Hayatımda aldığım en kıymetli davetiyelerden biriydi ve metni şöyleydi: “Sayın Mehmet Nuri Yardım, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle ‘Bir Şiir Bir Hayat/Sakarya Türküsü’ projemiz kapsamında gerçekleşecek olan ‘Necip Fazıl’ın Vefatının 40. Yılında 40 Eser’ etkinliğimizi onurlandırmanızı diliyoruz. Mehmed Kısakürek. Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı.” Sevincim sonsuz! Zira Mehmed ağabeyi bundan 38 yıl önce Cağaloğlu’ndaki Büyük Doğu İdarehanesi’nde ziyaret etmiş ve kendisiyle mülakat yapmıştım. O günden beri hukukumuz var. Üstad hakkındaki bu röportaj, daha sonra Şiirimizden Portreler kitabımı taçlandırdı.
Pazar günü Fatih’ten Taksim’e heyecan içinde gittim. Otobüsten inip meydana çıktım. Sağda Taksim Camii. Her zaman şükrederek temaşa ettiğim büyük mabedimiz. Mimarisi zarif, ahenkli ve muazzam. Yaptıranlar var olsun. Bundan 73 yıl önce bu caminin ihtiyaç olduğunu yazan Nihad Sâmi Banarlı’yı rahmetle andım.
Taksim Meydanı her zamanki gibi coşkulu. AKM’nin önüne geldiğimde uzun kuyruk vardı. Programa davetli olanlarmış. Sıraya girdim. Bu esnada kadim dostum ressam İlhami Atalay ile Şehir ve Kültür dergimizin Yönetmeni Mehmet Kâmil Berse ile karşılaştım. Beklerken sohbet ettik. İçeri girerken aşina simalardan Hüseyin Goncagül, Hüseyin Kansu, Fatih Duman ve İsmail Karayel ile karşılaşıp selamlaştım. Koskoca salonda serbest oturma düzeni olunca, gözlerim tanıdık yüzleri aradı. Sahaflar Derneği Başkanı Âdil Sarmusak ağabeyi gördüm. Geçip oturduk. Aynı sırada seçkin dostlarımız vardı: Ahmet Kot, Adnan Özer ve Ergün Yıldırım. Bir nebze kendi aramızda sohbet ettik. Cumhurbaşkanımız gelince tezahürat başladı, yürekten alkışlar koptu. Programa geçilince sevilen sanatkârımız, yeni milletvekili Yücel Arzen, Necip Fazıl’ın şiirlerinden bestelediği eserleri korosuyla seslendirdi. Hepsi iyiydi ama “Sakarya Türküsü”ne rağbet fazlaydı. Cumhurbaşkanımız her zamanki gibi formundaydı ve muhteşem bir hitabede bulundu. “Artık kimse Anadolu insanına hakaret edemeyecek, tehditler savuramayacak.” dedi. “Şairlerin Sultanı, milletin duygu sancağı” üstad Necip Fazıl’ı rahmetle, minnetle ve özlemle yâd ettiğini ifade eden Erdoğan, “Bu yıl aynı zamanda Büyük Doğu mefkûresinin 80. Yıldönümüdür. Kısakürek, kalemi ve kelamıyla direnmeyi seçti.” diye konuştu. Ardından devam etti: “Asırlara sari köklü mirasımızın yok sayıldığı, şanlı mazimizle köprülerin atıldığı bir zamanda şiirleri, makaleleri, kitapları, piyesleri ve hitabetiyle ‘Durun kalabalıklar!’ dedi.” “Necip Fazıl, Türkiye merkezli düşüncenin, Türkiye merkezli bir dünya tasavvurunun vücut bulmuş hâliydi.” diyen Erdoğan, üstadın Peygamberler Peygamberine bağlı olduğunu zikretti ve “O İslamiyet’ten başka kaynak tanımaz.” diyerek dünya görüşünü dile getirdi. Büyük Doğu neslinin “omuzlarına büyük bir davayı yüklenen fedakârlık, disiplin, merhamet, samimiyet, güzel ahlak, zarafet, estetik sahibi bir gençlik” olduğunu hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu gençliği şimdi de Türkiye Yüzyılı’nın inşasında görüyoruz. Üstadın, yetişmesi için ömrünü adadığı bu gençlik, Allah’ın izniyle, emaneti bizden alacak, davamızı daha da yücelterek kendinden sonrakilere alnının akıyla devredecektir.”
Kısakürek Ailesi’nin sahneye çıkması ve Mehmed Kısakürek’in Cumhurbaşkanımıza plaket takdimi anlamlıydı. Necip Fazıl, Eserleri ve Büyük Doğu Dergisi Sergisi olağanüstüydü. Çıkışta Yaşar Karayel ağabeyimiz, Hulusi Akar Paşamız ve Üstün İnanç büyüğümüzle birlikte, ayaküstü dörtlü kısa sohbette bulunduk. Üstün abi, Mehmet Çakırca, Reşat Şen ve Harun Yöndem’le birlikte döndük. Kutlu gecede programı takip edenlere üstadın eserleri armağan edildi. Hayatım boyunca aldığım en değerli hediyelerden biri. Daha önce büyük kısmını okuduğum ve haklarında yazılar yazdığım bu müstesna eserleri şimdilik sadece ismen belirteyim. Ama sakın bu listeyle geçiştireceğimi sanmayın. İnşallah bu ufuk açıcı, yol gösterici eserleri genişçe yazacağım. Armağan kutuda bir de Mehmed Kısakürek’in Rüya Gibi isimli eseri var. Seçkin hatıralardan müteşekkil bu eseri ayrı bir yazıda ele alacağım. Külliyatın alfabetik listesi şöyle: Aynadaki Yalan, Bâbıâli, Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu, Bir Adam Yaratmak, Çerçeve 1, Çerçeve 2, Çerçeve 3, Çerçeve 4, Çerçeve 5, Çerçeve 6, Doğru Yolun Sapık Kolları, Dünya Bir İnkılâp Bekliyor, Esselâm, Hac, Hitabeler, İhtilâl, Moskof, O ve Ben, Peygamber Halkası, Ruh Hayatım, Sahte Kahramanlar, Son Devrin Din Mazlumları, Sultan Vahidüddin, Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar, Türkiye’nin Manzarası, Ulu Hakan II. Abdülhamîd Han, Yeniçeri,
Bu mübarek toprakların öncülerini rahmetle anmak vazifemiz. Üstad Necip Fazıl ve bütün yol arkadaşlarına Cenab-ı Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyorum. Ruhları şad, kabirleri nur, mekânları cennet, menzilleri mübarek, makamları yüksek olsun. Büyük bir davanın öncüsüne hayrü’l halef olan aziz ağabeyim, büyüğüm Mehmed Kısakürek’e ve bu şerefli ailenin bütün mensuplarına sağlıklı, huzurlu ve hayırlı ömürler diliyorum. Tabii Şairler Sultanı’mızın başta Ayasofya’nın açılması olmak üzere bıraktığı vasiyetleri yerine getiren aziz Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a şükran borçluyuz. Hizmeti daim, yolu açık, ömrü sıhhatli ve bereketli olsun.
(Milat Gazetesi, 14 Haziran 2023)
BÜYÜK ROMANCIMIZ PEYAMİ SAFA’YI, VEFAT YILDÖNÜMÜNDE TANPINAR MÜZESİ’NDE YÂD EDİYORUZ
Cumhuriyet devri Türk romanının en büyük siması merhum Peyami Safa'yı, vefatının 62. yıldönümünde Gülhane Parkı'nın girişinde bulunan Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi'nde rahmetle, şükranla, saygıyla yâd edeceğiz. Sohbetimiz kısmetse 15 Haziran 2023 Perşembe günü saat 15.30'da başlayacak.