• BIST 100

    9419,66%-2,12
  • DOLAR

    33,97% -0,02
  • EURO

    37,52% 0,31
  • GRAM ALTIN

    2745,71% 0,05
  • Ç. ALTIN

    4465,60% 0,00

ÖNDER GÜZELARSLAN


İZ BIRAKAN NESİLLER YETİŞTİREN MİSYON ADAMI VEHBİ ORAKÇI

Bu yazımda okuma sevdalısı, tutan el olma sevdasında olan ve hayat hikayesi ilginçliklerle dolu olan bir şahsı sizlere tanıtmaya çalışacağım. Maalesef ülkemizde insanların birçoğunun kıymeti öldükten sonra bilinmeye başlanıyor. Bazen o da olmuyor. Yaşarken kıymetini bilmiyoruz ne yazık ki. Bir vefa örneği ortaya koyarak yaşarken kıymeti bilinmesi gerektiğini düşündüğüm önemli bir şahsiyetin hayatı ile sizi baş başa bırakıyorum.


“Samimi ve iyi kalple bir işe başladığınızda Allah yardımcınız oluyor. Ancak kalpten çıkanlar kalbe gider, ağızdan çıkanlar bir kulaktan girer, diğer kulaktan çıkar.” diyerek samimiyetin ne kadar anlamlı bir şey olduğunu vurgulayan bu insan İstanbul Beylikdüzü’nü Beylikdüzü yapan Vehbi Orakçı. 
İnsanların hayatında iz bırakan çok az insan vardır. Vehbi Orakçı da böylesine iz bırakan biri. Geçtiğimiz ay içinde Beylikdüzü’nde AREV Vakfına yaptığım ziyarette vakıf yöneticisi Adnan Saraçoğlu, Dr. Ömer Faruk Reca tarafından kaleme alınmış “Beylikdüzü’nü Beylikdüzü Yapan Adam: Vehbi Orakçı” diye bir kitap hediye etti. İyi bir kitap okuyucusu olarak ilgimi çeken bu kitabı bir günde ve bir solukta okudum. Müthiş etkilendiğim ve ilginç bulduğum biyografi tarzında yazılmış bu kitabı imkânı olan herkes okumalı ve kitaptan dersler çıkartıp ibretler almalıdır. Hayatından etkilendiğim bir dönem belediye başkanlığı yapmış, okumayı çok seven ve hayatı bir film dizisini aratmayan Vehbi Orakçı kimdir? Nasıl bir hayatı olmuştur? Gelin hep birlikte öğrenelim. 
Başından geçen onca badireye rağmen hiçbir zaman ümitsiz olmamış kendi tabiriyle “hayat bir imtihandır” diyerek inanılmaz bir mücadele vermiş olan Vehbi Orakçı, Anadolu’da şartların bir hayli zor olduğu bir dönemde 1970 yılında Erzurum'un Horasan ilçesine bağlı Yeşilyurt Köyü’nde dünyaya gelmiştir. Vehbi Orakçı doğduğunda dadaşların diyarı Erzurum bugünkü kadar gelişmemiş, özellikle de köylerde imkanlar çok kısıtlı düzeyde. 70’li yıllar Türkiye içinde koalisyon hükümetlerinin yaşandığı gerginliklerle dolu bir ülkeydi. 12 Mart 1971 ihtilali bir kez daha ülkenin önünde fren olmuştu. İşte böylesi bir dönemde dünyaya gelen çalışkan ve başarı dolu bir hayat yaşayan Vehbi Orakçı’nın da hayatında önemli bir dönemeç ve fırtınalar yaşanacaktı. Henüz 10 yaşında ilkokul 4. sınıfı okuyan Vehbi Orakçı hayatının ilk imtihanı ile karşılaşıyor. Çok sevdiği ve hayatı boyunca da hiç unutamadığı annesini daha hayatının baharında 37 yaşında iken kaybediyor. Köy şartlarında imkanlar çok kısıtlı olunca hastalık sürecinde kızaklar ile ilçeye götürülen annesinin bünyesi hastalığına daha fazla dayanamıyor ve evlatlarını terk ederek bu dünyadan göçüp gidiyor. 

Bundan sonraki hayatında annesinin yokluğu kendisinde büyük bir yara açsa da büyük bir olgunlukla hayata tutunan ve köydeki işleri aksatmadan yapmaya gayret gösteren Vehbi Orakçı, ilkokulu köyünde bitirdikten sonra köylerinde ortaokul olmadığı için çok istemesine rağmen okula gidememişti. Aslında köydeki iş yükünü de sırtladığı için okumak ile okumamak arasında bir ikilemde olsa da okumak hep içinde uhde. İlkokuldan mezuniyetinin ardından 1,5 yıl geçmişti ki sihirli bir dokunuşla okuma sevdasına ulaşıyor. Bir dönem İstanbul Valiliği de yapan, o dönemde Horasan’da kaymakam olan Muammer Güler köy ziyaretleri kapsamında Yeşilyurt köyüne de gelir. Kaymakama ulaşmak ve içindeki okuma sevdasını ona aktarmak için çırpınan Vehbi Orakçı küçük yaşına rağmen büyük bir olgunlukla kaymakamın kendisini görmesini sağlama gayretinde. Köy ziyareti son bulmak üzere iken aracına binmeden kaymakam ile göz göze gelen Vehbi Orakçı’ya Kaymakam Muammer Güler “sen neden okulda değilsin” diye sorunca Vehbi Orakçı “efendim okumayı çok istiyorum ancak köyümüzde ortaokul yok. Şehre de gidemiyorum.” diye cevap verir. Bu cevap sonrasında kaymakam: “araca bin şehre götüreyim seni yatılı okula kaydettireyim” der. Akrabaları üstü başı o anda çok uygun olmayınca efendim biz onu size getiririz derler ve kaymakamı uğurlarlar. 
Ertesi gün Vehbi Orakçı akrabaları ile kaymakamın makamına gider. Kaymakam yatılı okulun müdürünü arar ve bu çocuğu okula kaydedin der. Bu talimat sonrası yatılı okula gitseler de müdür yer olmadığı gerekçesi ile kayıt yapmaz. Tekrar geri dönüp durumu Kaymakam Muammer Güler’e arz ettiklerinde, Muammer Güler tekrar telefona sarılır ve hiddetle okul müdürüne “Ne demek yerimiz yok, kayıt yapamayız. Oturduğun makam odasını boşalt, sınıf yap ve bu çocuğu kaydet” diye talimat verir. Bu talimat sonrası yatılı okula kaydı yapılan Vehbi Orakçı, okur ve büyük bir başarı ile de okuldan mezun olur. O yıllarda üniversite sınavına girebilmek bir hayli zor. Şartlar ağır. Ama hiçbir zaman yılgınlık göstermeyen Vehbi Orakçı girişimci ruhuyla üniversiteyi de kazanmayı başarır hem de çok istediği mühendislik bölümünü. Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği bölümüne 1990 yılında kayıt yaptıran Vehbi Orakçı büyük bir başarı ile 1994 yılında buradan mezun olur.
Vehbi Orakçı lisede okuduğu yıllarda yaz tatillerinde ağabeyinin inşaatlarında çalışmak üzere İstanbul’a gelir giderdi. İstanbul’a yabancı değildi. Üniversite eğitimi süresince de ağabeyinin inşaatlarında çalışan Vehbi Orakçı üniversite mezuniyeti sonrasında kendi işini yapmak üzere Mühendislik bürosunu açar ve başarı dolu işlerine başlangıç yapar. Hayatın kendisini bir gün belediye başkanı yapacağından habersiz. 
Aynı yıllarda siyasete de ilgi duyan Vehbi Orakçı, Refah Partisi İstanbul teşkilatları ile temas içinde olmuş ve 1994 seçimlerinde o zamanlar ismi Kavaklı olan ve belde belediyesi olarak ilk defa belediye olan ve seçimlerin yapılacağı bu belde de şahsi ofisini seçim irtibat bürosu haline dönüştürerek büyük bir özveri göstermiştir. İş hayatındaki başarıları siyasette de devam edince 2004 yılına gelindiğinde önceki ismi Kavaklı olan ve 2002’de Beylikdüzü olarak ismi değiştirilen beldeye Ak Parti tarafından belediye başkan adayı gösterilen Vehbi Orakçı, 2009 yılına kadar burada belediye başkanlığı yapmıştır. Beylikdüzü, Vehbi Orakçı belediye başkanı iken 2008 yılında ilçe olmuş ve bu ilçenin kurucu belediye başkanı olarak görevine devam etmiştir. 2009 seçimlerinde aday gösterilmeyince işlerinin başına dönem Vehbi Orakçı hem iş hayatını hem de siyasi hayatını aksatmadan sürdürmüştür. İçinde uhde olarak kalan belediyecilik hizmetlerini başkan olduğu zamanda efsane hizmetlerle taçlandırmayı bilmiştir.

 Bugün herkes tarafından Beylikdüzü’nü Beylikdüzü yapan dürüst, karakterli ve bir o kadar da çalışkan birisi olarak anılmaktadır. Efsane hizmetlerini burada tek tek sıralamaya imkânımız yok. Ancak kitabı sizlerde okursanız hem Başkan Vehbi Orakçı’yı hem de yaptığı hizmetleri yakinen tanıma fırsatı elde etmiş olursunuz. Zaten Beylikdüzü’nü ziyaret ettiğinizde de Vehbi Başkanın efsaneleşmiş hizmetlerine şahit olmamanız mümkün değil. 
Beykent Üniversitesi'nde Uluslararası Politika ve Ekonomi alanında yüksek lisans yapan ve doktora çalışmalarını Kültür Üniversitesi İnşaat Fakültesi Proje Yönetimi bölümünde sürdüren Vehbi Orakçı, kendi kurduğu Yıldız Mühendislik firmasıyla inşaat, proje, mühendislik ve gıda ticareti gibi farklı alanlarda faaliyet göstererek iş dünyasında adını duyurmuştur. Vehbi Orakçı hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız okumaya büyük önem veren ve kendisini anlatarak ortaya çıkmış olan “Beylikdüzü’nü Beylikdüzü Yapan Adam: Vehbi Orakçı” kitabını okumanızı tavsiye ederim. 
“İç dünyalarını değiştiremeyen insanlar başkalarını asla değiştiremezler.” “Bir insan diğer bir insana yardım ederek nehrin karşı kıyısına geçirirse o insanın bir değeri olur” anlayışı içinde olan Vehbi Orakçı, özellikle eğitim camiasına kazandırdığı AREV okulları ile “iz bırakan nesiller” yetiştirmek için çalışan ve kurduğu AREV vakfının hizmetleri ile Beylikdüzü halkının gönlüne giren mümtaz bir şahsiyettir. 
Bu hafta başında Beylikdüzü kaymakamı okul arkadaşım Bülent Karacan’ı birlikte yaptığımız ziyarette şahsen kendisini tanımaktan büyük onur ve gurur duyduğum Vehbi Orakçı’ya sağlık ve afiyet içinde nice başarı dolu bir ömür temenni ediyorum. Başarılı çalışmalarından dolayı da kendisini kutluyorum. 
 

Yazarın Diğer Yazıları


26.9° / 21.8°

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.