Son dört yıldır bir önceki dönem İç İşleri Bakanı İstanbul Milletvekili Sn. Süleyman SOYLU’yu hedef alan öncelikle arkası karanlık, mafya bağlantılı, suçlu profiller ve onları destekleyip Soylu’ya karşı aksiyon alan bir trol kitlesi, aynı şekilde, aynı replikler ile yürüyen, mafya ile aynı isnatlara yapışıp düzmece fetö tipi iftira ve kumpaslarından medet uman bir de yazar çizer ordusu türedi. Bu TÜREDİLER dikkatinizi çektiyse kimi zaman kalemini oynattığında, kimi zaman ağzını açtığında, bazen de ortada gerekçe olarak gösterebilecekleri hiç bir şey yokken Sn. SOYLU’nun karanlık bağlantılarını(?) işaret eden tek kaynaktan çıkma paylaşımlar yapıyor , yazılar yazıyorlar.
Teşbihte hata olmaz benzetmek değil amacım , ne olur kendisi de bağışlasın beni , meselem sadece durum tespiti; Türkiye’de son yıllarda yaşanan olaylara bundan daha fazla oturan bir hikaye bulmak zor çünkü ! Malum üç dört sene önce Sn. Süleyman SOYLU üzerinden TÜRKİYE’ye
Sedat Peker piyonu ile yapılmak istenen “ sarı inek “ mevzusuydu! Bilirsiniz meşhur bir hikayedir. Gereksiz taviz ve kurtuluş beklentisi ile her saldırı da içlerinden birini teslim eden inek sürüsünün nasıl bir hezimet yaşadığını anlatır. Beklenti ve taktik tam olarak budur . Önce SOYLU’yu ardından tüm iktidarı tarumar etmek. Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN’ın anlatımıyla ilk önce surlarda gedik açmak.
Mesele bir adam üzerinde dönüyor gibi gösterilse de videoların tamamından bu kurgunun sarı inek hikayesinde olduğu gibi süreğen olacağı netti. FETÖ tipi kasetler, sözde deliller, tanıklar ve saire ile bir kaç kiralık kalemin ve kelli felli siyasilerin de ortak olduğu bu kurgu Sn. Recep Tayyip ERDOĞAN ‘ın usta siyasi öngörüsü ile sonuçsuz kalınca aynı replikleri bir kaç farklı ağızdan yine aynı hedeflere yönelterek amaçlarına ulaşmaya çalıştılar. Bir fotoğraf karesiyle , bir ortak dostla , bir ziyaretle kurgulanan hikayeler ile itibar suikastleri planladılar. Malum en güçlü yalanlar gerçeklerle örüntülü olanlardır. Birbirine ve sonuçta yıkıma ulanacak bütün bu çok ve boş konuşmaların amacı önce Süleyman SOYLU’ya kriminal yaftası yapıştırmak sonra da Türkiye’yi kirli ilişkiler içindeymiş gibi göstererek mevcut iktidarı zayıflatıp düşürmek , diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi kukla bir iktidarı sahaya sürüp gerektiğinde onların zaafiyetini lehlerine çevirmekti! Yani demem o ki aslında hedef sürünün tamamıydı. Türkiye’ydi! Amaç haritanın yeniden çizilmesi köşelerin yeniden tutulmasaydı!
Bu girişimler defaten geri püskürtüldü. Ancak Sn. Soylu’nun sahadan kısmen çekilmesini kendi başarıları olarak kabul eden kitle hız kesmeden, hatta her geçen gün daha şedit bir biçimde Soylu’ya saldırmaya devam ediyor.
Soylu’nun bakanlık dönemi sona ermiş olduğu halde şiddetle saldıran trol kitlesinden, fonlanmış yazarların sıkça onu gündeme getirmesinden anlamamız gereken başka ve çok önemli mesele ise şudur:
Biz ne düşünürsek düşünelim Türkiye siyasetini çeşitli aparatlarla dizayn etmeye çalışanlar açıkça görülüyor ki Süleyman SOYLU ‘yu kendi adaylarının karşısına konumlandırmış durumdalar ve bir vesile ile ekarte etmeye çalışıyorlar. Sn. Erdoğan sonrası onun adaylık ihtimalinin “durum” oluşmadan şekillenmeden önüne geçmek Sn. SOYLU’yu kalbine taht kurduğu kamuoyunun gönlünden silmeye hatta kamunun vicdanında mahkum edip siyasetten uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Yani yine OYUN ÇOK BÜYÜK!
Ondandır oluk oluk fütursuzca yapılan ipe sapa gelmez saldırılar! Ondandır onun üzerine salınan sosyal medyadaki trol kitlesi!
Biz Erdoğan içinde okuduk bu şiiri;
“ Ne yapsanız boş, göklerden gelen bir karar vardır”
Sn. SOYLU yolunu sıdk ile ERDOĞAN’ın yanı başında yürümeye devam ediyor. Sonrasını sadece ALLAH bilir. Ne etki ajanları , ne troller, ne kiralık kalemler!!!!
