21 Ağustos'ta Bağlar ilçesinde kaybolan ve arama çalışmalarının 19'uncu gününde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayeti, günümüz Türkiye'sinde toplumsal ahlak ve adalet anlayışını yeniden gözden geçirmeyi zorunlu kılıyor. Narin Güran’ın trajik ölümü ve Tekirdağ'da iki yaşındaki bir bebeğe yönelik cinsel tacizler, toplumun ne denli büyük bir sorunla karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.
Bakara Süresi 178. ayetinde, öldürülenler hakkında kısas emredilmiştir. Buna göre, hür insan hür insana, köle köleye ve kadın kadına kısas edilir. Ancak, öldüren kişinin yakını tarafından affedilmesi durumunda kısas düşer ve diyet ödenmelidir. Bu, Allah’ın bir merhametidir. Kim Allah’ın koyduğu sınırı aşarsa, acı bir azapla karşılaşacaktır.
Toplum olarak, adaletin sağlanması için köklü değişiklikler yapmamız gerekmektedir. Narin Güran’ın öldürülmesi, Tekirdağ'daki cinsel taciz vakaları ve boşanma süreçlerinde yaşanan şiddet olayları, toplumda ahlaki çöküşün işaretlerini gösteriyor. Evlatlarımızın erken yaşlarda kötü alışkanlıklarla tanışması ve toplumsal değerlerin yozlaşması, dikkatlice ele alınması gereken bir konudur.
Toplumun Değer Yargıları ve Adalet
Nisa Suresi 135. ayet, adaletin sağlanmasını ve adil şahitlik yapmayı emretmektedir. Herkes, Allah için adaleti ayakta tutmalı ve hislerine göre hareket etmemelidir. Adaletin sağlanması için gerekli olan reformlar, toplumun tüm kesimleri tarafından desteklenmelidir.
Nahl Suresi 90. ayette ise adaletli ve dürüst bir yaşam tarzı benimsemek ve kötü davranışları önlemek konusunda açık bir talimat vardır. Toplum olarak, bu değerlerin yaşanması için hukuki ve toplumsal reformlar yapılmalıdır.
Sonuç ve Öneriler
Toplumsal sorunların kökenine inmek ve gerçek nedenleri ortaya koymak, çözüm sürecinin ilk adımıdır. Özellikle, gençlerimizin internet ve teknolojiyi nasıl kullandığı, ailelerin çocuklarını nasıl eğittiği konularında daha fazla dikkatli olunmalıdır. Adaletin sağlanması ve toplumsal ahlakın korunması için güçlü ve etkili yasalar gereklidir.
Türk toplumunun, ahlaki değerlerini ve adalet anlayışını güçlendirecek reformları hayata geçirmesi, hem bireyler hem de toplumun kendisi için bir zorunluluktur. Allah’ın koyduğu sınırlar ve adalet prensipleri ışığında, daha adil ve erdemli bir toplum inşa etmek mümkündür.
