Ari sokmasina bagli "Akut-alerji krizi" nedir? Nasil önlenir?
Ari sokmasina bagli "Akut-alerji krizi" nedir? Nasil önlenir?
ERKEKLER IKI KAT DAHA FAZLA RISK ALTINDA!
Piyade Uzman Çavus Mehmet Burak Keçe'nin Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde ari sokmasi sonucu geçirdigi "Akut-alerji krizi" nedeniyle sehit olmasi ülkeyi yasa bogarken, ari sokmalarina bagli gelisebilen alerjinin tehlikeleri konusunda açiklama yapan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik Immünoloji Dernegi Üyesi Prof. Dr. Okan Gülbahar, “Ari sokmasina bagli sistemik alerjik reaksiyon riski, erkeklerde kadinlara göre iki kat daha fazla. Anafilaksinin önüne geçmek için mutlaka venom immünoterapisi olarak adlandirilan asi tedavisini uygulanmali ve alerjisi olanlar otoenjektörleri yanlarindan ayirmamali” dedi.
Arilar; biyoçesitliligin sürdürülmesi, birçok bitkinin üretimi ve yasaminin garanti altina alinmasi, ormanlarin yenilenmesinin desteklenmesi, iklim degisikligine adaptasyon ve sürdürülebilirligin tesvik edilmesinden tarimsal ürünlerin miktar ve kalitelerinin gelistirilmesine kadar dogada varliklari kilit öneme sahip olan canlilar, ancak alerjik reaksiyon söz konusu oldugunda bir insanin hayati varligini tehdit edebiliyor. Öyle ki Millî Savunma Bakanligi, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde Piyade Uzman Çavus Mehmet Burak Keçe'nin ari sokmasi sonucu gelisen akut-alerji krizi sonrasinda sehit oldugunun bildirilmesiyle beraber, ülke yasa bogulurken, ari sokmasina bagli gelisen akut alerji krizinin ne olduguna ve alinabilecek önlemlere dair büyük bir merak olustu.
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik Immünoloji Dernegi Üyesi Prof. Dr. Okan Gülbahar arilarin neden oldugu böcek sokmalarinin ülkemizdeki görülme sikliginin 50 ila 95 arasinda oldugunu, bir kisinin yasam boyu ari tarafindan sokulma oraninin ise 95 gibi oldukça yüksek oranlarda gerçeklestigini söyledi. “Görüldügü gibi bu oranlar oldukça yüksek” diyen Prof. Dr. Gülbahar söyle devam etti: “Ari sokmalarinin en korkulan klinik yansimasi, sistemik alerjik reaksiyon olan anafilaksidir. Anafilaksi ya da akut alerji krizi, ari zehrinde bulunan proteinlere karsi sokulan kiside, o proteinlere özel olarak üretilmis IgE yapisindaki antikorlarin, vücudun savunma sistemi hücrelerini uyarmasi sonucu gelisir. IgE antikorlarinin gelismesi için kisinin daha önce çesitli kereler bu yabanci proteinlerle karsilasmasi gerekir. Buna duyarlasma diyoruz. Duyarlasma safhasi olmadan alerjik reaksiyon gelismesi nadir bir durumdur. Bu nedenle daha önce ari tarafindan hiç sokulmamis bir bireyde alerjik reaksiyon gelisme olasiligi son derece düsüktür.”
ERKEKLERDE IKI KAT FAZLA!
Bir milyon nüfus basina bildirilen ölüm sayilarinin, senede 0.03-0.48 arasinda oldugu, ölümcül reaksiyonlarin görüldügü kisilerin 40-85’inde daha önceden anafilaktik reaksiyon öyküsü olmadigini belirten Prof. Dr. Okan Gülbahar, “Yani ciddi alerjik reaksiyon yasayanlarin yaklasik yarisi, ari alerjileri oldugunun farkinda degildirler. Ancak eger bir önceki reaksiyon anafilaksi ise, bir sonraki sokmanin anafilaksi ile sonuçlanma riski daha yüksektir. Ari sokmasina bagli sistemik alerjik reaksiyon riski, erkeklerde kadinlara göre iki kat daha fazladir ve yasla beraber artmaktadir” dedi.
“ANAFILAKSIYE KARSI VENOM IMMÜNOTERAPISI UYGULANMALI”
Öyküsünde ari sokmasi ile ciddi sistemik reaksiyon öyküsü bulunan ve testlerinde ari venomuna duyarli bulunan hastalarin, bir sonraki ari sokmasinda 30 ila 70 oraninda anafilaksi riski tasidiklarinin altini çizen Gülbahar, “Bu nedenle, bu kisilere 85 ile 98 arasinda etkin bir tedavi oldugu gösterilmis olan ve ileride gelisebilecek ciddi reaksiyonlardan korunma saglayan venom immünoterapisi olarak adlandirilan asi tedavisi uygulanmalidir” dedi. Bu tedavi yaklasiminin amaci, eger hastayi bir daha ari sokacak olursa, hayati tehdit eden reaksiyonlarin gelismesini önlemek oldugunu ifade eden Gülbahar, alerji asilarinin bunu gerçekten de çok basarili bir sekilde yaptigini, günümüzde normal sartlarda bu tedavinin süresinin 5 yil olmasi gerektigi söyledi.
ARI SOKTUGUNDA NE YAPMALIYIZ?
Prof. Dr. Okan Gülbahar’dan hayati adimlar…
Ari sokmasindan sonra ilk yapilmasi gerekenler:
1.Arilarin bulundugu bölgeden ani hareketlerden kaçinarak ancak hizli ve güvenli bir sekilde uzaklasmak.
2.Eger sokan ari bal arisiysa ve zehir kesesi halen deride kasilip zehir vermeye devam ediyorsa, igneyi derhal yerinden çikartmak. Arinin ignesi, venom kesesinin zedelenmemesi için, tirnak veya sert düzgün bir cisim yardimiyla (örnegin bir kart) kazinarak çikartilmaya çalisilmalidir. Cimbiz, pense gibi araçlar kesenin patlamasina neden olarak daha fazla venomun dolasima geçmesine yol açabileceginden, ignenin çikartilmasinda bu yöntemler tercih edilmemektedir.
3. Sokulan bölge temiz, sabunlu su ile yikanarak kurulanmalidir. Antiseptikler kullanilabilir. 4.Deriyi tirnaklarla kasiyip yara yapmaktan kaçinilmalidir.
5. Sokulan alani rahatlatmak için soguk kompres, alerji haplari, kortizonlu kremler, agri kesiciler kullanilabilir. Hiçbir sey yapilmasa dahi, bu durum geçicidir ve saatler içinde kendiliginden düzelir. Fakat anafilaksi durumunda süreç farklidir. Anafilaksi tedavisinde ilk tercih olan adrenalin kullanimidir. Ülkemizde kullanimi oldukça kolay adrenalin otoenjektörleri bulunmaktadir. Adrenalin otoenjektörleri, özellikle saglik hizmetlerine hizli bir sekilde ulasmanin mümkün olmadigi yerlerde hayat kurtarici olmaktadir.
BU BELIRTILERE DIKKAT!
Sistemik reaksiyonlarin hafif tiplerinde belirtiler genellikle deri ve mukozalarda görülür. Bu belirtiler arasinda en sik görülenler ürtiker (kurdesen), anjioödem, deride kizariklik ve kasintidir. Deri bulgulari hastalarin 80’inden fazlasinda gözlenir. Nefes darligi, nefes almada veya vermede zorluk, öksürük, hiriltili solunum, gögüste sikisma hissi, ses kisikligi, ses çikaramama gibi solunumsal semptomlar olgularin 50-60’inda görülür. Üst havayollarinda gelisen ödem, ari sokmasina bagli ölümlerin en önde gelen sebeplerindendir. Bu sirada kiside, bogazda sikilma hissi, yutkunmada güçlük, tükürügünü yutamama, nefes alamama, nefes alirken ötme sesi, ses kisikligi, seste kabalasma, konusamama ve morarma gibi yakinma ve belirtiler gelisebilir. Bu belirtilerin erkenden taninmasi ve hizla tedavisi kisiyi hayatta tutacaktir.
OTOENJEKTÖR NEDIR?
Anafilaksi riski tasiyan bireyler genellikle üzerlerinde bir otoenjektör tasir. Bu cihaz, uyluga bastirildiginda tek bir doz ilaç enjekte eden bir siringa ve normalde içeride kalan, gizli bir igneden meydana gelir. Hizli otoenjektör kullanimi anafilaksinin kötülesmesini önleyebilir ve hayat kurtarabilir. Bu nedenle anafilaktik reaksiyon gösteren kisiler bu enjektörün nasil kullanildigini ögrenmeli ve kendilerine yakin kisilerin de ögrenmesini tesvik etmelidir.
ANAFILAKSI YA DA ALERJIK KRIZ NEDIR?
Anafilaksi çesitli zehir, besin maddesi ya da ilaçlarin kullanimi sonrasinda meydana gelen agir bir alerjik reaksiyon tablosudur. Bu vakalarin çogunda ari sokmasi ya da fistik gibi besin alerjileri tespit edilir. Anafilaksi gelisimi sonrasinda kisilerde cilt döküntüsü, düsük nabiz ve sok durumu meydana gelebilir ve müdahale edilmezse hayati riskle hatta ölümle sonuçlanabilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.