MEHMET NURI YARDIM

Tarih: 16.10.2023 21:50

EMPERYALİST ÜLKELERE KARŞI İSLAM BİRLİĞİ

Facebook Twitter Linked-in

Gazze’de sivil katliamı yapıp soykırım uygulayan İsrail’i, emperyalist ülkeler destekliyor. Bu zalimlere karşı İslam Birliği’nin kurulması şart.
Filistin bizim acımız, Kudüs, Gazze ve diğer mazlum bölgeler bizim sancımız. Sistemli bir şekilde 1948’den bu yana Filistinli Müslümanlara zulmeden İsrail, Batılı ülkelerin şımartılmış azgın çocuğu. Başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Müslümanları sömüren emperyalist ülkeler İsrail’i hayâsızca destekliyorlar. ABD, özgürlükler ülkesi öyle mi? Kim inanır? Eski Başkanları Tramp yeni açıkladı: “DEAŞ’ı kuran Obama. 2016’da kurdu. Kurucu ortağı da Hillary Clinton.” Her şey ayan beyan ortada. Maymuncuk gibi kullandığı DEAŞ’ı kuran Amerika’dır. Peki sadece bu kanlı örgüt mü? PKK’yı da, FETÖ’yü de kurup başımıza bela eden aynı ülke değil mi? ABD’nin savaş gemisiyle bölgeye gitmesinden sonra İngiltere de koşar adım Akdeniz’e kraliyet gemisiyle iniyor. Yangına benzin döken, demokrasinin sahtekâr ülkesi ABD, Avrupa’daki uydularını da peşine takıyor. En başta da tarih boyunca Müslümanlara kin bileyen, ezelî düşmanımız İngiltere! Osmanlı’nın da hasmı… Büyük mütefekkirimiz Cemil Meriç’in tabiriyle: “Şeytan insan için neyse, İngiltere dünya için o.”
 SÖMÜRGECİLER KENETLENDİ
Peki yıllarca Afrika’da, bilhassa Cezayir Müslümanlarını sömüren Fransa bu görevden geri durur mu? O da açıklama yaptı. Ya Almanya? Zor günlerinde Türkiye’nin ekonomik desteğini gören bu nankör ülke de yıllardan beri Türkiye’ye hasım olan terör örgütlerini himaye etmekte diğer emperyalist ülkelerden geri kalıyor mu? Ne güzel buyrulmuş: “Küfür tek millettir.” Bugünlerde bütün vicdan sahipleri aynı soruyu soruyor: “Küfür tek millet de Müslümanlar niçin tek ümmet değil?” Aslında ümmet ipine yapışmayan Müslüman, bilerek veya bilmeyerek kâfirlere destek oluyor, onlara yardımda bulunuyor. Değirmenlerine -Allah korusun- şuursuzca su taşıyor. “Ümmet” kavramını hâlâ idrak edemeyen cahil Müslümanlara sormak lazım: “Siz Müslüman olduğunuzu iddia ediyorsunuz, Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed’in ümmeti değil misiniz?”
 ACIMIZ BÜYÜK
Bir şehir böyle vicdansızca, ahlaksızca, hunharca cezalandırılabilir mi? Gazze’de ekmek yok, su yok, elektrik yok! Ve utanmadan tehdit ediyor İsrail: “Bu şehri hemen terk edin!” Şehri bombardımana tabi tutan katil devlet, yüzlerce çocuğu, kadını, yaşlıyı öldürüyor, ağır yaralıyor. Ben İlahi adalete inanıyorum: Çocuk saflığı ve fıtratı, bütün kötülükleri yenecek. Siyonizmin kanlı merkezi İsrail’i ve diğer kötülük odaklarını da… Masum çocukların kanlı gözyaşları, dünyanın eline bulaşıyor! İnsanlar bunun farkında mı? Direnen Gazzeli yiğit çocuklar, İsrail'in ve destekçisi olan soysuzların kendilerine reva gördüğü zulmü unuturlar mı sanıyorsunuz? Günü gelince bunun hesabını sormayacaklar mı? İman ederiz: Küfür devam eder ama zulüm etmez. Eşkıya dünyaya hükümdar olmadığı gibi Siyonist İsrail de Gazze’ye hâkim olamayacak. Zalimler hiç payidar olur mu? İnsanlık şaşkın, dehşet içinde, vahşet kabul edilebilir mi? İnsan olan, zulme en azından kalbiyle karşı olur. Bebeklere kıyılır mı? Gazze'de çocuklar katlediliyor. Soykırıma sessiz kalana insan denilir mi?
 İNSANLIĞIN GİRİŞ KAPISI
Türkiye’nin büyük mütefekkirleri, kültür sanat adamları, vicdanına güvenilen edebiyatçıları Kudüs, Filistin konusunda hep dik durmuşlar, İsrail’in saldırganlığına karşı Hakk’ı savunmuşlardır.  Onlardan biri merhum Nuri Pakdil’di. Rahmetli yazarımız Mescid-i Aksa’ya İsrail’in saldırısı üzerine, “Kudüs sevilmeden insanlığa girilemez. Tutsak Kudüs’e borcumuz Kudüs’ü savunmaktır, özgürlüğüne kavuşturmaktır.” demişti. Ve imanın bir cevheri olan o ölümsüz muhteşem sözleri: “Yüreğimizin yarısı Mekke, geri kalanı da Medine’dir. Üstünde ise bir tül gibi Kudüs vardır. Kudüs›ü savunmak, gerçek bağımsızlığı savunmaktır.”
Diriliş Nesli’nin öncüsü, fikir ve sanat adamı rahmetli üstat Sezai Karakoç da, hayatı boyunca İslam dünyasının birlik ve beraberliğini bize hatırlatmıştır. Başta Kudüs’ün, sonra Filistin topraklarının, ardından yeryüzündeki bütün mazlum İslam topraklarının ancak bu şuur ve sağlam duruşla kurtarılabileceğini belirtmiştir. Karakoç, bu mübarek beldenin yüceliğini şu satırlarında şöyle ifade etmişti: “Ve Kudüs şehri. Gökte yapılıp yere indirilen şehir. Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.”
 KUDÜS GÜCÜ
Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi, ışığı, sevinci, göz aydınlığı, iman nurudur. Kâbe gibi mukaddestir müminlerin gözünde ve gönlünde. Oraya ilişmek sadece bütün Müslümanların yüreğini yaralamaz, Gayretullah’a da dokunur. Cuma günü Kudüs’te Müslümanlara, yine İsrail askerleri tarafından hoyratça saldırıldı. Mübarek mabedimizde, masumların kanına bulaşmış kirli postallar dolaştı. Müslümanların yüreği kırık, gözleri yaşlı. Bir hüzün kasırgası sardı dört bir yanı. Dünyanın en güzel camilerinden Mescid-i Aksa’yı, sefil güruh hep istilâ ediyor, İbadet eden Müslümanların kanını pervasızca döküyor. Bu suç, karşılıksız kalmaz elbet. Çocuklar yaralı, anneler mahzun. Kudüs ve Gazze yine matemlere bürülü. Rahmetli Nuri Pakdil, gaflette olanları uyandırmaya çalıştı hep: “Adam baba olunca/Bir Kudüs canlanır içinde/Yürü kardeşim/Ayağına bir Kudüs gücü gelsin”
Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan, “Edebiyatçının görevi Kudüs’ü savunmaktır.” diyor. Kudüs’le birlikte Gazze’yi, Filistin topraklarının tamamını ve işgale uğrayan bütün İslam topraklarını… Şairlerimiz, yazarlarımız, aydınlarımız, sanatçılarımız, velhasıl vicdan taşıyan herkes, İsrail’e karşı duruyor. Bakalım bu terörist oluşum, cinayetlerine daha kadar devam edebilecek? İslam âlemi, büyük bir acı, derin bir kin ve sınırsız bir öfke ile bekliyor. İsrail savaş suçu işliyor ve Gazze’deki sivil Filistinlilere soykırım uyguluyor. Suyunu kesiyor, karanlığa mahkûm ediyor, gıdasını engelliyor. 2 milyon insan bombardıman altında ölümü bekliyor. Bakıyorum da bizim zaman zaman çeşitli bahaneler uydurarak eylem yapan sahtekârlardan hiç ses seda çıkmıyor. Âdeta dillerini yutmuşlar. Ne demokrasi umurlarında, ne barış, ne de insanlık suçu! Demokratlığınız batsın sizin, barışseverliğiniz de… Yaşasın, mazlum Filistin halkının yanında duran onurlu insanlar!
  UTANÇ SAHNELERİ
Gazze’de hastaneler doldu. Yerdeki yaralılar tedavi edilemiyor. Şehitlerle dolu morglar soğutulamıyor. Gazze susuz, elektriksiz ve aç. Bir şehir, dünyanın gözü önünde yok ediliyor. Netanyahu’yu şeytana, Firavun’a, Hitler’e ve Stalin’e benzetenler var. Haksızlar mı? Ben savaş suçu işleyen ve insanlık tarihini lekeleyen bu kişinin er geç yargılanıp cezasını çekeceğine inanıyorum. Bugün olmazsa yarın. Zira dünya ABD’den de, İsrail’den de, birkaç Avrupa ülkesinden de büyüktür. Keşke Filistin topraklarına aralıksız saldıran İsrail Terör Örgütü’nün kadınlarına, Gazze’de bombalar altında ölen çocuklarla annelerin yaşadıkları gösterilebilse! Onlar görmek istemese de bütün dünya göz önünde olan biten her şeyi görüyor. Ve bu kanlı sahnelerin, bütün İsraillilerin her vakit kâbusu olacağına yürekten inanıyorum. 
 KUDÜS VE FİLİSTİN KİTAPLARI
Filistin hakkında çok kıymetli eserler yazıldı, yazılmaya devam ediyor. Peki bunları okuyor muyuz? Tam da şimdi, “Filistin Kitapları Okuma Kampanyaları” başlatılmalı. Valilikler, Kaymakamlıklar, Belediyeler, Vakıflar, Dernekler ve diğer sivil toplum kuruluşları bu kitapları aldırıp okutmalı, vatandaşları aydınlatmalıdır. Millî ve manevi değerlere bağlı vakıflarda “Filistin Kitapları Okumaları” başlatılmalıdır. Üniversitelerin açıldığı dönemde böyle hayırlı bir işin büyük ilgi çekeceğini düşünüyorum. Peki hangi yazarların kitaplarını okumak ve okutmak gerekiyor? Bu sahada çok kıymetli eserleri kaleme alan bazı yazarlarımızın ve eserlerinin alfabetik isimleri şöyle:  
Ahmet Turgut: Kalbim Kudüs’te Kaldı; Anthony Bruce: Son Haçlı Seferi Filistin Cephesi; Bülent Temel: Selahaddin Eyyubi Kudüs Fatihi; Cavit Ersen: Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubî Arslan Yürekli Rıchard’a Karşı; Corci Zeydan: Selahaddin Eyyubi ve Haşhaşiler; Eyüp Güzel: Okumadan Kudüs Kurtarılmaz; İhsan Süreyya Sırma: Selahaddin Eyyûbî; İsmail Bilgin: 57. Alay Filistin, Kudüs’teki Son Osmanlı Iğdırlı Hasan Onbaşı; Kemal Erkan: Kudüs Fatihi Selâhaddin Eyyûbî; Merve Safa Likoğlu: Direniş Pusulası: Kudüs; Namık Kemal: Kudüs Fâtihi Selâhaddin Eyyûbî; Nurettin Taşkesen: Nekbe 1948 Büyük Felaket, Özgür Kudüs’ün Şifresi,   Yüzyıllık Hasret Kudüs 1917; Yusuf Güldür: Selahaddin Eyyubi Aşk-ı Kudüs.
 İTTİHAD-I İSLAM ZARURETİ 
İsrail’i ve destekçilerini durduracak tek güç, İttihad-ı İslam, yani İslam Birliği’dir. Dünyadaki 57 İslam ülkesinin topraklarında yaşayan 2 milyar Müslüman, bu birlik ve beraberliği sağlamak zorunda. Aksi takdirde bugün Gazze’yi tahrip eden şer güçler, yarın Cidde’ye, öbür gün diğer İslam başkentlerine yönelecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yeryüzündeki bütün Müslümanlar, “Müminler kardeştir.” ayetindeki buyruğa uyarak zilletten, meskenetten, işgalden ve acınmaktan böylece kurtulabilir. Aksi takdirde Haçlı zihniyetliler ve Siyonist güçler, onları hiçbir rahat bırakmayacaklardır, vesselam!

(Milat Gazetesi, 15 Ekim 2023)

“Bir zulme engel olamıyorsanız onu herkese duyurun.”
HAZRET-İ ALİ

“Sevdiklerinizi, yüreklerinden sımsıkı tutun. Yarın, geç olmakla meşhurdur.”
NURİ PAKDİL

SUÇ ORTAKLARI
Gazze’de Durra Çocuk Hastanesi’ni, yakıcı beyaz fosforlu bombalarla yıkan ve pek çok çocuğu katleden İsrail’in işlediği bu insanlık suçuna, onu destekleyen ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya da ortaktır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —