Yine Deylemi’nin İbn Ömer’den nakline göre peygamberimiz asv şöyle buyurmuştur: “Bana Cibril geldi ve “Ya Muhammed! Sen olmasaydın Cennet yaratılmazdı, Sen olmasaydın yaratılmazdı” dedi.
(Keşfül hafa.c.1.s.45.hn.91)
Taberani, Hakim, Ebu Nuaym, Beyhaki ve İbn Asakir’in Hz. Ömer ra den rivayet ettiklerine göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
Âdem günahı işlediğinde başını semaya kaldırdı ve “(Allahım) Muhammed hakkı için beni bağışlamanı istiyorum” dedi.
Allah ona “Muhammed kimdir?” diye vahiyle sordu.
Âdem “Beni yarattığın zaman başımı arşına kaldırdığımda orada
“Allah’dan başka ilah yoktur, Muhammed onun resulüdür”
"لا إله إلا الله محمد رسول الله" yazılı olduğunu gördüm.
Bundan bildim ki, senin katında İsmini ismin ile beraber yazdığın bu zattan daha şerefi yüce kimse yoktur.” dedi.
Allah ona:
“Ey Âdem! O senin zürriyetinden gelecek peygamberlerin sonuncusudur.
Eğer o olmasaydı seni yaratmazdım (ولولا هو ما خلقتك)” buyurdu.
(Ed-Dürrül Mensur. C.1.s. 142)
Yine benzer bir rivayeti Hakim Müstedrek’inde “isnadı sahihdir” (sözü söyleyenine, ilk kaynağına kadar götürmek) kaydıyla İbn Abbas ra’den rivayet etmiştir.
(Müstedrek. C.2.s.671)
Cenab-ı Hak Peygamberimize niçin böyle hitap etmiştir?
Peygamber efendimiz asv olmasaydı, insan ve varlıklar neden yaratıldı? Bu dünyaya neden gönderildi? Yolculuğu nereye kadar devam edecek? Biz bu esnada ne yapacağız? Yolculukta ihtiyaçlarımız nelerdir?
Bu sorulara kim cevap verecekti?
Elbette ilk öğretmenimiz olan Peygamberimiz asv cevap verecektir. Öğretmenimizin bize ders verdiği kitap nedir?
Kur’an-ı Kerîm’dir. Bu mu’cize kitabı bize kim öğretecekti?
İşte bütün bunun gibi birçok sorularımıza insan, cin ve meleğe vb. ders veren, ilk öğretmenimiz olmasaydı, varlığın bir anlamı olur muydu? Öğretmensiz mektep ne mana taşır?
Peygamber efendimiz asv daha öncede ümmetlerine öğretmenlik yapan diğer 124 bin peygamberler tarafından öğülerek bahsettikleri bir konumu vardır. Ümmetlerine eğitim yaptırdıkları kutsal kitaplar ve suhuflar da bahsetmektedir. Demekki adeta onlar bunun gelişine ön hazırlık yapmışlardır. Adeta alt yapı hazırlamışlardır.
Peygamber efendimizin asv ümmeti adeta diğer peygamberlerin tamamının ümmetinden de fazladır. O halde çoğunluğun buluştuğu ve birlik olduğu bir topluluğun başında bulunan zata ittiba edilmez mi? Tabi olunmaz mı? Onun itibarı fazla olmaz mı? O halde onun için bütün hazırlıkların yapılması gayet yerinde değil midir?
Peygamberimiz asv:
“Cennet ehli 120 saftır. Onların 80 saffı bu ümmetten, 40 saffı ise diğer ümmetlerdendir” buyurmuştur.
(Tirmizi.c.4.s.683.hn.2546)
(أهل الجنة عشرون ومائة صف ثمانون منها من هذه الأمة وأربعون من سائر الأمم).
Bu hadis-i şeriften, cennetin üçte ikisini peygamberimizin ümmeti dolduracağı anlaşılmaktadır.
Ümmeti çok olan peygamberimiz nasıl müstesna bir şahsiyet olmasın?
Neden?
Onun tebliğ ve talimi bütün peygamberlerin hizmetinden büyük değil midir?
O halde:
“Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım” hitabına mazhar olmaz mı? (Risale online)