Ayşegül Akyüz YAHŞİ

Tarih: 25.09.2024 00:30

"Filistin'de Cesaretin Öyküsü: Adaleti Bekleyen Yürekler"

Facebook Twitter Linked-in

Mazlum bir cümle "alınyazısı"

Kaskatı kesilmiş Siyonist kalplerde lanet mührü vurgun... Yol alınmış bir kere... Dönüş yok! Zaferi ıskalamamak için kalplerini tertip eden Filistinliler hedefe kilitlendiler, gözleri kara... Kalpleri dağınık olanlarsa hezimetteler, gözleri kör...

Zalim Kalplerde Lanet Mührü

Özyurtlarında acı dolu müthiş bir baskı, öfke ve çaresizliğin harlı aleviyle büyüyen Filistinli çocuklar var. Acıya boyun eğmek yerine, onu bir sıçrama tahtası olarak kullanıyorlar. Yedikleri darbenin etkisini ancak bu şekilde denetleyebiliyorlar.

O mazlumlar acıdan kardıkları harçla sıvıyorlar yürek evlerini... Geçitleri yok engelsiz... Namlusu doğrultulmuş silahların gölgesinde yürüyenler için ekmek almak bile bir savaş provası...

Filistinli Çocukların Direnişi

Kocamış dünyanın en delikanlı ordularını büyüttü yıllar süren bu işgal... İlginç yanı ise; bunu kimse farketmedi...

Ölmekten yana bir kaygıları olmadığını gördüğümüz, cesaret timsali Filistinli o küçük bedenlerin, hedefe kilitlenmiş kalp ritimlerini bozacak; hiçbir silah, hiçbir bomba üretilmedi daha...

Ayakları yere basan melekler onlar. Görünmez değiller ama görmezden gelineceği düşünüldü hep. Bu defa öyle olmadı. Plan bozar bir şekilde vicdanlara dokunuyorlar. Batılı halkların vicdanları bile devletlerin çıkar potasında eriyor. İnsan seli önüne kattığı her şeyi alıp götürebilirken, bir zalimin sınırında birikebiliyor ancak!

Vicdanları Uyandıran Cesaret

Zulme "dur!" diyenlere engel olunurken zalime "İleri daha da ileri!" komutu verenler belli ki işkembelerinden besleniyorlar. Katili kucaklayanlar ve sırtını sıvazlayanların boy boy görselleri bir duvar gibi devriliyor adaletin üzerine...

İmzalar atılıyor, sayısız şehitlerin gömüldüğü zeminde... Gazze Denizi, adeta sahilinden sızan kanla harlanıyor... Isıtacağı düşünülen kaynağın, bir gün dokunanı yakacağını belli ki kimse hesaba katmıyor.

Halksız devletlerin yalnız savaşı bu. Haksız savaşın namlusunda insanlar. Çıplak kralın meydana döktüğünü yağma eden karga sürüleri var, her el uzatana batacak kıymıktan hissedar olan...

Zalim, fâcir ve gaddarların refah ve rahatta oluşları aldatıcı gelmesin size! Sözde sahiplerin umarsızlığı bunak beyinleri daha da sulandırırken kirli çamaşırlar dökülüyor ortaya... Kokuşmuş zihinlerin necisliği yedi düveli sarıyor. Duyulanlar mide bulandırıcı bir hal alıyor ve sağır kalmak bize göre değil!

Zulme gagasıyla taş götüren kuşların omuzlarında yük olanlar döşek derdindeler... Kuş tüyleri bile şimdi intizarda... Ahların ninnisiyle uyuyanlar için sefa sadece bir ömür müddetince...

Ötesi yok!

Kaskatı kesilmiş kalplerde lanet mührü vurgun... Yol alınmış... Dönüş yok! Zaferi ıskalamamak için kalplerini tertip edenler hedefe kilitlendiler, gözleri kara... Kalpleri dağınık olanlarsa hezimetteler, gözleri kör...

Siyonistler için artık her gün bir kabus! Çocukların kopmuş uzuvları çıkacak karşılarına, toprak içindeki acıyı her kustuğunda; huzur, arayıp da bulamadıkları tek şey olacak! Traji komik olansa; o iğrenç kapital güç yetmeyecek tüketilenleri yeniden alabilmeleri için... Çünkü ne onur ne de mutluluk satın alınabilinmez... Ve bu zalimliğin bedelini kaç nesil ödeyecek bilinmez?

Bildiğim şu ki; haramzade küffarı büyüten toprak yetim kalanı da en helalinden büyütecek... Ve hiçbir saltanat yok ki; merhamet edenlere mükâfatını; zulmedenlere ise cezasını vermesin!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —