Biliyoruz, ne yapsak, ne etsek, ne söylesek, nasıl bir aksiyon yaparsak yapalım, yazalım, çizelim hatta ve hatta bu yazdığımız ve çizdiklerimizi konunun muhatabı olan kurumlara ki Türkiye Futbol Federasyonu'na mail atsakta olmuyor, olmuyor, olmuyor.
Bir kulaklarından giriyor diğer kulaklarından çıkıyor. Derler ya hani "Vermeyince mabud neylesin Sultan Mahmud."
Rabb'im böyle bir organizasyon içinde olmayı nasip etmeyince olmuyor da olmuyor.
Konu , dünya gündeminde.
Tüm insanlık ayakta.
Bir toplum...
Bir ülke...
Kadın, erkek, genç, yaşlı ve hepsinden önemlisi bebekler ölüyor.
Tüm dünya ayakta iken biz amiyane tabiri ile,
..... ...... denk
Trampet çalıyoruz.
“Norveç Futbol Federasyonu, İsrail maçının gelirini Gazze’ye bağışlarken, Türkiye Futbol Federasyonu’nun sessizliği dikkat çekiyor.”
Norveç Futbol Federasyonu (NFF), 2026 FIFA Dünya Kupası Elemeleri’nde 11 Ekim’de Oslo’da oynanacak İsrail maçı bilet gelirlerinin Gazze’de faaliyet gösteren yardım kuruluşlarına bağışlanacağını açıkladı. Karar, bilet satışlarının 25 Ağustos’ta başlayacağı duyurusu ile kamuoyuna bildirildi.
Görünüşte güzel bir çalışma.
Lâkin böyle bile olsa ilk akla gelen niçin maç yapılsın?
Neden böyle bir organizasyonda tıpkı Norveç Millî Takımı gibi tüm milletler gelmiş geçmiş en büyük terörist, katil İsrail'i yalnız bırakıp maç yapmamayı düşünmezler?
Spor ile dostluk ve yardım kapılarının açılacağını mı düşünüyorlar?
Norveç futbol federasyonunun kararı görünüşte müsbet. Ancak bildiğimiz kadarıyla Gazze’de insani yardım çalışması yapan grub veya kuruluşların niteliği önemli. Acaba yardımlar Gazze’de muhtaç olanlara mağdurlara tam ulaşır mı?
Oysa Norveç Milli Futbol Takımı'nın mükemmel bir çağrısı gibi görünen bu düşüncesine katil devletin Futbol Federasyonu ise bu karara tepki göstererek, Norveç tarafını 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırılarını kınamaya çağırdı.
Seri katil gene aynı...
Cani gene aynı...
Zalim gene aynı.
Kısacası her türlü zulmü ve zalimliği kendine hak gören siyonist, katil, soykırımcı lanetlenmiş kavim açıkçası yaptığını bir hak görmeye devam ediyor.
Bırakın dostluğu...
Bırakın kardeşliği...
Bırakın sulhü...
Bırakın ateşkesi.
Herkesin anlayacağı dilden konuşmanın zamanı gelmedi mi?
"Saldırıya uğrayanlara zulme mâruz kaldıkları için savaş izni verildi. Allah onları muzaffer kılmaya elbet kadirdir. Onlar sırf “Rabbimiz Allah’tır” dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılanlardır... Allah kendi dinine yardım edenlere mutlaka yardım edecektir...
(Hac, 39-40)
Selâm ve dua ile.
Sizce Türkiye Futbol Federasyonu bu konuda nasıl bir tavır almalıydı? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
