PEKİ ASLINDA NE OLMUŞTU?
Bir önceki dönem İç İşleri Bakanı Ak Parti İstanbul Milletvekili Süleyman SOYLU zamanında yürütülen soruşturma ve incelemeler neticesi; çeşitli terör örgütleri ile bağlantıları tespit edilen 505 kişinin İBB ‘ nce işe alındığı anlaşılmış , 505 kişinin bağlantıları ve kimlikleri o dönemde yargıya intikal ettirilmişti.
CHP’NİN BU SÜRECİN SONUÇSUZ KALDIĞI İDDİASININ ASLI NEDİR?
Görevlendirilen Mülkiye Müfettişlerince tespit edilen 120 terör iltisaklı personelin iş akitlerine İBB ‘nce son verildi. O dönemde yapılan işten çıkarmalar nedeni ile İBB bahçesinde eylemler yapıldı.
SÜREÇ CHP TARAFINDAN NEDEN YANLIŞ AKTARILIYOR?
Sürecin yanlış aktarılmasının bir nedeni bu günlerde başlayan yargı sürecini manipüle etmek, diğer bir neden ise halkın algı ile güvenini sarsarak halkı provake etmek. O dönemde başlatılan soruşturmaların sahih olduğu algısı oluşursa günümüzde yürütülmeye çalışılan “bu siyasi bir operasyondur” yada “Cumhurbaşkanı adayının önü kesilmeye çalışılıyor” algı çalışması zaafiyete uğrayacaktır. Çünkü cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması bile bu algı çalışmasına dayanak olacak şekilde ayarlanmıştır.
İKİ BÜYÜK HEDEF VARDIR:
Hedef hem yolsuzluk iddialarından kurtulmak, hem de mağduriyet algısı ile halkın maneviyatından faydalanıp hükümete güveni sarsmaktır.
SÜLEYMAN SOYLU NEDEN HEDEF ALINMAKTADIR?
Bunun nedeni bu konuda ciddi tespitler ile sonuçlanan ilk inceleme ve soruşturmaları başlatan kişinin Sn. Süleyman SOYLU olması, bu gün elde edilen verilerin temellerinin bu soruşturmalara dayanmasıdır. Daha önce de değindiğimiz gibi iki soruşturma ve süreç arasındaki bağlantının halk nezdinde sağlanması demek; bu soruşturmaların siyasi bir operasyon yada daha açık bir ifade ile cumhurbaşkanlığı adaylığının ilanına yönelik bir operasyon olmadığı kabulünü sağlayacaktır. Bu nedenle CHP ısrarla uzun süre önce başlatılmış bu süreci gündeme getirip insanların zihninde sonuçsuz olduğu algısını yerleştirmeye çalıştırmaktadır. Bunu gerçekleştirebilirlerse insanların aklında aynı zamanda şu an yürütülmekte olan yargı süreci için de bir ön kabul oluşturulacaktır. Yani o günlerde onca soruşturmaya rağmen tespit edilemeyen kanunsuzlukların şu anda da olmadığı gibi bir çıkarım devreye sokulmaya çalışılmaktadır.
SÜLEYMAN SOYLU’NUN SOSYAL MEDYASINDA YAYINLANAN BİLGİLENDİRME İÇERİR SORU CEVAP PAYLAŞIMI
Dönemin İç İşleri Bakanı Süleyman SOYLU CHP Genel Başkanının kamuoyunu yanıltan algı dolu bu saldırgan iddiaları sonrası mevcut resmi verileri, kaç kişinin işten atıldığını, kodlanmış adları ile birlikte hangisinin hangi terör örgütü ile ne tür bir iltisaklı olduğunu, o dönemde mülkiye müfettişlerince yürütülen diğer soruşturmaları, sürecin nereye evrildiğini, hangi aşamada bulunduğunu, tespit edilen usulsüzlükleri yedi soru ve yedi cevap şeklinde kamuoyu ile paylaşarak bu menfi toplum mühendisliğine müdahale etmiştir. Çünkü tüm bu olup bitenlerin bir amacının da harekete geçirdiği kitlelerin neler olup bittiğini anlamasına engel olmak, bu suretle de tek umutları olan iç karşıklık hedeflerine ulaşamamak sonucunu bertaraf etmek olduğu anlaşılmaktadır.
PEKİ BU SALDIRILAR SADECE SÜLEYMAN SOYLU’YA MI ZARAR VERİR?
Dönemin İç İşleri Bakanı Süleyman SOYLU’ya yöneliyormuş gibi görünen bu saldırar kalenin tamamını yıkmaya yönelik bir gedik açma girişimidir. Hükümetin bir unsurunu, o unsurun hükümet ve devlet adına yürüttüğü görev tanımına giren tüm çalışmalarını hedef alan saldırılar sonuç olarak bir bütünü yok etmeye yönelik bir silahlı saldırı gibidir. Bireysel kabul edilmemelidir. Ve bilinmelidir ki güçlü bir yapı en güçlü unsurları bertaraf edilerek dağıtılır.
Kanımızca bu dezenformasyonun engellenmesi için döneme ait verilerin şu an görevde bulunan İç İşleri Bakanı ve Cumhurbaşkanlığı sözcüleri tarafından da duyurulması ve teyit edilmesi gereklidir. Kamuoyunun şeffaf bir şekilde ve sıkça bilgilendirilmesi çeşitli amaçlara hizmet etmeye çalışan algı süreçlerinin ve dezenformasyonun önüne geçecektir.
Esasen kamuoyunda o dönem başlatılıp bu günlere kadar gelen ve yargı safhasına evrilen İBB soruşturmalarında bir kanı oluşamamasının nedeni de dönemin iç işleri bakanının sonraki dönemde yalnız bırakıldığı algısıdır. Muhalefet partilerinin bu günlerde varlığı kesinleşmiş trol orduları, kiralık kalemleri , fetö, pkk, narko baronları, mafyatik suçlular gibi tüm unsurların Sn. SOYLU’ya karşı yürüttüğü itibarsızlaştırma çalışmalarına gerekli cevabın verilmeyişidir. Bu orantısız saldırılara hakkı ile mukabele edilmediği için pkk mücadelesi, fetö mücadelesi , İBB’deki yolsuzlukların tespiti, terör ilişkili personelin tasfiyesi , narko mücadele, mafyatik suçlulara karşı yürütülen operasyonlar gibi çok ciddi, taktire şayan, özverili, ülke tarihinde iz bırakan mücadeleler de itibar saldırılarının hedefi olmuş, değersizleştirilmiştir.
İktidar kanadının bu günkü hedefinin ; “canlandırılması gereken birlik ruhunun, dava şuurunun olması gereken noktaya taşınması” olması gerektiği yaşanan olumlu olumsuz tüm gelişmelerden anlaşılmaktadır. Bu şuur ve ruh senlik benlik davasından uzak olmayı ve kutlu ülkülere bir ve beraber olarak adanmayı gerektirir. Umulur ki buradan alınması gereken öz eleştiri de artık alınacaktır.
Nihayi sözümüz şudur;
Sn.Süleyman SOYLU kamuoyunun yanıltıcı açıklamaların önüne geçecek soruları sormuş, üzerine düşen cevapları vermiş, belgelerini , bilgilerini paylaşmıştır.
Şimdi soruyoruz:
Sizin bir diyeceğiniz, belgeleriniz, dökümanlarınız, aksine kanıtlarınız var mı Sn. ÖZEL ?