DUA
Her dua vaktine esir… Tomurcuk vaktini bekler açmak için ; istediğin kadar su ver, istediğin kadar güneşle buluştur onu… Yağmur vaktini bekler yağmak için….Kar vaktini…Güneş saati gelince gösterir yüzünü, ayın nuru sırasınca gelir… Çiçek vaktiyle açar, yaprak vaktiyle solar… Ağaçlar güzün teslim olur yorgunluğa… Kar kışa özlem duyar… Kuşların yüreği bilir ne zaman göçeceğini ne vakit döneceğini.. Her şey vaktini bekler vel hasıl… Zamansız olan istisnadır… Beklenen; şartların olgunlaşmasına müştaktır… özlenen vaktiyle gelir… Sen dilemekten vazgeçme! Her duanın vakti en çok ihtiyaç duyulan , en gönülden dilenen andır. Dua da vereni anlamaya muhtaçtır!
SU ve İNSAN
Su gibidir insan ; Un ile karışırsa aş olur, toprağa karışırsa hububat, doğaya karışınca çayır çimen, ağaca sürgün ise tomurcuk, emeğe karışırsa serinlik, kire karışırsa temizlik. Öfkeyi dindirir kah ateşin sönmesi gibi, kah berekettir çoğaltır buğday gibi… Güneşe kavuşursa da hayat olur, buluta saklanırsa da ! Ama bir yere hapsedilir , kendi yalnızlığına terk edilir, güneşe , ağaca, toprağa, havaya muhtaç edilirse ölür su… sen gibi, ben gibi….insan gibi!
SÖZ
Hadsiz sevdaların
uçarı sevdiceği :
Ben sevmek sözü verdim sana
Yaşamak değil
Öleceksin dedi doktor
Sordum :
Peki sevecek miyim?
Şaşkındı bakışları…
Ölüyken sevilmez mi?
Ben hep tuttum dedim sözümü doktor!
Severken ölünmez mi?
