ZÜLEYHA ÇAĞLAYAN

Tarih: 23.01.2025 12:22

YENİDEN İNSAN OLABİLMEK!

Facebook Twitter Linked-in

 

Üç gündür yazıp yazmamakta tereddüt ediyorum. Öncelikle tüm ülkeme baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Boluda hepimizin içi yandı çünkü. Her birimiz kendi evladımız, kardeşimiz, babamız, annemiz de yanan otelin  içerisindeymiş gibi empati yaptık.

Ve ayrıca bu memlekette yaşamak gerçekten sabır ister oldu. Sağımız solumuz işinin gereklerini yapmayan,  daha fazla kazanmak için ahlakı, edebi, insan olabilmek için gerekli tüm erdemleri rafa kaldıran insanlarla doldu.

Tek bir müşteriden otuz kırk bin lira alan bir otel üç kuruşluk yatırım yapmamak için yangına karşı hiç bir tedbir almazken ve dahi görünen o ki alması gereken tedbirlerin arkasından dolaşıp işine devam etmek amacıyla her türlü fırıldağı çevirirken tutup kim suçlu tartışması yapıyoruz.

Otel sahibi suçlu kardeşim çok sevdiği parasını yangın tedbiri gibi gereksiz(!?) yatırımlara harcamak lütfunda bulunmayıp otelini onca insana mezar ettiği için, itfaiye/ itfaiyeciler suçlu kardeşim 35 km uzaktaki bir yangına iddia edildiği gibi 1,5 saat sonra müdahale edebildikleri için, Belediyenin ilgili birimi  suçlu kardeşim; otelin kendisi yangın tedbirleri yetersiz olduğundan yada hiç olmadığından ruhsat vermez ve eksikleri ihbar etmesi gereken yerlere ihbar etmezken, kafeteryasına ruhsat verip otel sahibinin ahlaksızlığına bir nedenle ortak olduğu için , Kültür ve Turizm Bakanlığı ve otelleri bu anlamda denetlemesi gereken birimleri hangileri ise onlar da suçlu kardeşim; denetim görevlerini yapmadıkları, yapmışlarsa da uydur buydur ruhsatlarla bu otelin çalışmasına izin verdikleri için, otelin bu durumunu bilip aman canım banane diyen ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen tüm çalışanlar, tüm otel yöneticileri suçlu kardeşim; vicdanları kör ve sağır olduğu için. Ve aslında toplum olarak böyle ahlaksız bir hale evrildiğimiz için hepimiz suçluyuz. Yaşamak için tek ölçütümüz, kriterimiz, değerimiz para olduğu gün bittik tükendik. Üzerine adam kayırmacılıkla bir de tüy diktik.

Bu gün her yerimizden ahlaki çöküntümüz dökülüyor. Bir gün bir otelde, bir başka gün teleferikte, diğer gün bir gece kulübünde, depremde malzemesinden çalınmış binaların enkazında, selde dere boylarına imar izni verilmiş binaları silip süpüren sel sularında canlarımızla birlikte insanlığımızı yitiriyoruz…

Markette, bakkalda, manavda tüm ticari alanlarda. Bir koyup yüz istiyoruz… Ticaretin bir ahlakı olduğunu unuttuk, enflasyonist ortamdan yararlanıp garibin gurebanın sırtına biniyoruz. Ev sahibi evi için fahiş kiralar istiyor, market sahipleri hergün etiket değiştiriyor. Hiç bir veri ile örtüşmeyen zamların altında sadece “yoku çok olanlar” eziliyor. Gerisi zevki sefasında. Sıkıntılı olan ekonomik tabloyu ahlaksızlığı ile lehine çevirip zenginliğine zenginlik katmış milyonlar var ülkemde. Bakıyorsun şu koşullarda esnaf üç günde bir arabasını değiştiriyorken, vatandaş halk otobüsüne bilet parası bulamıyor.

Gerçekten artık yetmez mi? Bunca felaketin dünyayı sardığı şu günlerde kendinize gelme zamanı gelmedi mi? 79 can yaaa!!! Sayı değil can… Birileri üç kuruş fazla kazansın diye gitti. Birileri ahlaksız olduğu, kanun kural tanımadığı, yasaların önünden arkasından dolaştığı için gitti. Birileri o ahlaksızın ahlaksızlığına muhtemel ki bir çıkar hesabı ile ahlaksızca göz yumduğu , bir başka ahlaksız rutin denetimini yapmadığı, bir diğer ahlaksız aman bana ne ben ahlak bekçidimiyim dediği için gitti…Çoğu çocuktu…

Hayır efendim a partisi b partisi demeyeceğim. Topluca kokuştuk diyeceğim. Senin birimlerin, benim birimlerim, senin partin benim partim, senin personelin benim personelim lakırtısı da bir başka çürümüşlük örneği değil mi bunca acı varken ortalıkta?

Bunca can pazarının ortasında halen birilerinin paçasını kurtarma derdinde olanlar varsa asıl kaybedenler onlardır. Canını değilsede namusunu, iffetini, ahlakını, erdemini, insanlığını… İlk önceliğimiz tüm sorumluları tarafsızca adalete teslim edip sonra  yozlaşan değerlerimizi toparlamak olmalı bundan sonrası için.

Derhal toparlanmamız lazım. Aileler ile çözemiyorsak bu toplu dezenformasyonu okullarda çocuklarımızla çözmeliyiz. Çocuklara akademik bilgiden önce ahlak öğretmeliyiz, değerler eğitimi vermeliyiz. Gerekirse bir iki yıl boyunca sürekli… Ve eğitim hayatı boyunca da devamlı. Belki çocuklar ailelerini eğitir.

Yıkalım malzemesi ahlaksızlık, çürümüşlük, kokuşmuşluk  olan bütün binalarımızı. Erdemli bir toplum inşaa edelim hep birlikte. Biz yıkmasak da her gün bir tarafı çöküyor görmüyor musunuz?

Bize derhal bizi bize çevirecek Hz. Ömer adaleti, Hz. Ali kılıcı ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’in güzel hasletleri gerek! Çünkü biz bize dönmedikçe her türlü kanunun yönetmeliğin arkasından dönecek bir boşluk buluyoruz. Onun için önce : Bize yeniden insan olabilmek gerek!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —