• BIST 100

    14155,46%0,76
  • DOLAR

    42,69% 0,23
  • EURO

    50,15% 0,06
  • GRAM ALTIN

    5897,70% 0,71
  • Ç. ALTIN

    9533,17% 2,62

ÖNDER GÜZELARSLAN


“Ruhunu Kaybetme”: Büyük Hayallerin Sessiz Manifestosu

Seyit Tok’un “Ruhunu Kaybetme” kitabı; gençlere büyük hayaller kurmayı, ruhunu koruyarak çalışmayı ve güçlü bir gelecek inşa etmeyi anlatıyor.


Asıl ölüler, ecelinden önce ruhlarını öldürenlerdir. Başarı Kaf Dağı’nın ardında yaşayan güzel bir kızdır; onu elde etmek için devleri yenmek gerekir. İnsan ruhunu kaybetmemeli ki bu devler ile çarpışabilsin.

Yazıma başlık olarak seçtiğim “Ruhunu Kaybetme” bir kitabın adı. Geçen günlerde elime geçen ve bir kitap kurdu olarak bir solukta okuduğum bu kitabın yazarı pestil ve kömesiyle tanıdığımız, tabiatın milyonlarca yıllık emeğiyle oluşan Karaca Mağarasını bağrında taşıyan Gümüşhane ilimizin Kelkit ilçesinde belediye başkan yardımcılığı görevini ifa eden Seyit Tok.  

Adetim üzerine okuduğum ve bende büyük etki bırakan kitapların yazarlarına bir şekilde ulaşıp yazdıkları eser dolayısıyla bir tebrik ve teşekkürde bulunurum. Aynı şekilde “Ruhunu Kaybetme” kitabını okuyunca bir dostum vasıtasıyla telefonuna ulaştığım Seyit Tok beyefendiyi aradım ve bu kitabı iyi ki yazmışsınız diye ona teşekkür ettim.

Bu cümlelerimle sizin de kitabı merak ettiğinizi duyar gibiyim. Eser herkes tarafından mutlaka okunmalı özellikle de gençler tarafından. İlme ve bilime meraklı olanlar her şeyin ötesinde büyük hayalleri olan ve yaşadığımız ülkenin özlenen ve beklediğimiz noktaya gelmesini arzulayan herkesin elinde başucu kitabı gibi olmalı bu eser.

Peki ama neden bu kadar önemli bu kitap. Kitap mini bir romanı andırıyor. Güzel bir hikâye tadında yazılmış bu kitapla yazar, ülkemizde son dönemlerde teknolojik olarak yaptığı çalışmalarla diğer ülkeler nezdinde biz de varız dedirten Selçuk Bayraktar’ın başarı hikayesine bizi götürüyor. Ecelimizden önce ruhumuzu öldürmemiz gerektiğine vurgu yaparak büyük hayaller peşinde koşmak için gece gündüz var gücümüzle çalışmamız gerektiğini ve başarının da bu çalışmada yattığını anlatmaya çalışıyor kitaptaki hikâye bize.

“Asıl ölüler, ecelinden önce ruhlarını öldürenlerdir.”

Hepinizin de bildiği gibi ülkemiz, jeopolitik konumu dolayısıyla dünyanın göbeğinde ve en stratejik noktada yer alıyor. Anadolu toprakları binlerce yıldır tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yaptı. Biz Türklerin Anadolu topraklarına geldiği 1000 yıl öncesinde bu topraklar da farklı milletler yaşıyordu. Ve bütün bu milletler son derece kıymetli toprakları olan Anadolu’da tutunabilmek için hep teyakkuz da olmuşlar ve sürekli bu topraklar da bir savaş hali, istila hali yaşanmış. Türkler Anadolu’ya geldikten sonra da bu durum değişmemiş hiç. Moğol istilalarıyla yakılıp yıkılan Anadolu’yu Osmanlılar imar edip sadece bu topraklarda kalmamışlar adaleti, medeniyeti ve insanlığı Balkanlara ve dünyanın dört bir yanına yaymaya çalışmışlar. Ancak ne var ki dünyanın baş döndürücü hızıyla Batı da başlayan Coğrafi Keşifler sonrası sanayileşme çabaları zamanla Fransız İhtilaliyle Milliyetçilik Akımlarıyla Osmanlı Devleti’nden kopuşlarla yeni devletçikler ortaya çıktı. 

Avrupa da sanayileşme süreci hızla ilerlerken Osmanlı da aynı hızla çöküşe yok oluşa doğru ilerliyordu. Balkanlarda kaybedilen topraklar en nihayetinde Anadolu’ya sıçradı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Anadolu’nun neredeyse büyük bir kısmı işgal edildi. Cihan devletinden var olma durumuna düştük. Millî Mücadele ile bu topraklarda kalacak mıyız? Yoksa yok olup gidecekmiyizin savaşını verdik. Topyekûn düşman işgaline karşı verdiğimiz mücadele ile bu toprakları bırakıp gitmeyeceğimizi bütün dünyaya gösterdik. Türk milletinin bedenine başka milletlerin ruhunu koymayacağını cümle aleme gösterdik. Buradan yola çıkarak ruhumuzu kaybetmediğimiz sürece hangi zorlukları yaşarsak yaşayalım her devirde varlığımızı sürdürebiliriz. Ancak sadece varlığımızı sürdürmek yeterli değil. Güçlü de olmak zorundayız. Dünyadan yön alan değil dünyaya yön veren bir konumda olmalıyız. 

Bu kitabıyla yazar Seyit Tok, genç nesillere kültürel değerlerimizi doğru aktarmamız gerektiğini ve ondan sonra da onların önüne büyük hayaller koymamız gerektiğini açıklamaya çalışmış. Unutulmamalıdır ki, büyük milletler, büyük hayalleri, büyük hayaller kuran gençleriyle gerçekleştirebilirler. Ruhumuzu kaybetmediğimiz sürece de nice büyük hayalleri gerçekleştirebileceğimizi de asla unutmayalım.

Bugün dünyayı hızla dönüştüren teknolojik alanda çok istediğimiz bir konumda olamasak da şükürler olsun ciddi çalışmalar yapan gençlerimiz var. Yapay Zekâ alanında, Siber Güvenlik alanında, yazılım alanında ve diğer teknolojik gelişmeler alanında çılgın gençlerimiz var. Bu gençler içinde bir grup var ki; başlarında benim de mihmandarlık yaptığım bu gençler özellikle dünyayı bekleyen yeni tehlike ya da yeni savaş alanı olarak nitelendirebileceğimiz siber güvenlik alanında inanılmaz çalışmalar yürütüyorlar. Bu gençler ile her daim gurur duyuyorum. 

Neredeyse 100 yıldır uyku da olan milletin evlatları uyanıyor. Artık dünyaya bizde varız diyorlar. Damarlarındaki asil kanın hakkını vermek için gece gündüz çalışıyorlar. Böylesi gençlere mihmandarlık yapmanın yanı sıra onlara destek olmak, önlerini açmak lazım. Devletimizin yöneticileri bu gençleri görmeli ve duymalı. Onun da ötesinde sahip çıkmalı. Böyle gençler daha da çok yetişsin diye onları şevklendiren bir eser ortaya koymak gayesiyle “Ruhunu Kaybetme” kitabını yazarak yayın dünyasına kazandıran eğitimci hocamız Seyit Tok’a kalbi teşekkürlerimi iletiyorum. Yıllarca eğitim camiası içinde bu uğurda çalışma yapan Seyit Tok hocamızın bu eserinin de okunması ve gençlere ilham vermesi için bütün genç kardeşlerimize ulaştırılması gerektiğini düşünüyorum. 

Unutulmamalıdır ki asil Türk milletinin evlatları her şartta var olma mücadelesi içine elinden geleni yapmıştır. Bugün de en iyisini yapmaya devam edecektir. Yeter ki sahip çıkılsın ve desteklensin.    

Son söz George Lucas’tan: “Hayal etmedikçe bir şeyleri başarmanız imkansız hale gelir.”           

Kategori: Kitap & Düşünce 

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.