Gerçek Dostluğu Anlamak
Hayat, bazen insana ne kadar yalnız olduğunu hatırlatan acı deneyimlerle doludur. İnsanın etrafında pek çok insan olabilir, ancak kimlerin gerçekten yanınızda olduğunu anlamak, sadece sevinçli anlar değil, zorluklar ve felaketler sırasında belirginleşir. Bir yangın anında dost ve düşmanlar ayrılır. Bu tür zamanlarda dostluk, yalnızca kelimelerle değil, aynı zamanda eylemlerle ölçülür. İşte bu yazıda, bir baba ile kızının yaşadığı derin bir ders ve bu olaydan çıkarmamız gereken anlamlar üzerinde duracağız.
Sevdiklerimizin Gerçek Yüzü
Bir adam, büyük bir danayı kurban etmiş ve ateş yakarak et pişirmeye başlamıştır. O sırada kızı, babasına dönerek ona şunları söylemiştir: “Baba, sevdiklerimizi ve komşularımızı çağır, gelsinler, bizimle otursunlar ve et yesinler.”
Ancak, kızı o sırada evlerinde çıkan yangına karşı büyük bir korku içinde, farklı bir şeyler söylemiştir: “Evimizde yangın çıktı! Yetişin ahali! Yangını söndürmemize yardım edin!”
Birkaç dakika içinde, bu sesleri duyan bir grup insan yangın söndürmek için yardım etmeye koşarak eve gelir. Ancak bazı komşular ve akrabalar, kızlarının feryadını duymamış gibi davranıp, sessiz kalırlar. Yangına yardım etmeyen bu kişiler, adeta kayıtsız kalmışlardır. Diğer yandan, yangını söndürmeye gelen insanlar, kurbanın etinden yiyip içerek karınlarını doyurur ve giderken elerine birer parça et alırlar.
Baba şaşkındır. Yardıma gelen insanları tanımamaktadır, daha önce hiç görmediği kişiler olduğunu fark eder. Kızına dönerek şu soruyu sorar: “Yangın var dedin ve bağırdın, peki sevdiklerimiz, dostlarımız ve meslektaşlarımız nerede?”
Kızı gözleri dolu şekilde şöyle cevap verir: “Baba, yangına yardım etmeyenler, bizi yangına terk edenler, demek ki dostumuz, arkadaşımız, akrabamız değilmiş. Komşuluk, dostluk, cömertlik ve misafirperverlik hak edenler, yangına koşarak gelenlerdir. Bunlar gerçek dostlar ve akrabalardır.”
Gerçek Dostluk Nerede?
Bu olaydan çıkaracağımız en önemli ders, zorluk anlarında insanların gerçek yüzlerini gösterdiğidir. Felaket ve acı zamanlarında, yanınızda kimlerin olduğu, kimlerin gerçekten dost olduğu belirginleşir. İnsanlar zor zamanlarda size yardım etmeye gelmezse, bu kişiler ne yazık ki sizin için gerçek dost, akraba ya da kardeş olamazlar. Dostluk, yalnızca güzel günlerde değil, kötü günlerde de yanınızda olabilmekle anlam kazanır.
Etrafınızda sevgi ve ilgi gösteren, ancak zor zamanlarda kayıtsız kalan insanları tanımak, yaşamınıza doğru insanları almanızı sağlar. Gerçek dost, hiçbir karşılık beklemeden yardıma koşan kişidir. Eğer bir felaket anında size yardım etmeyen birini dostunuz ya da akrabanız olarak görmek istiyorsanız, bu yanlış bir anlayış olur. Çünkü gerçek dostluk, sadece gülümsemek ve nezaket göstermekle değil, aynı zamanda zorlu anlarda el uzatmakla anlam kazanır.
Dostluk ve Aile, Zorluklarda Test Edilir
Unutmayalım ki, bir felaket anında yanınızda olmayan kişiler, birer dost, kardeş veya akraba değildir. Gerçek dostlar, zor zamanlarda yanınızda olacaklardır. Bu tür anlarda, kimin gerçekten dost olduğuna dair açık bir sınav yapılır. Dostluk, sadece güzel sözlerle değil, gerçek eylemlerle şekillenir ve bu eylemler de zorlu anlarda ortaya çıkar.