• BIST 100

    9975,61%2,06
  • DOLAR

    33,99% -0,20
  • EURO

    37,98% 0,28
  • GRAM ALTIN

    2829,83% 0,98
  • Ç. ALTIN

    4600,73% 0,27

Yusuf Özertürk


Müslüman Ülkeler Neden Sorunlarını Çözemiyor?

Müslüman ülkeler, akıl ve nakil dengesini kaybedip, sadece dini ilimlere odaklanınca ilmi ilerlemelerden uzaklaştı. Batı ise akla ve düşünceye önem vererek Aydınlanma Çağı’nı başlattı.


Batı, Akılla İlim Yaparken

Müslümanlar Nakil ile Akılı Cem Edemediler

Akıl da din de (İslam), Allah’ın insanlara verdiği emanetlerdir. Bu emanetlerin taşıyıcıları kimlerdir? Başta ümmetin alimleri, iktidar sahipleri ve sonrasında da bütün Müslümanlardır. Orta Çağ’da Müslüman iktidar sahipleri (halife, sultan, bey, vb.) ve ilim adamları bu emanete sahip çıkmışlar ve gereğini yapmışlardır. Yani akıl ile nakli cem etmişlerdir. Din (İslam) akla yol göstermiş, onun sapkınlığa düşmesini ve zarar vermesini engellemiş, akıl ise ilim ile dinin hükümlerini ve ayetlerini açıklamış, tefsir etmiştir. Akıl ve naklin birleştirilmesiyle "hikmet-ilim" ortaya çıkmıştır. Orta Çağ'daki gelişmenin ve ilmi ilerlemelerin temelinde bu birleşim vardır.

Akıl ve Nakil Dengesinin Kaybı

Müslümanlar, Orta Çağ’dan sonra akıl ile nakli birleştirmek yerine (İmam Maturidi - İmam-ı Azam anlayışı), aklı öteleyip nakli ön plana çıkarmışlardır (İmam Eş'âri - Selefi anlayış). Akıl ve ilim ihmal edilince, sadece teşri-nakli ilimler (Kıraat, Kelam, Hadis, Fıkıh, Tasavvuf, vb.) tahsil ve tedris edilmeye başlanmıştır. Tekvini ayetleri (yaratılış, kainat, vb.) tefsir eden fenni ilimler (Matematik, Fizik, Astronomi, Tıp, vb.) ihmal edilmiş veya çok az önem verilmiştir. Bunun sonucunda ise, 500 yılı aşkın bir süredir Müslüman dünyada ilmi metodolojiye uygun ciddi araştırma ve geliştirme yapılamamıştır. Halen de bu durum devam etmektedir.

Batı’nın Aklı ve İlim Anlayışı

Avrupa Hristiyan alemi, ilmi anlayışlarının altyapısını Orta Çağ’daki Müslüman ilim adamlarından (Kindi, Farabi, Razi, İbn-i Sina, Biruni, İbn-i Rüşd, vb.) almalarına rağmen Rönesans devrimini gerçekleştirmiş ve kilisenin skolastik anlayışını yıkarak, akla ve düşünceye önem veren bir ilmi anlayışa geçiş yapmıştır. Bu geçiş ise kolay olmamış, ilim adamları bu uğurda bedeller ödemiştir (Wilhelm Leibniz, Rene Descartes, Immanuel Kant, Denis Diderot, Voltaire, David Hume, John Locke, Giordano Bruno, vb.). Bedeller ödenerek başlayan bu süreç sonunda Batı, 'Aydınlanma Çağı'nı başlatmıştır. Batı'nın sisteminin temeli düşünceye dayanmaktadır. Batı alemi, akla ve düşünceye dayalı bir sistem kurmuş ve bu sistemin meyvelerini, özellikle teknoloji alanında katma değer üreterek toplamaya devam etmektedir.

Devam Edecek…

Yazarın Diğer Yazıları


22.5° / 19.6°

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.