İnşallah Cenabı hak amellerimizi rızasına uygun kabul eder, hata ve günahlarımızı da affeder.
Bu Ramazan Bayramı’nda da maalesef buruk ve üzüntülü bir bayram geçirdik ve geçirmekteyiz.
Sebebi ise Filistin’de, Gazze’de, Arakan’da ve sair Müslüman kardeşlerimizin bulunmuş olduğu yerlerde, maruz kalmış oldukları zulümlerdir.
O kardeşlerimiz bizim gibi elbette bayram sevincini yaşayamıyorlar. Onlar hürriyetlerine sahip değiller. Evleri yok, aileleri yoktur. Maalesef bir Müslüman ailenin hak ettiği davranışları da sergileme imkanına sahip değiller.
O zaman bu Müslümanlara bir mesaj veriyor mu?
Vermez olur mu, onlar da insan biz de insanız.
Allah korusun onların maruz kalmış olduğu olaylara biz ve milletimiz maruz kalsaydı ne yapardık.
Şunu samimiyetle ifade etmek istiyorum ki maalesef bizim inancımızın gereklerini yerine getirmekte eksiklerimiz var.
Bir müminin gerekleri yerine getirmemizde samimiyet noksanlığı var. Alem-i İslâmın gereklerini yerine getirmemizde bilgi eksikliğimiz var.
O halde ne yapmamız lazım?
Bir an evvel kendimizi hesaba çekip çekidüzen vermemiz lazım.
Bu harekatımız İslamiyet‘e ve bir Müslümana uygun bir davranış mı, hareket tarzı mı?
Yoksa sıradan bir insanın yapacağı bir sorumluluk tarzı mı, sorgulamamız lazımdır. Cenabı Allah gerçek İslamiyeti öğrenip, hakiki manada yaşayan kullarından eylesin.
Tabi bu vesileyle bir Müslüman olarak hiç olmazsa bulunmuş olduğumuz ortamdaki Müslüman kardeşlerimizle aramızdaki kırgınlıkları giderelim.
Onlardan muhtaç olanlarına yardım edelim. Unutmayalım ki bir deprem geçirdik. Halen mağduriyetler devam ediyor.
Elbette desteğe ve maddi ve manevi yardıma ihtiyacı olanlar var.
Onlara da üzerimize düşenleri yapmayı ihmal etmeyelim.
Ramazan bayramınız mübarek olsun. Sağlıklı günler diliyorum.