Yıllardır zaten çıkmazda olduğumuz sözde Atatürkçü özde Kemalistlerle burun buruna getirdiniz. Düşmanı yalnızca karşı safta aratıp hedef şaşırttınız. Gündem İslam düşmanlığı ile yoğrulurken arkadan iş yürüttünüz. 28 Şubat'tan bu yana bir kavgamız vardı devam eden ama o kavga sadece kadınlar üzerinden sürdürüldü. O günün zaferini kendinize; bugünün yenilgisini, kadınlara biçtiniz.
Kadının toplum içerisinde nasıl hakim güç olduğunu unutturarak; gücü tek elinize almak istediniz. Üniversite kapılarından içeri alınmayan, alnının teriyle meslek sahibi, topluma faydalı olmak isteyen kadınlar o gün aynı safta, omuz omuza mücadele verdikleri sizler tarafından bugün dışlanıyorlar. Bu ağır bir tespit olsa da nihayetinde gerçek.
Yıllardır İslam'ın emrince örtünerek toplumda var olmaya çalışan kadınların önüne engeller koyan, onları toplumdan dışlayan, hor gören bir kitle zaten vardı. Evet ama sizin de onlardan farkınız yoktu. Çünkü onlar ne kadar istemedilerse siz de o kadar istemediniz. Onlar başörtüsüne takılmışlardı, çünkü dini simgelere tahammülü olmayan, Allah'ın emirlerine savaş açan, aklını pazara çıkarmış tiplerdi onlar. Sizler ise bilakis; kadına, kadının gücüne, kadının statü sahibi olmasına, sizin tabirinizle gözünün açılmasına dahi tahammül edemediniz.
Size göre kadın, kocasının sözünden çıkmayan, 'höt' denince susan, ricadan soyutlanmış, minnete bulanmış cümlelerle, bir emir kipinden diğerine at koşturan, karın tokluğuna çalıştırdığınız, konuşmasından dahi gocunduğunuz, karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmediğiniz bir uşaktı kadın.
Sayenizde kendi öz yurtlarında mülteci oldu analar, kadınlar, kızlar! Vatan sizdiniz, biz sökülüp atıldık! Batan sizdiniz, biz boğulduk! Cennet sizin içindi, ateş bizim için. Ölen biz olduk, yaşayan siz... Şunu kat'i surette söyleyebilirim ki; şeriat gelirse eğer ilk kesilecek el sizin eliniz!
Nezaketi, sevgiyi, saygıyı, sadakati cemaatine cömertçe gösteren erkeklerin bugün eşlerine çocuklarına ne kadar da fukara kaldıklarını görmek acı verici...
Bugün gençleri, çocukları tehdit eden oyunlar, sosyal medyalar, lgbt gibi sapkınlıklar vesair tehditler aslında sizin eseriniz. "O kadar da değil!" demeyin. Evet kardeşim o kadar! Namaz vaktini geçirmeyen adamların (çoğunun) eşlerini ve çocuklarını geçiştirdikleri, başlarından savdıkları ortada...
Elinde tesbih, dilinde zikir eksik olmayanların, dergah kapılarında sigara tüttürenlerin ne kadar da başları bozuk... Sayıları 'milyonları' bulan bu insanlar, söz konusu Gazze, söz konusu yetimler olduğunda, mazlum coğrafyalar olduğunda nedense hiç ortada yoklar! Nedense, bir mazlumun ahı yerde kalmasın diye bayrağı kuşanıp meydanlara çıkamadılar! Ben diyeyim 'korkak' siz deyin 'aciz' ama sorarsanız herkesten evlalar.
Adınız muhafazakar oldu ama Allah aşkına neyi muhafaza edebildiniz? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 22 yıllık iktidarında, kavga yeniden başlamasın, kazandıklarımızı kaybetmeyelim diye belli başlı inançlı vatansever insanlar dışında kim neyi muhafaza edebildi? En tahammülsüzü sizdiniz, en açgözlüsü de... En gözü dönmüşü de sizdiniz en mükemmeli de... Kendi özünüze öyle zıttınız ki; bu konuda sol bile elinize su dökemedi.
Emin olun yıllardır yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bize sağlamış olduğu imkanlardan ötürü "kadın" olarak toplumda var olabildik! Size kalsa hala eziktik!.. Sizin temsilde kabiliyetsizliğiniz, liyakatsizliğiniz; zarafetten, nezaketten, adaletten ve dahi helalden yoksun kalışınız yüzünden toplumu aralıksız kutuplaştırdınız, sıkı saflara sızıp çıban misali battınız!
Baksanıza, sadece Türkiye'de değil; dünyada da devran böyle dönüyor ve maalesef kendini muhafazakar, mütedeyyin olarak tanımlamış devletler, lanetli İsrailoğulları'ndan türemiş Siyonizm'in esiri olmuşlar. Vicdan yoksunu çıkarcı ve acizler... Maske düştü yüz göründü! Güzel kılıfların ardına bürünüp çirkinlik satmasın kimse. İçi beni yakanın, dışı başkasını yakmasın artık.