Güvenilir haber kaynağınız Medya90.com

  • BIST 100

    9860,29%-8,72
  • DOLAR

    37,78% 0,26
  • EURO

    41,31% 0,63
  • GRAM ALTIN

    3714,98% 0,27
  • Ç. ALTIN

    5898,63% 0,00

PROF. DR. CAHIT KURBANOGLU


MERHABA ÇOCUKLAR ORUCUN HİKMETLERİ

Oruç, Cenâb-ı Allah’ın bize lütufta bulunmuş olduğu nimetlere karşı şükretmemize vesile olur.


 

Çocuklar, biliyorsunuz, pazara alışveriş yapmaya gidiyoruz. Ne alırsak, karşılığında bir ücret ödüyor ve para veriyoruz.
Peki, hiç düşündük mü? Şayet elma alıyorsak, tablacıya elma için bir fiyat ödüyoruz.
Peki, o tablacı elmayı fabrikasında mı yapıyor?
O elmanın yetişmesi için ihtiyacı olan toprağın sahibi tablacı mı?
O elmanın yetişmesi için ihtiyacı olan suyun sahibi tablacı mı?
O elmanın tatlanması, renklenmesi, koku alması için gerekli olan güneş ışığının sahibi tablacı mı?

Hepsine cevabımız hayır…

İyi ama aldığımız bir kilogram elmaya karşı ona bir para ödüyoruz.
Peki, şimdi konumuza dönelim:

Toprağın sahibi kim?
Elmanın tohumunu yaratan kim?
Suyu yaratan kim?
Güneşi yaratan kim?
Rüzgârı yaratan kim?

Gündüzü ve geceyi yaratan kim?
Allah… Allah… Allah… (C.C.)

Bütün bunların sahibi, bizi yaratan Mevla’mızdır.
Peki, o hâlde asıl mal sahibi kim? Cenâb-ı Allah’tır.

Tablacılar para alıyorlar ya… Acaba asıl mal sahibi bizden ne istiyor, hiç düşünüyor muyuz?
Çocuklar, ne versek az gelir.
Neyi verebiliriz? Elimizden ne geliyor ki?
Ama ne versek az gelir, değil mi?

Yani o tablacılara teşekkür ediyoruz, para vermemize rağmen iltifat ediyoruz.
Eee… Asıl mal sahibine nasıl teşekkür etmemiz lazım?

İşte, acaba Ramazan orucu bize bunu hatırlatıyor mu çocuklar?
Yani o hakiki nimetlerin sahibi olan Mün’imi Hakiki’yi (gerçek nimet vereni) bize anlatıyor mu?
Hatırlatıyor…

İşte Ramazan’daki oruç, gerçekten Allah’a karşı hakiki ve samimi bir teşekkürün ifadesidir.

Neden?

Çünkü Ramazan orucunda açlık, Cenâb-ı Hakk’ı bize hatırlatıyor.
Akşama kadar oruç tutan, ister fakir olsun ister zengin, akşam sofranın başına gelince yemeklere karşı iştihasında, isteğinde bir değişiklik oluyor mu?
Bir an evvel o yemeklere başlamak istiyor, değil mi?

Peki, o yemekleri bize veren kim?
Onu hatırlamak ve Allah’a teşekkür etmek en büyük borcumuzdur.

Allah’ın bize ihsan ettiği nimetleri biz fabrikalardan geçirince, onların asıl lezzetlerini ve özelliklerini göremiyoruz.
İşte Ramazan’daki oruç, özellikle tat alma duyusunu fakir ve zengin için eşitliyor ve bizi Allah’a yaklaştırıyor.

Sonra Ramazan’da akşama kadar bir şey yiyip içmiyoruz.
O zaman aklımıza gelmiyor mu ki biz bu nimetleri yemekte ve içmekte hür değiliz, serbest değiliz?
O hâlde bunlar, başkası tarafından bize ikram ediliyor.
Bu yüzden nimeti vereni bilmeli ve ona teşekkür etmeliyiz.

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.