Şimşek çakıyor, gök gürüldüyor, yağmur yağıyor. Rüzgâr esiyor, dalgalar kıyıyı dövüyor, yapraklar hışırdıyor. Bir kuş ötüyor, bir bebek ağlıyor, bir kalp çarpıyor. Her sesin bir anlamı var. Her biri bir kelime, bir cümle… Okuyabilene bir mesaj. duyabilene bir konuşma.
Bütün sesler, Hak’tan gelen bir hitap. Sen bunları işitiyor musun?
Bir anda şimşek çakıyor. Hemen ardından gök gürlüyor. Ardından yağmur başlıyor. Duyuyor musun?
“Rahmet geliyorum” Toprak susamıştı, şimdi doymaya başlayacak. İnsan gaflete dalmıştı, şimdi biraz silkinecek. Bir damla suya muhtaç olan ne varsa, şimdi şükredecek duyuyor musun sesleri?
Sabah olup güneş yükseliyor. Işıkları gökyüzünü kızıla boyuyor. Duyuyor musun sesleri?
“Yeni bir gün, yeni bir fırsat” Karanlık bitti, aydınlık geldi. Bugün yeniden başlaman, yeni bir nefes alman için.
Gece iniyor. Ay doğuyor, yıldızlar parlıyor. Duyuyor musun?
“Huzura çekil” Bütün koşuşturmalar durdu. Dünya sustu. Sessizliğin sesi... İçini dinle. Yüreğindeki sesleri duy.
Birden rüzgâr esmeye başlıyor. Ağaçlar eğiliyor, yapraklar hışırdıyor. Duyuyor musun?
“Benim gücüm görünmez, ama hissedilir” Göremiyorsun ama varım. Aynı iman gibi. Aynı ilahi kudret gibi.
Bir dere akıyor, sesi usul usul kulağına geliyor. Duyuyor musun?
“Ben durmam, hep yoluma devam ederim” Engeller çıksa da, yolumdan sapmam. Sen de böyle olmalısın. Durduranlara takılma, akar gibi ilerle.
Toprak yağmuru emiyor, çiçekler başını kaldırıyor. Duyuyor musun?
“Ben ölüm gibi görünürüm ama hayatın kaynağıyım” Beni kuru sanırsın, ama ben hayat veririm. Her şey toprakta başlar ve ona döner.
Bir kuş ötüyor. Sesi neşeli, berrak. Duyuyor musun?
“Rızkım Allah’tan” Hiçbir gün aç kalmadım, hiçbir gece korkuyla uyumadım. Çünkü Rabbim beni unutmuyor.
Bir kedi yanına yanaşıyor, aç gözlerle sana bakıyor. Duyuyor musun?
“Ben de O’nun bir mahlûkuyum” Seninle benim aramda bir fark yok.
Bir köpek kuyruğunu sallıyor, sesi çıkmasa da koruyucu gözleriyle konuşuyor. Duyuyor musun?
“Ben vefanın sesiyim” Bana bir lokma verdin, bir damla su verdin, unutmadım. Rabbim de senin iyiliklerini unutmaz.
Bir bebek ağlıyor. Aç mı, uykusu mu var, kucağa mı ihtiyacı var? Duyuyor musun?
“Beni unutma” Ben güçsüzüm, ama sen de öyleydin bir zamanlar. Bir zamanlar sen de ağlayarak istedin her şeyi. Şimdi elindekiler için şükretme zamanı.
Bir çocuk sessizce yolda yürüyor. Üzerinde ince bir gömlek, ayakları çıplak. Duyuyor musun?
“Bakışlarımda binlerce kelime var” Ama konuşamıyorum. Gözlerim anlatıyor. Sen ise duyabilecek misin bu sesi?
Bir adam ellerini başına almış, gözlerini kapamış. Bir borç mu, bir hastalık mı, bir dert mi? Duyuyor musun?
“Sessiz çığlıklar da bir duadır” Bazen gözyaşları, bazen iç çekişler, bazen suskunluk…
Başın ağrıyor. Duyuyor musun?
“Biraz dur, biraz düşün. “ Çok mu yüklendin kendine? Dinlenmeyi unuttun mu?
Gözlerin kapanıyor. Uykun bastırıyor. Duyuyor musun?
“Bana yeteri kadar uyku ver, fazlasını değil, azını da değil. “
Kalbin hızla çarpıyor. Duyuyor musun?
“Hissettiğin her şey ben de yankılanıyor.“ Mutlulukta da, hüzünde de, korkuda da. Ne yaparsan, önce bana vuruyor.
Miden gurulduyor. Duyuyor musun?
“Açken nefsinle, tokken iradenle sınanırsın. “ Dengeni bil.
Bir an geliyor, gözlerin doluyor. Kalbin sıkışıyor. Duyuyor musun?
“Ağlamak bir rahmettir. “ Sıkma kendini. İçindekileri Rabbine dök.
Şimdi, bütün bu sesleri duydun mu?
Gökyüzünün, rüzgârın, suyun, toprağın, hayvanların, insanların, bedeninin sesini… Her biri O’nun konuşmasıydı, Hak'kın dört bir yandan gelen sesiydi.
Her biri sana bir şeyler anlatıyordu. Seninle duyuyor, seninle konuşuyor, seninle hissediyordu. Her an kendini sana seslerle hatırlatıyordu…
Ve şimdi sıra sende. O’nu fark edecek misin? Bütün bu duyduklarına karşılık verecek misin?
Gönlünün derinliklerinden sessiz bir çığlıkla arşa uzanan, samimi bir şükür sesiyle seslenecek misin?
O, seninle ve senin içinde…