Amaçsız yaşayamaz canlılar, ister bu hayvan olur, ister insan ve isterse de bitkiler, hepsinin bir amacı vardır ve olmalıdır. Amaçları için çalışmalı ve ona göre karar vermeyi bilmelidir aklını kullanmayı bilen canlılar, yani insanlar.
Herkesin hayatında, dönemsel olarak kararsızlık içinde boğuştuğu zamanlar vardır ve bu bazen korkudan, bazen risk almayı göze alamadığı ve bazen de yapamayacağını, başaramaycağına kanaat getirdiği içindir. Özellikle gençlik dönemlerinde atılan her karar, ileriki zamanlarda karşımıza çıkar ve bu kararların etkisi bir ömür devam edebilir. İşte bu durumdan dolayı insanlar atacakları adımı, düşünerek atmayı tercih ederler. Böyle bir düşünce kesinlikle doğrudur ama hiçbir adım atmadan yaşamak ise kötüdür çünkü oturduğun yere, kimse altın tepside bir şey getirmez.
Yaşam güzeldir kimileri için ve kimileri için de ızdırap, bunun en büyük sebeplerinden ikisi ise yanlış zamanda atılan doğru kararların hiçbir işe yaramadığı ve doğru zamanda atılan yanlış kararlar yüzünden hiçbir şeyin olumlu halde yürümediği gerçeğiyle yüzleşir insanlar. Peki doğru veya yanlış zaman, ya da yanlış veya doğru karar olduğunu nasıl anlayacağız diye sorulursa; bunun tek bir cevabı vardır, o da karar verirken düşünmek, tecrübeli insanları dinlemek ve en sonunda yapacağınız işin araştırmasını iyice yapıp, sonra da o verdiğiniz kararın arkasında cesurca durabilmektir diyebiliriz. Aldığınız bir kararın üstünde durmazsanız, yaptım oldu veya olmadı o halde yapacak bir şey yok derseniz, hiçbir işte başarı gelmez. Öncelikle amacınız ve kararlarınızda cesurca davranın, muhakkak yanılabilirsiniz belki de bazen ama en azından sonraki yıllarda ise yapmadım veya keşke deneseydim diye pişman olmazsınız.
Geçmiş tarihlere baktığımızda, büyük insanların hayatını da incelediğimizde ise yükselen insanların hep kararsız elbisesini üstünden attığı ve cesurca kararlar verdiğine şahit oluruz. Bazen kazanır, bazen de kaybeder insan ve dünya hayatının akışında doğal bir durumdur, önemli olan pes etmemek ve umudunu da kaybetmemek gerekir. Aslında şunu düşünmek gerekli, insanlar aldığı her kararda karlı çıkar mı, her şey olumlu şekilde ilerler mi? Evet bu soru kesinlikle hayırdır çünkü hiçbir insan, her zaman doğru karar alamaz ve aldığı kararların yanlış olanlarını kendine tecrübe edip, sonra da daha doğru kararlar almaya başlar. Anlayacağınız üzere, her karar cesurcadır ama kararsızlık değildir.
Cesur insanların hayatına baktığınızda, anne karnında cesur olarak doğmadıklarına şahit oluruz. Yaşadığı toplum, gördüğü olaylar sonrasında kendine yol edinmiş ve başkalarının hatalarından da ders çıkarmayı bilmişlerdir. Sonuç olarak insanların hepsi de biribirine benzer hayatlar yaşar, çoğumuzun derdi de ve mutluluğu da aynıdır. İşte bu yüzden alınan kararlar ve hareketler bile birbirine benzer. O halde tecrübe etmiş insanların fikilerini dinlemek iyidir ama onlar başaramadı diye siz de başaramayacaksınız diye bir durum yok çünkü insandan insana değişir olaylar, bazı insanlar aldığı kararın arkasında ve cesurca davranıp, çalışır ve bazıları da tamam karar verdim ve biraz uğraştım, olmazsa vazgeçerim düşüncesinde. Bu yüzden alınan her karar cesurca olmalıdır, ayrıca bu kararı desteklemek için çaba göstemek elzemdir.
