Mesut BALYEMEZ

Tarih: 20.09.2024 17:25

OLMADI MÜFTÜ BEY

Facebook Twitter Linked-in

Bugün birçok gazeteye düşen bir haber ilgimi çekti. Habere göre Çatalca müftüsü Ahmet KARAALİOĞLU, Çatalca Kaymakamlığı önünde eylem yapan Polonez isimli fabrikanın işçilerine eylem sırasında gürültü yaptıkları gerekçesiyle “Böyle Hak aranmaz” diyerek tepki göstermiş. Tabii etki tepkiyi doğurur kuralı gereği işçiler de Sayın Müftüye tepki göstermişler ve kısa süreli bir arbede yaşanmış. Üzücü gerçekten üzücü bir olay. Herhalde Sayın Müftüye “Hak nasıl aranır” diye sormak gerek.

İşçi Hakları ve Müftülerin Tavrı

İşçisine günde üç kuruş verip iliğini kurutana kadar çalıştıran, işçinin alın terine saygı göstermeyen, işçiyi zengin olma aracı olarak gören, sömüren, muhtemeldir ki gerçek vergisini dahi vermeyen bir işverene karşı hak nasıl aranır? “İşçinin alın terini kurumadan verin” diyen yüce bir dinin günümüzdeki en üst düzeyde temsilcileri olan müftüden beklenmeyecek bir çıkış. Kendisinden daha güzel bir üslup ve davranış beklerdim. Bir müftüye yakışan davranış da o olurdu. Müftü ve imamların garibandan, ezilen işçiden yana değil de iktidardan ve sermayeden yana olması, onları destekler hareketlerde bulunması hiç de uygun bir tavır değil. Hoş Diyanette müftülerin nobran bir tavır içerisinde oldukları son zamanlarda kamuoyunda fazlaca dillendiriliyor.

"Çatalca Müftüsü Ahmet Karaalioğlu, işçilere yönelik tepkisiyle eleştirilerin odağında."

Müftülerin Toplumdaki Rolü

Çatalca Müftüsünün işçilere karşı hoş olmayan tavrı da bu dedikoduları destekler vaziyette. Keşke Sayın Müftü, “İşçi Kardeşlerim, nasıl zor şartlar altında çalıştığınızı ve hak ettiğiniz çalışmanın karşılığını tam olarak almadığınızı elbette ben de biliyorum ve bu haklı mücadelenizde sizleri destekliyorum. Ancak hakkınızı ararken başka insanların da hakkına girmemeniz gerekir. Haklı eyleminizi insanları rahatsız etmeden yaparsanız eminim çok daha fazla destek bulacaksınız” deseydi eminim çok daha güzel olurdu. Ülkede söz sahibi olanlara, işçisinin alın teri ve emeği ile zengin olanlara yani pastadan büyük dilimleri yiyenlere sessiz kalırken, bırakın dilim yemeyi pastanın kremasına sadece dil sürebilen hatta sürme eylemi sadece teşebbüste kalan garip-gurebaya ses yükseltmek hiçbir din adamına yakışmaz.

Ortalıkta çalıp çırpanlar cirit atarken, namusu ile evine üç kuruş götürmeye çalışan, ekmeğini alın teri ile kazanmaya çalışanlara laf söylenmesi bir Müslüman olarak beni utandırıyor. Kısacası olmadı Müftü bey Olmadı..


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —