Ömürler mi dersin
Hayatlar mı dersin
Ne çok sözler tüketildi
Sözler yerini bulmadı bir türlü
En çokta sözlerin kıymeti bilinmedi
Seviyorumlar ne çok söylendi
Ziyan edildi ordan oraya koşturuldu
Hakkeden bir yüreğe konmak için
Değeri bilinmedi hiç bir zaman
Her kalbin kapısının önünde
Dile getirilmeyecek kutsallıktaydı
En çokta sevgi israf edildi
Sofradaki aş, odadaki huzur
Annenin merhameti, duası
Babanın atalığı hiçe sayıldı
Hürmet yandı kül oldu
Yollar yorgun, sabır yorgun
Hasretle camdan yolu gözleyen
Bakışlar israf edildi
Gökyüzü, hava su, toprak, nefesler
Zaman, saatler, doğa
Çirkinliklerini onlara buluştırdılar
İnsanlar her şeyi kirletirdi
İsraf etmeye ziyan etmeye
Durmadan tüketmeye meyilliydi
Telaşa kapılıp yavaşlamak
Şöyle dursun insanlık
Selle kapılıp toprağa karışıp
Yok oldu ve birdaha görünmedi
Madde, nesneler, maskeler
Çoktan sevgiyi, saygıyı, merhameti.
Yerinden etmişti oysa ki