VEFA İLE…
Ahde vefa bir iman ölçüsüdür ki kulun Rabbine sıdk ile bağlanmasını, kamil bir iman ile inanmasını ve kulluğunda sebat etmesini, kalû belada verdiği sözü tutmasını ifade eder.
Beşeri ilişkilerdeki vefa da sözünde, dostluğunda, kardeşliğinde, sadakatinde sebat etmektir. Kişi yada kişiler ile ahitleşip ahdinin yükümlülüklerini ömrünce taşımaktır. Ahitleştiği kişi yada kişilerin tüm sıkıntılarına, tüm zorluklarına koşmak, elinden geleni onlardan esirgememektir. Vefa sevginin, saygının, iyiliğin, güzelliğin, kardeşliğin, güzel hasletlerin bulunduğu ortamda var olabilir. Çıkarcı, iki yüzlü, kinci, saygısız, sevgisiz, şahsiyetsiz insanın yüreği ve zihni vefanın yeşerebileceği bir alan değildir. Oralar olsa olsa bir bataklık olarak tasvir edilebilir. Vefa güzel hasletlerle birliktedir ve güzel hasletler güvenilir, sevilen, saygı duyulan güzel insanların vasıflarıdır.
Kulun Rabbine duyduğu; vefadır, evladın ana, babasına duyduğu; vefadır, dostun dostuna duyduğu; vefadır, milletin yurduna, devletine, bayrağına duyduğu; vefadır, bir davaya hizmet edenin davasına, liderine duyduğu; vefadır…
Vefanın karşılık bulmadığı yerde sevgiden, saygıdan, samimiyetten, beraberlikten, dayanışmadan söz etmek mümkün değildir. Vefa her ne kadar bir alışveriş değilse de tek taraflı bırakılan vefa emniyet ve dayanışma ile güven içermez. Vefanın beşerde karşılığı yok ise vefa cefaya döner.
Uzun uzadıya tariflediğim vefanın vücut bulmuş, ete kemiğe bürünmüş halidir Süleyman SOYLU.
Son demde bir çok siyasinin temkinli bir şekilde yaklaştığı ve dahi konuşmaktan çekindiği Pkk’nın lağvedilmesi ve terörün sonlandırılması sürecinde Sn. Süleyman SOYLU’nun süreci başlatan ve yürütenlere duyduğu vefanın yansımalarını her konuşmasında görüyoruz. Sn Soylu En yetkin ağızların makul ve mantıklı bir şekilde yapamadığı açıklamaları defaten yapıp sürece en büyük katkıyı yapmak gayretinde olmuştur. Kabine üyelerinin kuramadığı üç beş cümlenin üzerine onlarcasını eklemiş vatandaşın kalbinin mutmain olması için “vefalı” ve “emin” sıfatlarının gereğini yine yerine getirmiştir. Bu dostunun, liderinin, milletinin derdi ile dertlenmek, vefası gereği cefaya talip olmaktır. Bizim tanıklığını yaptığımız son bir kaç yıllık süreçte onun vefası cefaya dönmüştür, çünkü hak ettiği konumda değildir. Haksız, mesnetsiz, orantısız saldırıların hedefi olmuş ve ancak uğruna mücadele verdiği davanın paydaşları tarafından yalnız bırakılmıştır. Milletine sevdasının , çabasının, gayretinin, gecesiz, gündüzsüz, amasız, fakatsız, dinlencesiz , eğlencesiz hayatından, ailesinden çalıp devlete millete adadığı zamanın , yılların karşılığını vefasızlık olarak almıştır. Islarla siyasette son dönemini yaşadığını ve danışmanlık hizmeti dışında aktif siyasetten çekileceğini söyleyen Sn. Süleyman SOYLU için bunlar bizim gözlemlerimizdir. Vefasının karşılığı olarak yaşadıklarının ve maruz bırakıldıklarının bakanımızı yorduğunu düşünmekteyiz.
Bunca yıldır şahidi olduğumuz vefası, sadakati, azmi, gayreti, millet sevgisi, vatan aşkı için kendisine minnet duyuyor ve teşekkür ediyoruz. Ancak siyaset arenasından çekilme kararını bu milletin bir ferdi olarak kabul etmiyoruz .
Ve diyoruz ki;
Değerli bakanım olduğunuz her yerde varız inşallah. Vefa en güzel haslettir. Size de çok yakışıyor…
