Serdar KATİPOĞLU

Tarih: 16.05.2024 01:01

Koltuk bağımlılığı

Facebook Twitter Linked-in

Ben de bu yazımda çoğunlukla bu konuları ele alacağım. Eleştirilerimiz, şikayetlerimiz satırlara sığmayacak kadar çok ancak hepsinin kaynağı neredeyse aynı. Başkan Ali Koç, Saadettin Saran ile bir görüşme gerçekleştirip bir dönem daha başkan olmak istediğini iletti. Saadettin Saran seçime girmekten vazgeçti. Tüm bu olanlar Ali Koç’un ilk seçildiği gün söylediği her şey ile çelişti ve kendisine inanan ben dahil birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı. Daha önceki yazılarımda sayın başkanın bu konuda ilkeli durması halinde Fenerbahçe’ye daha fazla katkı sağlayacağını belirtmiştim. Başkan başarılı ya da başarısız diyip kestirip atmak kolay olan. Kulüp için çok çalıştığını hepimiz görüyoruz. Ancak siyasilerin hastalığı olan koltuk bağımlılığı onu da esir alırsa iyi niyetli çalışmaları, kulübe harcadığı paralar ve mücadelesi unutulur. Tıpkı Aziz Yıldırım’ın uzun süreli başkanlığında cebinden harcadığı çok yüksek meblağlara, hapis yatmasına ve mücadelesine rağmen taraftarın sıkılması ve şampiyonluk için değişim istemesi gibi.

AZİZ YILDIRIM ADAY


Divan kurulu seçimlerinde Şekip Mosturoğlu’nun adaylığında adeta ön seçim anketi gibi bir çalışma yapıldı ve Aziz Başkan gücünü ve kulüpteki nüfuzunu ölçtü. Tekrar adaylık ya da bir adayı destekleme durumunda oy toplayıp toplayamayacağını görmek istedi ve Mosturoğlu’nun seçilmesi ile bir özgüven kazandı. Ben şahsen Ali Koç’un Saadettin Saran lehine çekilmesini bekliyordum. O durumda Aziz Yıldırım veya ekibinden başka birisinin de karşı aday olacağına emindim. Aziz Yıldırım’ın Ali Koç’un karşısına tekrar aday olarak çıkmasını beklemiyordum. İddiaya göre Aziz Başkan yanına çok ama çok güçlü isimler almış ve iyi çalışmış. Yine de son seçimde yediği farkı kapatıp öne geçmesi kolay bir iş değil. Seçim haberleri şimdiden hepimizi heyecanlandırdı. Mourinho ile görüşme gerçekleştirdiğini Aziz Yıldırım ilk ağızdan aktardı. Ses getirecek şekilde sahneye çıkacağının mesajıydı bu. Bence çare Mourinho değil, hatta faydadan çok zararlı olmasından korkuyorum. Yine de bu ismin beni heyecanlandırmadığını söyleyemem.

SAHADA KALIN DEDİK,DİNLEMEDİNİZ!


Bu sezonki yazı serimize başladığımda Fenerbahçe’nin polemiklerden uzak bir şekilde sahaya odaklanması gerektiğini savunmuştum. Geçtiğimiz sezonlarda 1959 öncesi şampiyonluklar konuşuluyordu bu sezon federasyon ile bitmek bilmeyen mücadele, sahadan çekilme kararı, ligden çekilme ihtimali gündemi meşgul etti. Netice olarak ne yönetim,ne takım ne de taraftarlar hiçbir zaman tam konsantrasyon ile sahaya odaklanamadı. Hep söylediğim gibi İsmail Hoca hatalı olabilir ama bence asıl problemi şanssızlığı. İyi gittiği ve Fenerbahçe’nin kendi rekor puanını aldığı bir sezonda bu kadar çok polemiğin ve problemin ortasında kalması, Trabzon maçında olanlar, ısrarla çıkmak istediği ve takımın da sahada olmak istediği süper kupa maçında o fırsatı elde edememesi...Tüm bunlar oyuncularının motivasyonunu da düşürdü ve karar mekanizması İsmail Hoca’yı tıpkı dişli çarklar gibi ezmeye başladı. Hiçbir zaman takımın patronu imajı göremedik. Çünkü hocaya işini yaptırmayan dış mihrakların yanı sıra içerde de iş bilmez bir yönetim vardı.

HEPSİNİ SAT

Ben sezon sonunda Fenerbahçe’nin kemik birkaç oyuncuyu tutup gerisini iyi teklifler gelirse satması gerektiğini düşünüyorum. Trabzonspor’un bir dönem Abdülkadir Ömür konusunda yaptığı hataya düşülmemelidir. Ferdi’nin kalması zor görünüyor. Takımda Fred, Becao, Djiku, Tadic ve Osayi dışında herkesin satılabilir olduğunu düşünüyorum. İrfan bu sezon çok iyiydi. Hazır güzel bir vitrin yapmışken iyi paralara satılıp kulübün kasasını doldurmak ve yeni sezonun kadrosunu yapmak gerekli. İyi para verilen oyuncuyu zamanında satmazsanız daha sonra hayıflanabilirsiniz. Nitekim bu bahsettiğimiz oyuncuların iyi performansları hiçbir zaman iki sezon üst üste gerçekleşmedi. Krunic, Zajc, Mert Hakan, Livakovic, Batshuayi gibi isimler de vazgeçilmeyecek isimler değiller. Zaten öyle olsalar şuan şampiyonluk yarışında ikinci sırada olmazdık.


ŞAMPİYONLUK ZOR

Fenerbahçe taraftarı gayet iyi biliyor ki Galatasaray artık çok büyük bir hata yapmayacaktır. Malesef o son dakika hataları Fenerbahçemiz’e ait kronik bir sorundur. Son iki maçta mağlup olup bir puan bile almamaları gerekiyor ki bu da çok ama çok zor. Bu sebeple bu hafta derbiye çok yüksek bir inanç ile çıkmayacağız. Bu motivasyon düşüklüğü umarım çok kötü bir sonuç getirmez. Çünkü karşımızda şampiyonluğa çok yakın ve çok iştahlı bir takım olacak. Ben hafta sonunda ki maçı beklemeden şimdiden Galatasaraylılar’ın şampiyonluklarını tebrik ederim. Sezon içerisinde tartışmalı kararlar, şaibeler, haksızlıklar olabilir ama terazi iki taraf lehine de bazen şaşmıştır. Şampiyonluğu sadece hakemlere ve federasyona bağlamak kolaycılık olur. Eğer büyük bir mucize olmaz ise Fenerbahçe sezonu ikinci bitirecek. Korkarım ki gelecek sezon için yapılması gereken çalışmaların önüne de bu seçim mevzuları geçecek ve bir sezon daha çöpe gidecek. Bir yazımı daha umarım yanılırım diyerek bitiriyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —