*Her insanın,inancı,ırkı, meşrebi, mesleği,vs, ayırdedilmeksizin, insan olması hasiyetiyle egosu,ihtirasları,hevâsı,vs zaafları vardır.Nefsinin arzularına, insî ve cinnî şeytanların tahriklerine dayanamayıp,her insan (Kâfir, Ateist,Deist,Agnostik,Hıristiyan,Yahudi,vs) yanlış işler yapıp günâh (kötülük) işleyebilir.
*İslam da doğrular ,yanlışlar,helâl, harâm,vs apaçık belli olmasına rağmen,Müslümanlar da birer insan olmaları ve zaafları sebebiyle yanlış işler yapıp, günah işleyebilirler, tıpkı kötülük işleyen ve Müslüman olmayan diğer insanlar gibi.
*Müslümanın işlediği günahlar, ne genelleştirilip bütün Müslümanlara mal edilebilir ve ne de İslâm’a mal edilebilir.Böyle yapılırsa bu büyük bir iftira ve haksızlık olur. Bu yüzden kötülük yapanlar değerlendirilirken, onu insan olarak değerlendirmek gerekir.Yapılan kötülükler, Onu yapanın inancı ve ideolojisine verilmemelidir. Şayet yapılan kötülük doğrudan onun inancı ve ideolojisinden geliyorsa, o başka bir mevzuudur.
*Kur’ân ile İslâm ile, Müslüman aynı demek değildir. Kur’ân, Allah’ın Hz.Resulullah’a inzal ettiği Vahyidir.İslâm ise Allah’ın vaz ettiği bir sistem-nizamdır. Müslüman,Allah’ın yarattığı bir insan-beşerdir.Ve zaaflarından dolayı insan hatadan da azade değildir.
* Kâinat ve içindekiler incelendiğinde bir kusur-hata bulunamadığı gibi,Allah’ın Vahy’inde (Kur’ân) ve Nizamında (İslâm) da bir kusur, hata olamaz.
*Müslümanlar’ın,zulüm yapmaları,insanları öldürmeleri,aldatmaları, güven vermemeleri,geri kalmaları, vs vs vs,gibi olumsuzluklar Kur'ân'dan, İslâm'dan değildir.Görülen olumsuzluklar müslümanların;Ya cahilliklerinden dolayı,Kur'ânı-İslâm’ı doğru anlamamaları, geleneklerini-örflerini Din ile karıştırmaları, yahut da, zaafları sebebiyle Kur'ân’ın hükümlerine uymak işlerine gelmediği için (işlerine gelenleri alıp,gelmiyenleri almamaları,vs.) Allah’a itââtten ve Hz.Peygamber’i takipten uzaklaşmaları sebebiyledir.
MÜSLÜMANLAR NE YAPMALIDIRLAR
1-Müslümanlar evvela, hayâlleri,efsaneleri ve hamâset yapmayı bırakıp, gerçek olan durumu kabul etmeleri gerekir.
2-Müslümanlar, kendileriyle, hatalarıyla yüzleşip, ‘nerede yanlış yapıyoruz’ diyerek gerçek bir durum muhakemesi,ve muhasebesi yapmalıdırlar.
3-Dini ve Dünya işlerini bilen, mütehassıs her meslekten ilim adamlarından oluşan bir istişare heyeti oluşturulmalıdır.
4-İslâm’a karıştırılmış bütün hûrafat ve israiliyat,vs Din’den ayıklanmalı ve İslâm doğru olarak her kesime tebliğ edilip öğretilmelidir.İslâm öğretisi sürekli olmalıdır.
5-İslâm’ın yanlış anlatılmasının ve çeşitli çıkar çevrelerince istismar edilmesinin önüne geçilmelidir.
6-İslâm, hiçbirzaman bir gurubun, partinin,mesleğin, meşrebin,vs tekeline bırakılmayıp, umum insanlığın ‘mukaddes malı’olarak görülmeli ve hiçbirkimse/gurup dışlanmamalıdır.
7-Müslümanlar Allah’a imanlarını ve Hz.Resulullah’a olan biatlarını yeniden gözden geçirmelidirler.
8-Müslümanlar inandıkları gibi yaşamalıdırlar.Aksine, yaşadıklarını bu sefer ‘Din’olarak görmek durumunda kalırlar.
9-İslâm bir ütopya değildir. O, bir hakikattir.İslâm yaşanmamış bir hayâl de değildir. İslâm, Hz.Peygamber zamanında bizzat yaşanmış ve cahiliye vahşetini, medenî insanlığa dönüştürmüştür. İslâm, Cehennemî bir hayatı ‘Asr-ı saadet’ denen bir Cennet hayatına inkılâb ettirmiştir.
10-Kur’ân, İslâm doğru anlaşılır ve doğru tatbik edilirse, Allah'ın tevfiki yine gelecek ve yine her asır bir ‘Asr-ı saadet’ asrı olacaktır. Cahiliye vahşeti gibi bir vahşet yaşıyan (savaşlar, zulümler,açlık, adaletsizlikler,zalimce sömürü,vs) 21 asrın insanlarının İslâm’a hava, su ve ekmek kadar ihtiyaçları vardır.Kimse İslâm’a gölge-perde olmamalıdır.
*ALLAH, RAHMAN VE RAHÎM’DİR,KULLARINA MERHAMETİ ÇOKTUR. YETER Kİ, KULLAR ALLAH’A İHLÂSLA İTÂÂT ETSİNLER.
