Bugünse bugüne, sonra geç, yarın çok geç, hemen şimdi...
El hak bir dönüşü olmalı; en alâsı, en şiddetiyle koymalı darbesini, hakkı/ hakkaniyeti ile bir dönüşü.
Zulüm ve kalleşliğin bir karşılığı olmalı, ne eksik, ne fazla ona eş hanesine denk.
Güçlünün zayıfı hep ezdiği alemde, zayıfın bir fırsatı,bir şansı,bir nasibi olmalı.
Ne eksik ,ne fazla ezildiğine eş hanesine denk...
Aciziyetin neredeyse çıkara denk düştüğü kirli bir alemde,düzenbazlığın ifşası ,
sessizliğin arşı alayı delen çığlığının bir izdüşümü olmalı; hanesine denk .
Yaşamları kendilerini dar edilen mazlumun, sabinin, savunmasızın yeryüzüne düşen ahı, en korkunç haliyle makes bulmalı.
Yok bir katre dahi fazla değil,sadece ahına eş hanesine denk.
Bir dönüşü olmalı ;tüm kötülüğün kötülüğüne tekabül edecek bir ezası, bir cezası, bir kahrı olmalı.
Ne eksik,ne fazla.
Ne sonra, ne yarın vaktine denk.
Suç aygıtı elinde,yüzü kinden siyah kesilmişken ,kendine şahit tuttuğu evren,bu değin aleyhine etmeli .
Ne eksik ne fazla şahitliğine denk.
Yer kabuğunu çatlatan kötülük,yeryüzünde sıvazlanmalı,hakkaniyet gereği ,ötede /beri de değil ta merkezinde ,olay mahalinde yaka paça hem de...
Ne eksik, ne fazla tastamam olmalı, hayır öte dünya degil,bu dünyada HAK yerini bulmalı.
El hak; bir yavrunun saçının bir teline değmeyecek, gözleri döndüren faşist ve mistik hırs, tüm yobazlığı ve yozluğuyla gün yüzüne çıkmalı.
Kısasa kısas diyorlar ya hani, ha işte ondan ;cezası cezasına,ezası ezasına, vakti vaktine denk.
Sonra geç, yarın çok geç hemen şimdi, olay mahalinde.
Garip yanlı insan seviciler hiç hoşlanmayacak bilirim lakin" yan" lardan çok beri,ne eksik ne fazla ortaya; İNSAN a yakın...
Kaybedecek zerre zamanı yok adaletin, zira dayanacağı takati de tahammülü de kalmadı ,her şeyi kısıtlı insanın bilirim.
Ne eksik, ne fazla,ne sonra, ne yarın,ne ötede,ne beride;
vaktin, zulmün , zeminin hanesine denk; HAK ve ADALET yerini bulmalı.