Tarih: 20.06.2021 12:53

Insanligin utanç tablosu

Facebook Twitter Linked-in

Komisyonun basin açiklamasi söyle: “Birlesmis Milletler Yüksek Mülteci Komiserligi’nin 2020 Aralik ayi verilerine göre 82 milyon kisi yerinden edilmis durumda. Türkiye, bunlarin 4 milyondan fazlasina ev sahipligi yapiyor ve bu konuda dünyada 1. sirada yer aliyor. Bu rakamlar, Ikinci Dünya Savasi’ndaki rakamlarin üstüne çikmis durumda ve zorunlu göçün dünya tarihindeki en yüksek rakamlara ulastigi bir dönemdeyiz.

Maalesef bu durum, Covid-19 pandemisinin birçok ülkede ekonomi dahil her seyi durdurdugu halde siddetin, ayrimciligin ve zulmün her seye ragmen devam ettiginin göstergesi olarak karsimiza çikiyor. Mültecilerin maruz kaldigi hak ihlalleri ve zorluklar, vatandasi olduklari ülkelerinden ayrilmalari ile bitmiyor. Hem zorunlu göç yolunda hem de sigindiklari ya da siginamadiklari ülkelerde birçok zorluk ve hak ihlalleri ile karsilasiyorlar. Siginma hakki, temel bir insan hakki olmakla birlikte kendisini “hukuk devleti” olarak tanimlayan ve taraf olduklari uluslararasi sözlesmelere göre bu hakkin tesliminde yükümlü olmalarina ragmen bunu çogu devlet yerine getirmiyor. Mültecilerin yasadigi hak ihlallerinin son bulmasi ve insan onuruna yarasir bir hayat sürmeleri için bütün devletlerin üzerlerine düsen sorumlulugu yerine getirmesi gerekiyor.

Türkiye’deki mülteciler de birçok zorluk ve sorunla karsilasiyor. Bunun en temel sebeplerinden biri de hukuki statülerindeki belirsizlik… Türkiye’nin 1951 tarihli Cenevre Sözlesmesi’ne koydugu çekince sebebiyle sadece Avrupa’dan gelen siginmacilara mültecilik statüsü taniyor. Uluslararasi ve geçici koruma statüsünde olan siginmacilarin Türkiye’de kalici bir korunma statüsü bulunmuyor. Bu durum basta saglik hakki olmak üzere birçok hakka erisim konusunda da ciddi sorunlar ortaya çikiyor.

Covid-19 pandemisi, hassas ve kirilgan durumdaki mültecilerin durumunu daha da kötülestirdi. Kayit disi istihdam edilen siginmacilar ya çok uzun saatler düsük ücretle çalismaya mecbur birakildi ya da hiçbir hakki verilmeden isten çikarildi. 6458 sayili kanunda “çalisma izni olmadan çalismak” sinir disi etme sebeplerinden biri olarak sayildigi için hak ihlaline ugrayan mülteciler hukuki statülerini kaybetme veya sinir disi edilme kaygisi ile herhangi bir sekilde yargiya basvurma yolunu tercih etmiyorlar. Bu durum hem Türkiye’deki kayit disi istihdam oranini artirmakta hem de birçok mülteciyi kötü çalisma kosullari altinda çalismak zorunda birakiyor. Sorunun çözülmesi için acil yasal düzenleme yapilmasi gerekmektedir.

Geri gönderme merkezindeki kosullarla birlikte intihar tesebbüslerinin gerçeklestigi ve hatta geçtigimiz aylarda maalesef iki kisinin bu sebeple yasamini yitirdigini ögrenmis bulunuyoruz. Kisilerin geri gönderme merkezlerinde tutulmalarinin sebebi, haklarinda suç süphesi olmasi ya da bir suça iliskin hüküm verilmesi degildir. Geri gönderme merkezleri, hakkinda sinir disi karari alinip idari gözetim tedbiri verilen yabancilarin tutuldugu bir yerdir. Ancak idari gözetim tedbiri alinmasi gereken en son önlemdir. 25 Aralik 2019 tarihinde 6458 sayili kanunda yapilan degisikle idari gözetim tedbirine alternatif tedbirler getirildi. Ancak bu tedbirler hiç degerlendirilmeden kisiler hakkinda ilk olarak idari gözetim tedbiri uygulaniyor ve uygulanan kisilerin, sartlari cezaevlerinden daha agir olan bu yerlerde hukuka aykiri bir sekilde tutularak, en temel insan haklarindan biri olan özgürlük ve güvenlik hakki çok açik bir sekilde ihlal ediliyor. Bu ihlallerin ortadan kalkmasi için il göç idarelerinin öncelikle diger alternatif tedbirleri uygulamasi, geri gönderme merkezlerinin sartlarinin iyilestirilmesi ve buralarda yürütülen süreçlerin seffaf hale getirilmesi gerektigi kanaatindeyiz.

Bursa Barosu olarak karsilasilan her hak ihlalinde oldugu gibi mültecilere yönelik yapilan bütün hukuka aykiri uygulamalarin ve hak ihlallerinin de karsisinda oldugumuzu kamuoyuna duyuruyor, yetkilileri; ulusal mevzuatimizin taraf oldugumuz uluslararasi sözlesmelere uyumlu hale getirilmesi için harekete geçmeye ve tüm devletler ile uluslararasi kuruluslari; hak ihlallerini durdurmaya ve sorumluluklarini yerine getirmeye çagiriyoruz. Kimsenin mülteci olmak zorunda kalmadigi bir dünyada yasamayi diliyoruz.”

Bursa HABERI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —