Bir Cuma günü daha Rabbim huzurunuzda olmayı bize lütfetti. Biz de cumanın cem olma ruhuyla, duaların kabul edildiği bugünde Allah’ın kelamıyla dünyanın bu karanlık günlerinde bize ahir zamanı yaşatanlara ve yaşayanlara hitap eden ilahi hükümleri sizlerle paylaşarak bu mübarek günü eda etmek istiyorum.
Geçen hafta Cuma günü “her şeyi Allah’tan istemek ve Allah’ın isimleriyle dua ve zikir etmek” bunun önemini anlatmış ve sizlerden dualı geri dönüşler almıştım.
Bu hafta da O’nun isimleriyle O’nu zikretmenin önemi ve insanlığın nasıl aldandığını ve aldatıldığını, şeytanın sonunda sizi amellerinizle baş başa bıraktığını bir kere daha hatırlatarak tebliğ vazifemizi yapmak istiyorum.
O, bize Kur’an-ı Kerim’i yani O’nun emir ve yasaklarını anlatan ilahi kitabı ve metotlarını O’nun adıyla başlayarak hatırlatmaktadır.
Allah’ı unutan, O’nun zikrinden gâfil kalan kimseye Cenâb-ı Hakk hemen bir şeytan musallat eder. O şeytan onun en yakın arkadaşı oluverir ve onu Allah’ın razı olduğu niyet, söz, fiil ve amellerden uzaklaştırır. Aksine Allah’ın râzı olmadığı niyet, söz, fiil ve amellere yönlendirir.
Her âyeti, her kelimesi Allah’ı hatırlatır. O ilahi öğüt ve ikazlarla doludur. O, hayat kitabımızdır. Hayatımızın her alanını tanzim eden itikat, ibadet, ahlâk ve âdâb hükümleriyle yaşamak esastır.
Kur’an’ı ve onun uygulamalı bir tefsiri olan sünnet-i seniyyeyi hayatının her sahasına aksettiren Müslüman, şeytanın ortak olacağı açık bir alan bırakmamış olur. Sünnetullah’ı terk eden Kur’an’ı terk etmiş, dolayısıyla Allah’ı terk etmiş olur.
Fakat Kur’an’ın beyân buyurduğu hayat tarzını göz ardı eden ve onun dışında bir hayat tarzı benimseyen kişilere Allah’ın psikolojik ve sosyolojik bir kanunu olarak hemen bir şeytan musallat edilir. Ya Allah’ın dostu olacaktır veya şeytanın. Şurası kesin bir durum arz etmektedir ki, Allah’ın dostluğuna layık işler yapan Allah’ın dostu olacak, şeytanın dostluğuna layık işler yapan da şeytanın dostu olacaktır.
Şüphesiz iki dostluğun neticeleri farklıdır: İnsanlar aldatılmışlığın çaresizliği ile hiç kimsenin yardımı olamayacağı o hesap gününde amelleriyle baş başa kalacaklardır. Hemen hemen her gün Allah’ın rahmetine sığınılıp tövbe edilmelidir. Çünkü ölümün vakti gizlidir.
Allah (c.c), Zühruf Suresi’nde 36 ve 39. ayetlerde bugünkü insanımızın halini apaçık ortaya koymaktadır:
“Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.” (Abese -34)
Hak Teâlâ, Kur’an’dan yüz çevirenleri, Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren yaratılış delilleri üzerinde düşünmekten vazgeçip kendilerine verilen ömrü, kabiliyet ve imkânları boşa harcayanları, her türlü günahı işlemede haddi aşanları, bunları bugün görsel medyada ve televizyonlarda ve gazetelerde çarşaf çarşaf ahlaka mugayir yayın yapan gelin kaynana ve taciz programlarının detaylarına kadar anlatılması bilhassa Cumhur İttifakını destekleyen medya ve desteklemeyen medyanın da hadsiz sınırsız paylaşımlarıyla toplum insanlar tahrik ve tahkir edilmektedir! Cinsel taciz ve cinayetler giderek artmaktadır!
Yukarıda sayılan ayetler ve bir manadaki Kur’an tefsiri hadisler ışığında bütün bunlara yol veren devletin en başından bu işlerden mesul bakanlar, milletvekilleri, sorumlu kuruluşlar ve bilhassa bu programlarda rol alan sanatçılar ve bütün bu yapılan haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytan olanlar için dünyevi ve uhrevi azap onları beklemektedir!
“Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” (Araf-179)
Rabbim, duaların kabul edildiği Cuma günü hürmetine sen içimizdeki münafıklar ve gafiller sebebiyle bizleri de helak eyleme. Âmin.