EYLÜL SEYHAN

Tarih: 04.01.2024 22:44

RODOS ADALARINDA, KARDEŞLERİM İLE…

Facebook Twitter Linked-in

Ömrümün bu boyutu ile yeni tanıştım. Acıyor elim, kalemim; hayallerim ve hatta hayal kırıklıklarım. Kalemimi de çok yordum bu aralar galiba. Küstü bana. Kalemim ile başbaşa kalmak isterken, ondan uzak kaldım bu üç beş günde aslında. Sesleri dinliyorum, kelimeleri, cümleleri, acıları, sevinçleri… Acılarda kaybolurken, sevinçlerim ile gün yüzüne çıkmak istiyorum. Sanki bir denizin içerisindeyim, kaybolmuşum. Boğuluyorum, çırpınıyorum tam gün yüzüne çıkıp güneşi selamlamak istiyorum ki bir bakıyorum ayağımdan tutup çeken bir yara daha. Tamam diyorum onu da sardım. Bileklerim ağrıyor, kollarım ağrıyor, kulaç atamıyorum hayata. Yorulmuş bedenim, üşümüş duygularım. Bir ada var görüyorum. Ulaşmam gerek oraya, geçen hafta daha çok hissediyordum. Üç beş günde uzak kaldım. Yaralarım derin- ağır… Çocukluktan kalma... Yine acıdı sevgim. “Acıya acıya katılaştı yüreğim.” Diyecektim; yine diyemedim. Meğer kalemim küsmemiş bana. Dinlenmiş de…”Sen de dinlen demiş.” Yalnızdım, üç-beş gün. Diğer bacağımı da sardım. Son bir kulaç daha… Çok güzel bu ada… Kıyı şeridini geçersem gülümsüyor bana adanın en narin çiçekleri… Çok güzel leylak kokusu… Kim dizdi buraya, bu kırlangıç çiçeklerini… Ayaklarım su sesi ile birlikte çakıl taşlarına değiyor, deniz kenarında. Bir kuş sesi, diğer seslerden farklıydı. Ruhum dingin burada. Kimleri çağırayım buraya desem; kardeşlerim gelir aklıma. Karavan ile gelir- gideriz. Müziğin sesini açar, denizin mavisinde dans ederiz. Hangi ağaca kursak hamağı? Gürgene mi, kavuğa mı, ıhlamur ağacına mı? Rodos adaları nasıl acaba? Kuru yongaları da ışık saçıyor etrafa. Ruhum Rodos adalarında… Kardeşlerimi de aldım yanıma. Onlar ile bakıyoruz en güzel manzaraya. Güvertede annem ile babam el sallıyor fidanlarına. Ahh! Dünya telaşı sardı hepimizi, bu masaldan nasıl uyanayım şimdi?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —