Bakan Bilgin, Habertürk TV Canlı Yayınında Soruları Yanıtladı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Habertürk TV canlı yayınında gazetecilerin gündeme ve çalışma hayatına dair sorularını yanıtladı.
Bakan Bilgin, pandemi krizi yaşandığında dünyanın en gelişmiş ülkelerinin sağlık sistemlerinin çöktüğünü anımsatarak, “İngiltere'nin sağlık sistemi çöktü. ABD'de korkunç manzaralar oluştu. Türkiye ne yaptı? Avrupa ülkelerinde yaşayan hasta olan insanları büyükelçiler vasıtasıyla Türkiye'ye getirip tedavi ettirdi. Avrupa'daki ülkeler 4 trilyon dolarlık milli gelire sahipler. Türkiye o günlerde 800 milyar dolarlık ekonomiydi. Türkiye'nin ürettiği sağlık hizmeti, yurttaşının elinden tutması. Bir de üstüne üstlük savaş çıktı. Olağanüstü enflasyonist ortam çıktı. Almanya'da enflasyon yüzde 38'e çıktı. Almanya 4 trilyon doların üzerinde bir ekonomi. Üretim sistemleri çökme noktasına getirdi. Türkiye bütün bunlara rağmen ekonomisini büyüterek çıktı. Türkiye istihdam ve ihracat yarattı. Bunun bir maliyeti oldu. Ortalama dış ticaret ithalat bedeli olarak toplam cari açık 45 milyar dolar civarında. Biz bu dönemde 100 küsur milyar dolar bir açıkla karşı karşıya kaldık. 57 milyar dolar fazla enerji parası ödedik. Enerji açığı ortaya çıktı. Önemli olan bu sorunların büyümesi karşısında Türkiye'nin ortaya koyduğu çözüm yoludur” diye konuştu.
“Enflasyon Kontrol Altına Alınmıştır”
Büyümenin bir maliyeti olduğunu kaydeden Bilgin, “Büyüme üretimdeki artış demek. Artış da istihdam yaratıyor. Bütün bunların maliyeti enflasyona yansıyor. 57 milyar dolarlık ilave maliyeti çıkardığınız zaman Türkiye rahatlar. Bu konjonktürel durumu yönetmek için Türkiye büyüyerek, ihracatını artırarak bu sorunu çözecek. İşsizliği aşağı çekmek zorundayız. Türkiye yüzde 5'lik bir büyüme yarattığı zaman yaklaşık 750 bin istihdam yaratıyor. Pandemi, enflasyonun Türkiye’deki yansımalarına ilave olarak enerji kaynaklarına ödediği paraya rağmen büyümeye devam ediyor. Faiz bir kontrol aracı değil. Enflasyon hızlı şekilde düşüyor şimdi. Enflasyon kontrol altına alınmıştır. Bu yılın sonu itibariyle enflasyon hızlı şekilde düşmeye devam edecek. Enflasyona karşı da çalışanların, emekçileri koruyacak bir dizi sosyal politika uygulaması devreye soktuk. Türkiye tarihinde ilk defa 460 dolara yakın bir asgari ücret açıkladık” ifadelerini kullandı.
“Kamu İşçisiyle Yaptığımız Toplu Sözleşme Özel Sektördeki İşçilere Model Oluyor”
Bakan Bilgin, Türkiye’nin dolar üretemeyen bir ülke olmadığını belirterek, “Türkiye, ihracat yoluyla dolar üretiyor. Üretimini artırdıkça, sanayiye dayalı büyümesini yükselttikçe Türk ekonomisi kendi ihtiyacı olan doları üretebilecek bir ülkedir. Türkiye'nin petrolünü üretme imkanlarının arttığı, doğalgazını bularak devreye bağladığını dikkate aldığımızda ekonominin maliyet üzerindeki baskısının azalacağını söyleyebiliriz. Türkiye bütün ekonomik şartlar karşısında özellikle çalışanlarını koruyan sosyal politikalar uyguladı. Ekonomi büyüdü. Enflasyon karşısında emekçilerini koruyan ücret politikalarını uygulamaya soktu. Asgari ücret yukarıdaki ücretleri de belirleyen etkisi vardır. Yukarıdakiler fazla artmıyor. O yukarıdakilerinin örgütsüzlüğünün sonucudur. Türkiye'nin takip ettiği politikalar büyüme, istihdam ve üretimi artırarak yürümesini sağlayan politikalardır. Konjonktürel sorunların aşılması öncelikli meseledir. Her ekonomik büyüme, ekonomik konjonktürel durum yeni sorunlar ortaya çıkarabilir. Sosyal devlet, sosyal politikalarla çalışanların, emeklilerin durumunu korumaktır. Son olarak 700 bin küsur kamu işçisi ile toplu sözleşme yaptık. Bu sözleşme özel sektördeki işçilere de model olarak yansıyor” değerlendirmelerinde bulundu.
“Asgari Ücrette 500 Dolara Tekabül Eden Bir Alım Gücü Diğer Çalışanlara da Yansıyor”
Asgari Ücret Komisyonu’nun işveren, işçi sendikaları ve kamu olarak oluşan bir komisyon olduğuna değinen Bilgin, “Bu komisyon kararları veriyor. Biz komisyon kararlarına göre değerlendiriyoruz. Şimdi benim buradan rakam açıklamam ahlaki olarak doğru olmaz. Şunu söylüyorum; 500 dolara tekabül eden bir alım gücünü Türkiye'nin asgari ücrette korumasını, sadece asgari ücretliler için değil diğer çalışanlara da yansıyor” dedi.
"Kamu Personel Reformunun Altyapısını Hazırladık"
Memur maaşlarının 22 bin lira olacağını hatırlatan Bakan Bilgin şöyle devam etti:
“Kamuda bizim çalışmalarımızdan birisi olan sözleşmeli personel konusu vardı. Sözleşmeli memurlara kadro verdik. Artık sözleşmeli memur çok özel alınacak. Nükleer enerji uzmanı diyelim, onu mevcut memur maaşlarıyla bulamıyorsunuz, özel sözleşme ile alacaksınız. Onun dışında sözleşmeliyi kadroluya dönüştürdük. Aradaki farkları düzenledik. Parlamenter sistemden kaynaklanan sorun var. 33 çeşit sözleşmeli uygulaması vardı. Bu fevkalade büyük sorundu. Devlet bakanlığı kurmuş, kanun çıkarmış, ek madde yazdırmış personel almış. İçinden çıkılmaz haldeydi onu düzenledik. Kamu çalışanlarının içerisinde eşitsizlik var. Bu statülerin eğitime, tecrübeye, başardıkları sınava göre yeniden düzenlenmesi lazım. Kamu personeli reformuna ihtiyaç var. Yasaya dönüşecek altyapısını hazırladık.”
“Temmuz Ayında Emekli Maaşlarını Yeniden Değerlendireceğiz”
Bilgin, yasal prosedürde emekli maaşlarının Temmuz ayında düzenlendiğini belirterek, “7 bin 500 lira yaptığımız sıra yoğun ve haklı şekilde gelen talepler vardı. En düşük emekli maaşını 7 bin 500 lira yaptığımızda yaklaşık 9,5 milyon insan bundan istifade etti. Bundan istifade edemeyen, prim ödemiş insanlar var. Onlardan yoğun talep geldi. Temmuz ayında bütün bunları yeniden değerlendireceğiz. Ödediği prim dikkate alınarak kademeli olarak artış olacak” bilgisini paylaştı.
Bağ-kurlu statüsünde olan çok farklı insanların olduğunu söyleyen Bakan Bilgin, mikro işletmelerin prim günlerini 7 bin 200'e indireceklerini kaydetti.
“Kamuda Çalışan Mühendisler İçin Çerçeve Çalışması Yapıyoruz”
Bilgin, kamuda çalışan mühendislerin temsilcileriyle defalarca görüştüğünü belirterek, “Şikayetlerden bir tanesi; biz yanımızda çalışan işçiler kadar maaş alıyoruz. Avukatlarla ilgili 3600 düzenlemesini yaptık. Aynı şeyi kamuda çalışan mühendisler için çerçeve çalışması yapıyoruz. Statü, eğitim, tecrübe ve yaptıkları işi tanımlayan farklılaşma değerlendirilecek. Bunlar için yeni Meclis'in çalışma dönemine başlaması gerekiyor. Çalışmalar bu yıl içinde kesinlikle biter” diye konuştu.
Taşeron İşçiler Sorunu
Belediyelerde çalışan taşeron işçiler için yasal problemin çözülmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Bilgin, “Yaklaşık 900 bin taşeron işçisi kamuda kadro aldı. Yaklaşık 100 bin civarında kalan bir kesim var. Onlarla ilgili çalışmamızı hazırladık. Depremden dolayı birkaç ay geciktik. En son Meclis'e ulaşıp da çıkarabildiğimiz yasa geçici işçiler yasasıydı, onları da çözdük” ifadesini kullandı.
“Üniversitede Akademik Kadronun Ücret Sisteminin Yeniden Değiştirilmesi Gerekir”
Türkiye'deki akademisyen meselesinin önemine değinen Bilgin, “En başarılı öğrencilerin kendilerini üniversitelerde planlaması lazım. Ücret çok önemlidir. Üniversitede akademik kadronun, öncelikle asistanlardan başlayarak ücret sisteminin yeniden değiştirilmesi gerekir. Bu konuya çalıştım, Defalarca araştırma yaptırdım. Bu konuda hazırlığımız var. Bunu YÖK'le de görüştüm. Bu reformu bu sene yapmamız lazım. Kamu reformunun bir parçası bu ama üniversiteyi ayrı bir yere koyarak. Ücret sisteminin değiştirilmesi gerekir” dedi.
“Çıraklık Okulları İle İlgili Çalışmamız Kısa Süre İçinde Biter”
Bakan Bilgin, stajyerlikte çıraklık okullarının farkına dikkati çekerek, “Sigortası ödenmişse sorun yok, o sayılıyor. Sağlık sigortası başka bir şey. Çırak okullarında mesleğe giriş, işe devamlılık gösteren iş ilişkisi ise orada reform yapılması lazım. Onun sisteme dahil edilmesi gerekir. Onunla ilgili çalışmayı bitirmedik. Kısa süre içerisinde çalışma bittiği zaman kamuoyuyla paylaşırım” şeklinde konuştu.
EYT'de 1 milyonun üzerine çıkıldığını belirten Bilgin, EYT ile emekli olanların maaş bağlama işlemlerinin en geç gelecek ay biteceğini söyledi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.