilmiş enerjiler değildir. Tamamı dışarıdan ithal; oluş ve eylemlerdir. Ve milletten gelmeyeni millet seçip ayırır, milletten gelmeyen  millete yenilmeye mahkumdur!

Ey darbelere darbe yapan Türk milleti bu kartele ancak sen dur diyebilirsin! Vur neşteri!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —