Bugün dünyamızda yaşanan jeopolitik ve jeoekonomik savaşlar, tarihte olduğu gibi günümüzde de yeraltı zenginliklerin, su yollarının, deniz ve kara ticaret yollarının kimin kontrolünde olacağı, enerji kaynakları (petrol, gaz, nadir metaller) bakımından zengin ülkelerin topraklarının işgal edilerek sömürülmesi savaşlarıdır.
Tarih boyunca bu hep böyle oldu, bugün de aynısı yaşanıyor.
Ukrayna-Rusya savaşı hakkında daha önce yazmıştım. Bugün anlatmak istediğim ise büyük resmi sizlere açıklamaktır.
Rusya’nın Ukrayna topraklarını işgalinin ardındaki gerçek neden
24 Şubat 2022'de Rusya’nın Ukrayna topraklarının %33’ünü (Donetsk ve Luhansk bölgeleri) işgal etmesinin en önemli nedenlerinden biri, bu bölgelerde Ukrayna’nın nadir yeraltı metalleri açısından en zengin bölgelerinin bulunmasıdır. İşgal edilen topraklarda Ukrayna’nın nadir metallerinin %55’ten fazlası bulunmaktadır.
ABD’nin yeni seçilen başkanı Donald Trump ve kabinesi, savaşı durdurmak için Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yi Washington'a, Beyaz Saray’a davet etti. Oval Ofis’te dünya medyası önünde Zelenski’yi küçük düşürerek, ABD’nin Ukrayna’ya milyarlarca dolarlık askeri destek vermesi karşılığında Ukrayna topraklarındaki nadir metallerin işletme hakkının tamamen Amerikan şirketlerine devredilmesini istedi. Ancak bu pazarlık başarısız oldu ve Zelenski, Washington’dan ayrılarak Londra’ya, İngiltere’ye gitti.
İngiltere Kralı ve Başbakanı ile görüştü. Bunu herkes gördü.
Asıl mesele şu:
İngiltere, Anglo-Sakson ve Aşkenaz Rothschild hanedanı (ve güçleri) tarafından yönetilmektedir. İngiltere, Zelenski'ye tam destek vermeye devam edecek, çünkü Ukrayna’nın bu savaştan galip çıkmasını istiyorlar.
Amerika’da ise Evanjelist çevreler ön plandadır. Ancak sonuç olarak, Ukrayna’nın nadir metal kaynakları ve yeraltı zenginlikleri eninde sonunda İngiliz şirketlerinin sömürüsü altına girecektir. Anglo-Saksonlar, bu kaynakların ABD Evanjelist şirketleri ya da Rusya'nın eline geçmesine asla izin vermezler.
Son yıllarda Anglo-Saksonlar, dünya ekonomisinin daha da gelişmesi için doğal kaynakların yetersiz kaldığını gördüler. Tek çözüm olarak ise iki Slav milletini (Rus ve Ukraynalılar) birbiriyle savaştırarak yok etmek yolunu seçtiler.
Şimdi ise “Binlerce insan ölüyor, savaşı durdurmalıyız” diyorlar. Barış anlaşmasının zamanı geldi diyorlar.
Bu ne anlama geliyor?
Rusya da Ukrayna da artık ABD’den savaşı durdurmasını rica ediyor. Her iki ülke de, nadir metal yataklarını (madenlerini) ABD ve İngiltere’ye vermeye hazır.
Yani sonuç olarak Anglo-Saksonlar istediklerini başardılar. Ukrayna ve Rusya topraklarına uluslararası şirketlerin girmesini sağladılar. Bu şirketlerin yatırım yapmasıyla birlikte, Ukrayna ve Rusya ekonomik olarak Anglo-Saksonların etkisi altına girecek.
Böylece hem Rusya hem de Ukrayna, İngiltere ve Evanjelist Amerika’nın kontrolüne girmiş olacak.
Bu, Putin Rusya’sının en büyük siyasi stratejik hatasıdır. Süreç artık başladı ve kimse bunu durduramaz.
Tarihten bir örnek:
1756-1763 yılları arasında İngiltere ve Fransa arasında Yedi Yıl Savaşı yaşandı.
Bu savaş sırasında İngiltere’de kök salmış olan Aşkenaz Yahudisi, Almanya doğumlu Mayer Rothschild’in oğlu Nathan Mayer Rothschild (16 Eylül 1777 - 28 Temmuz 1836), inanılmaz bir strateji geliştirdi.
Nathan Mayer Rothschild, kendi bankalarındaki altınları kullanarak İngiliz Kraliyet Ailesi’ne ve devletine savaş için borç verdi ve İngiliz hükümetini mali açıdan tamamen kendisine bağımlı hale getirdi. Aynı şeyi Fransa’ya da yaparak her iki tarafı da borçlandırdı.
Sonuç:
Borç batağına düşen İngiliz Kraliyet Ailesi, borçlarını ödeyemeyeceğini anlayarak Rothschild ile pazarlık masasına oturdu.
Bu pazarlık sonucunda Nathan Mayer Rothschild, İngiliz Merkez Bankası’nın ve Londra Borsası’nın kontrolünü ele geçirdi. Ayrıca İngiliz Sterlini’ni basma hakkını da aldı.
Bir ülkenin parasını kim basarsa, o ülkenin gerçek sahibi de odur!
Evet efendiler, bu tarihi örneği vermemin nedeni, savaşları kimin çıkardığını ve kimin bitirdiğini göstermek içindir.
Her iki tarafa da silah ve para vererek halkları kırdırıyorlar ve devletleri ele geçirerek kendi servetlerine milyarlarca dolar ekliyorlar.
Bugün bile İngiltere merkezli City of London’daki küresel para baronu, Rothschild hanedanıdır.
Türkiye - Suriye Meselesi
Son dönemde Suriye’de ve kardeş Türkiye Cumhuriyeti’nde oynanan siyasi oyunlar hiç de iç açıcı değildir.
Dikkat!
Bir gün içinde kırmızı bültenle aranan, başına 20 milyon lira ödül konan bir teröristi, Türkiye hükümetinin eliyle Suriye’ye getirip Cumhurbaşkanı yapmaya çalıştılar. Türkiye’nin MİT ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin, bu teröristle poz vermesi istendi. Bunu isteyen güç Amerika-İsrail-İngiltere’dir.
Sonrasında ne oldu?
Ankara’da özel uçakla getirilen terörist, binlerce kişinin öldüğü Alevi katliamına göz yumuldu.
Sonrasında ne oldu?
Amerikan-İsrail destekli YPG terör örgütü, terörist başı Mazlum Kobani ile El Nusra bağlantılı grupları Suriye Milli Ordusu’na katmayı kabul etti. Bu, Fırat’ın doğusunda Kürdistan’ın kurulması anlamına geliyor.
Bu ne anlama geliyor?
Türk Silahlı Kuvvetleri artık YPG’ye saldırı düzenleyemez.
Bugün Suriye’de YPG’nin kontrolündeki bölge, ülkenin petrolünün %70’ini ve en verimli su kaynaklarını barındırıyor. Yani, Amerikan-İngiliz destekli Kürdistan resmen kuruldu.
Sonuç:
Türkiye ve Türk dünyası bu büyük oyunu bozmazsa, gelecekte Türkiye’nin de eyaletlere bölünerek “Anadolu Federatif Devletleri” adıyla bir yapı kurulması planlanıyor.
İran’da da benzer bir süreç yaşanacak ve sonunda Büyük Ortadoğu Projesi tamamlanacak. Eğer Türk milleti uyanmazsa, İran’a da saldıracaklar ve 40 milyon Güney Azerbaycan Türkü son şansını kaybedecek.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın yetkililerine soruyorum:
Suriye’de Türkmenlerin adını bile geçirmiyorsunuz. Türkmenlerin varlığını neden savunmuyorsunuz?
Sonuç olarak, ya Türk milleti uyanır ve birlik olur ya da tarih tekerrür eder!
Saygılarımla,