MEDYA90-Kamuoyu tarafından bilindiği üzere, İsrail Hükümetinin talimatı üzerine, bu korsan devletin güvenlik kuvvetleri, basit bazı bahanelerin arkasına sığınarak, rahmet ve mağfiret ayı olan bu Mübarek Ramazan’da da saldırı ve zulüm eylemlerine devam etmiştir. Salı akşamı teravih namazının ardından Mescid-i Aksa’ya bir baskın düzenleyerek namaz kılan ve ibadet için İslam’ın sembol mabetlerinden birisi olan bu mukaddes mekânda bir araya gelen Filistinli Müslümanların üzerinde adeta terör estirerek, çok sayıda mazlum ve masum insanın yaralanmasına sebep olan, yüzlerce masum Filistinliyi gözaltına alan ve hızını alamayarak Gazze’yi de uçaklarla bombalayan İsrail polisi, her zamanki hunhar ve zalim yüzünü bir kez daha göstermiştir.
Kudüs, Peygamberlerin mukaddes şehridir ve yıllardır kan ve zulüm ile beslenen Siyonist İsrail’in bu mukaddes beldeye saldırıları, vicdan sahibi hiç kimse tarafından kabul edilemez.
Mirac’ın mukaddes kapısı olan Kudüs, Müslümanların ilk kıblesidir. Çünkü Peygamber Efendimizin (ASV) ifadesiyle ‘’Mescid-i Aksa, yeryüzünde Kâbe’den sonra inşa edilen ikinci mabettir.’’
Kudüs bütün Müslümanlar olarak bizim için, Selahaddin Eyyubi’nin rüyası, Kanuni Sultan Süleyman’ın mirası ve Sultan Abdülhamid Han’ın davasıdır.
Orta Doğu’da gerçek, kalıcı ve adil bir barış, İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarından tamamen çekilmesi, vatanlarından sürülmüş milyonlarca Filistinlinin geri dönmelerine izin verilmesinin ardından yapılacak eşit ve adil müzakereler ile sağlanabilecektir.
Her bir Müslüman, Kudüs davasına sahip çıkmalı, işgalden ve Siyonist zulmünden kurtuluncaya kadar Büyük İslam Kumandanı Selahaddin Eyyubi’nin "Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki..." sözlerini hafızasına nakşetmelidir. Bu duyarlılık tam olarak oluştuğu zaman Kudüs bu zulüm ve işgalden kurtulacak ve yeniden hür ve saadetli günlerine kavuşacaktır.
Kudüs özgür Filistin'in başkentidir ve hep öyle kalacaktır. Aklı başında hiçbir Müslüman, bu korsan devletin ve Netanyahu’nun dayatmak istediği böyle alçak ve zorba saldırıları asla kabul edemez.
Biz buradan bütün insanlığa ve İslam âlemine bir kez daha seslenmek istiyoruz. Korsan ve küstah İsrail devletinin bu alçak saldırı ve vicdanları derinden yaralayan işgal ve haksızlıklarına karşı, topyekûn ve hep beraber dur demeliyiz.
İnsaf ve vicdan sahibi herkesin, bu saldırılara sona erdirmek maksadıyla üzerlerine düşen görevi yapmaları, bir insanlık borcudur. Özellikle İslam ülkelerinin, tam anlamıyla silkinerek, siyasi, ekonomik, insani ve vicdani bütün yollara başvurup bu zulmü durdurmasını istiyor ve bekliyoruz.
Biz Gaziantep Gönüllü Kuruluşları olarak, Kudüs’ün, bütün Müslümanların ortak meselesi ve kırmızı çizgisi olduğunu ifade ediyor, dayatma ve zorba yaklaşımların asla kabul edilmeyeceğini, bu davanın sonuna kadar takipçisi olduğumuzu, bu alçak saldırıları lanetlediğimizi ve mazlum Filistin halkı ile beraber olduğumuzu bir kez daha bütün dünyaya ilan ediyoruz.
GAZİANTEP GÖNÜLLÜ KURULUŞLARI (GÖNÜL-KUR)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.