VI- Suriye İç Savaşı
Suriye İç Savaşına Götüren Olaylar
d- İnsan Hakları İhlalleri
Suriye 1963 yılından beri sıkı yönetim altında idare edildiğinden pek çok hak ihlali yaşanmıştır. Güvenlik güçleri, insanlara olağan dışı tutuklama ve gözaltı uygulaması yapmıştır. Beşar Esad, demokratik reform yapma sözü verdiği halde bunu yerine getirmemiştir. Baas Partisi dışındaki bütün siyasi partiler kapatılmış ve ülke, serbest seçimlerin yapılmadığı tek parti ile yönetilmiştir. Suriye, ifade, örgütlenme ve toplanma-gösteri hürriyetinin olmadığı bir ülke haline getirilmiştir. Muhalif olanlara seyahat yasağı getirilmiştir. Rejim güçleri, muhalif olanlara baskı uygulamış, gözaltına almış, süresi belli olmayan hapis cezalarına çarptırmış ve kötü hapishane şartlarında tutmuş, işkence yapmış, hatta öldürmüştür. Etnik ve cinsiyet ayırımcılığı yapılmış ve insanlar fişlenmiştir. BM İnsan Hakları İzleme Örgütü, küçük yaştaki erkek çocuklarının güvenlik güçlerince tecavüze uğradığını belgelemiştir. Bütün medya organları Baas partisinin kontrolü altında tutulmuştur. Rejime muhalif gazeteciler sistematik olarak yargılanmış ve tutuklanmışlardır. İnternet sansüre tabi tutulmuş, politik sebeplerle internet siteleri yasaklanmış ve bu sitelere erişenler tutuklanmıştır. 2007 yılında çıkarılan kanunla, internet kafeler, kullanıcılarının tüm yorumları ve paylaşımları kaydedip, devlete bildirmekle yükümlü kılınmıştır. Vikipedia, YouTube, Facebook, Twitter gibi internet siteleri sınırsız olarak kapatılmıştır. Rejim güçleri, internet muhtevasını sansürlemenin yanında, internet kullanıcılarını yakın takibe almıştır. Kullanıcılar, çevrimiçi bilgi yaymak ve görüş açıklamak suçlamalarıyla tutuklanmıştır.
e- ‘Arap Baharı’
Arap aleminde baş gösteren siyasi yozlaşma, yolsuzluklar, yasaklar (ifade, gösteri, grev, vs.), işsizlik, enflasyon, sefalet, gelir dağılımdaki adaletsizlikler gibi pek çok sorun sonucunda önce 18 Aralık 2010 tarihinde Tunus'ta, Muhammed Buazizi’nin kötü hayat şartlarını protesto etmek için kendini yakmasıyla hükümet karşıtı gösteriler başlamış ve bu gösteriler daha sonra Suriye de dahil olmak üzere Arap dünyasına yayılmıştır. Mısır, Tunus, Yemen ve Libya'da devrim yaşanmış ve diğer Arap ülkelerinde hükümet değişiklikleri, anayasal değişiklikler, sosyal ve politik hayatta köklü değişimler görülmüştür. ‘Özgürlük mücadelesi’ adı altında yapılan protestolar, gösteriler ve iç çatışmalar sonucunda birçok Arap diktatörü devrilmiştir.
f- Gösteriler ve Sivil Ayaklanmalar (Mart 2011 - Temmuz 2011)
Arap aleminde başlayan ‘Arap Baharı’ndan etkilenerek, Suriye’de de Ocak 2011 tarihinden itibaren yolsuzluklara, yozlaşmalara ve insan hakları ihlallerine karşı ülkenin çeşitli yerlerinde protestolar ve gösteriler başladı. Büyük çaplı gösteriler 15 Mart 2011 tarihinde, Sünni Müslümanların çoğunlukta olduğu Dera'da ortaya çıkmıştır. Gösteriler kısa sürede bütün ülkeye yayılmıştır. Hükümet, gösterilere sert müdahale etmiş ve geniş çaplı tutuklamalar, polis şiddeti, hapis ve işkencelerle cevap vermiştir. Fakat olaylar önlenememiş, aksine gösteriler daha da büyümeye devam etmiştir. Nisan ayının sonuna doğru Beşar Esad, direnen şehirlere ve kasabalara karşı büyük ölçekli askeri bir harekât başlatmış, harekâta tanklar, piyadeler ve ağır silahlar katılmış, bütün bunlar büyük sayılarda sivil can kayıplarına sebep olmuştur. Askeri baskıların ardından pek çok gösterici de silahlanmaya başlamıştır. Bu arada bazı askeri personel de göstericilere katılmıştır. 4 Haziran 2011 tarihinde ülkede ilk silahlı çatışma yaşanmıştır. Bir cenaze törenine katılan kalabalık üzerine Suriye Ordusunun ateş açması sonucu kızgın göstericiler, ateş açılan binayı ateşe vermiş ve 8 güvenlik görevlisi öldürülmüştür. Göstericiler, ele geçirdikleri bir polis karakolundaki silahlara el koymuş ve çevreyi kontrol altına almıştır. Göstericiler ve güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar, takip eden günlerde de devam etmiştir. Sivillere ateş etmeyi reddeden askerlerin gizli servis elemanları tarafından infaz edilmelerinin ardından bazı güvenlik görevlileri, firar ederek göstericilere katılmış ve muhalefet daha da büyümüştür.
Devam edecek…