Kutup Yıldızı-1, kısa bir müdder önce biyografik roman tarzında yayımlandı. Elime geçtikten bir ay sonra okuyup bitirdim, özellikle tasvir ve diyaloglarına hayran kaldım. Yazarı Hüseyin Yılmaz'ı tebrik ediyor, serinin diğer kitaplarını merakla bekliyorum
Kutup Yıldızı, Bediüzzaman Said Nursi’nin çocukluk ve erken gençlik dönemlerini ele almakta; Üstad Bediüzzaman'ın hayatını roman şeklinde anlatmak oldukça cesaret isteyen bir iş olmakla beraber bir sevda işidir de...
Kalem arkadaşı olmakla iftihar ettiğim Hüseyin Yılmaz, mevzuyu büyük bir coşku ile üstlenmiş ve ortaya oldukça başarılı bir roman çıkmış. Kitapta, hikayeyi üçüncü şahıs olarak tüm detaylarıyla bizlere aktarıyor. Asil ve bozulmamış Türkçe'yi etkili bir şekilde kullanıyor ve Cemil Meriç’in “kamus namustur” sözünü rehber edinmiş bir dil tutkunu olarak, okuyucular için ayrı bir değer katıyor esere.
Kitabın içeriğine gelecek olursak, yazar Said Nursi’nin doğduğu aileyi, köyünü, çevresini ve dönemin şartlarını o kadar güzel tasvir etmiş ki, okurken sadece bilgi edinmekle kalmıyor, adeta o dönemi hissediyorsunuz.
Üstad’ın medrese hayatına ve bölgenin ilme olan bakışına dair detaylar gözler önüne seriliyor. Said Nursi'nin çocukluğu ile başlayan eğitim yolculuğunda, dağları, ovaları ve akarsuları geçerek medreseler arasında dolaşıyorsunuz onunla sanki...
Yılmaz, gerçekleri kurgu ile öyle ustaca harmanlıyor ki, zihninizdeki boşluklar dolarken, kitapta kelimeler adeta akıp gidiyor. Romanın edebi olarak eleştirilecek yanları yok değil ama bunlar adeta yok hükmünde.
Netice olarak, romanı değerli buluyor ve teşekkür ediyorum. Dile ve kaleme bu denli hakim olan yazarların az olduğu bir dönemde, Said Nursi gibi önemli bir İslam mütefekkirinin hayatının kaleme alması büyük bir bahtiyarlık.
