TÜLAY GÜREL

Tarih: 11.08.2024 14:32

Otistik Çocuklarımızın Eğitiminde Verimi Arttırmak Bizim Elimizde

Facebook Twitter Linked-in

 

Öğretmenler; işçi, öğrenciler ise işlenecek ürün, malzeme diye düşünür isek, iş sağlığı ve güvenliği, insanların iş yerinde güvenliği, sağlığı ve refahı ile ilgilenen multidisipliner bir alandır.

Bir iş sağlığı ve güvenliği programının hedefi, güvenli ve sağlıklı bir iş ortamının oluşturulmasıdır. İSG aynı zamanda iş ortamından etkilenebilecek tüm genel halkı da korur.

Öğretmenlerimiz; eğitim kurumlarında çalışanlar iş güvenliği için neler yapmalı?

Onlar; giyim kuşam, takı, toka, saç, ayakkabı giyiminde dikkatli olmalılar bence.

Upuzun saçlar, salık. Küpeler bir kulakta beş on tane omuza değenleri var. Yüzükler, kolyeler, saçlar, küpeler hem ilgi çekici, hem de çocukların anlık hareketleri ile eline takılma ihtimali çok yüksek.

Çocuklar oyun ile uygulama öğrenir. Hatta; gençler,  yetişkinler bile uygulama ile öğrenirler.

Hareket kısıtlayıcı kıyafetler, upuzun etek, pantolon, mini  etek, dekolte de hareket kısıtlar. Uygulama yâda oyunda bu kıyafetler bir yerlere takılabilir, çocuklar çekebilir, üstüne  basabilir.

Dekolte ve mini etekler oturup, oyun oynarken çocuklar ahlâkî olarak hoş olmayan görseller ile küçük yaşta karşılaştığında, normal olduğunu öğretebilir.  

Günah demiyorum, herkesin kendi günahın azabını ve sevabının mükafatını yaradan verecektir. Allah'ın işine karışmak ne haddimize.

Ancak, der ya kul hakkı ile gelme. Aileleri, muhafazakar olanlar ile atalarımızdan, anne ve  babalarımızdan gördüğümüz ahlâklı giyinmeyi öğrenenlerin giyim kuşamı ile öğrencilerine, işleyecekleri ham maddeye küçük yaşta, en doğru, değerlerimize uygun bir şekilde öğretmesi  gerekmez mi?

Ütüsüz, kirli, eski kıyafetler de giyilmemeli. Çok çeşitliliğe de gerek yok.

Bizler çalışma ortamımız, üretim, kaliteli ve güzel üretim alanlarında çalışanların, sabit ve güvenli elbiseler giyindigini biliriz. 
Algida dondurma fabrikası üretimine giren, fabrika sahibi dahi olsa üretim merkezi disiplinine uyarak alana girer.

Ürün kalitesi için her nokta ince, hassas düşünüler.

Bizlerde vatanına, milletine ahlâklı, edepli, çalışkan, terbiyeli evlatlar yetiştirebilmek için ailede ve okullarda çokça dikkatli olmalıyız değil mi?

Biz bunu başarabiliriz. 
Okullarda hâlâ eski kaliteli öğretmenlerimiz gibi öğretmenler var.

Çalışma ortamına, üretim alanına cep telefonu ile girmek yasaktı, Algida'da.

Bir anlık dalgınlık ile ürün kalitesi düşecek hatalar yapılabilir, paketleme alanında bir dakikalık ihmal ile zayi olan ürünler olabilir. Mola saatlerinde izin veriliyordu.

Mesela; öğretmenleri takip için ders  saati içinde sosyal medya profillerinde sık sık takıldığını, watsap gibi uygulamalarda çevrim içi olduğunu görebiliyoruz.

Dolayısı ile eğitimciler gözlemlenmeli. Tabii ki ailelerde gözlemlenmeli, öğretmenler harika şeyler öğretiyor evde bozulup tekrar dönen öğrenciler ile nasıl baş etsinler?

Velhasıl kelam. 
Anı, kişileri, durumları analiz etmek, sıkıntılı ortamları fark edip yetkililere bildirmek ile o alanlardaki verimi arttırmak bizim elimizde.

Yetkilileri de takip etmek zorundayız çünkü "hı tamam" diyenler, duydukları yerde bırakıyorlar yapılması gerekenleri. 
Tecrübe ile sabittir bu bilgi.

Haklarımız ve evlatlarımız önemli.

Kolaylıklar; bizler uyanık, farkında olunca gelir.

Dilsiz şeytan derler ya görüp ifade etmeyene.
MÜDAHALE  ve MÜCADELE EDENLERE KOLAYLIKLAR DİLERİM.

Tülay GÜREL
Özel Gereksinimli Bireyler Derneği Başkanı
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —