Rızk “yiyecek, giyecek ve faydalanılacak şey, nasip, mülk, yağış, bereket gibi anlamlarda kullanılan bir kelimedir. “rezk” kökünden türeyen kelime sözlük anlamı gibi hayatımızda da dar anlamla ele alınır. Ancak geniş bir perspektiften baktığınızda canlıların yalnızca bedenlerini değil maneviyatını da besleyen her şeyin ve her tür faydanın rızk olduğunu anlayabilirsiniz. Ancak dediğim gibi günlük hayatta pek çoğumuz yemek içmek, para pul, mevki makam gibi algılarız rızkı… Ve dahi varsa zengin yoksa fakir sayarız kendimizi. Bazen verilenlerle kibirlenir, olmayandan yeriniriz… Ancak belli bir olgunluğa eriştikten sonra anlarız ki ; doğruyu görebilmek rızıktır, iyiyi, güzeli algılayabilmek rızıktır. Yüreği güzel insanlarla karşılaşmak rızıktır, onların yüreğine ilişmek rızık, hayırlı evlat rızıktır, hayırlı eş rızık, huzurlu bir ömür öyle, esasen kaygısız aldığımız her nefes rızıktır. Allah’ın seni huzuruna kabul etmesi rızıktır. Namaz kılabilmek iradesi , Allah’a kul olma , zulme dik durabilme bilinci rızıktır. Sayılmaya kalkışılsa bu liste uzayıp gidecektir.
Rezzak sıfatı Allah’ın 99 Esma’sından biridir ve Allah’ın kesintisiz ve çok rızık veren olduğunu ifade eder. Nitekim Allah Kuran-ı Kerîm’de bir çok yerde Rabbin kullarını çeşitli şekillerde rızıklandırdığı( malla, evlatla, hayırlı eşler, yiyeceklerle) , kiminin rızkını bollaştırırken kimininkini kıstığını, her ikisinin de kul için birer sınav olduğunu belirtmiştir. Rızkı yaratıp insanın faydasına sunanın kendisi olduğunu vurgulayan Allah rızıktan faylanılmasına “vesile” olmayı ise “infak” kavramı ile açıklamıştır. İnfak Allah’ın insana verdiği rızıktan ihtiyaç sahiplerinin payını ayırıp onları faydalandırması, rızka vesile olmasıdır.
Allah kelamında rızk yaratan , pay eden bu konudaki adaleti tesis eden ve kimini de bir diğerine vesile eden olarak konuya çokça değinmiştir.
Rızkın kendi katında ve Allah’ı elinde olduğu hususunu;
“Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca AIlâh’ın üzerinedir.” (Hûd, 6) Ayeti ile izah etmiş.
Rızkın şükre tabi olduğunu ve lütuf sahibinin Kerem’ini ve paylaştırmada bir hikmet aranması gerektiğini ;
"Allah dilediğine rızkı bolca bahşeder, dilediğine de sınırlı ölçüde verir. Fakat inkârcılar, bu gerçeğin farkında olmadıkları için dünya hayatı ile sevinip şımarırlar. Oysa âhiretin sonsuz nimetleri yanında dünya hayatı azıcık, değersiz ve geçici bir geçimlikten ibarettir." (Rad 26) ayetinde anlatmıştır.
Esasen okuyan için bir ilim ve nur deryası olan olan Hak kelamı Kuran-ı Kerim de en güzel rızık en büyük lütuftur ki onda yolların ve menzilin en mübareği en hakçası en güzeli insanların faydasına sunulmuştur.
Allah hepimizi farkında olanlardan eylesin.
