Adem Çevik, “bu konu üzerinde çalistiklarini, sürece iliskin kamuoyu ile bilgi paylasiminin yetersiz oldugunu, çeliskili uygulama ve açiklamalar yapildigini ve bu durumda gelismeleri kaygi ile izlediklerini” söyledi.
Türkiye AILE Meclisi
BASIN BÜROSU
Adem Çevik, “bu konu üzerinde çalistiklarini, sürece iliskin kamuoyu ile bilgi paylasiminin yetersiz oldugunu, çeliskili uygulama ve açiklamalar yapildigini ve bu durumda gelismeleri kaygi ile izlediklerini” söyledi.
Adem Çevik, “önümüzdeki günlerde konuyu degerlendirdikten ve bazi istisarelerden sonra, özellikle hukukçularla, acil olarak magduriyetlerin giderilmesi, acil, kisa, orta ve uzun vadeli projelerle, geriye dönük tahribatin tedavisi ve ailenin ve gençligin daha iyi hale getirilmesi için eylem planlarini açiklayacaklarini“ da söyledi.
Çevik, kendilerine ulasan mektubu da kamuoyu ile paylasirken, “konu bu mektupta özetlenmis, biz de bu endiselere aynen katiliyoruz” dedi.
“Muhterem Türkiye Aile Birligi Cemiyeti / Hukukçular Meclisi üyeleri
Sizden bir bilgi almak istiyorum. “Istanbul sözlesmesinden çekildik” dendi, ne oldu. Bu konuda kimse yeni bir açiklama yapmadi. Mesela Grevio, ETCEP ne oldu. Nüfus cüzdanlarindaki GENDER maddesi kaldirilacak mi?
Biz yola çikarken CEDAW ve Lanzarote’den söz ediyorduk. Onlar ne oldu?
Sözlesmeden çekildigimizin açiklanmasindan sonra yolumuza "Ankara kriterlerini açiklar onunla devam ederiz" dendi. Sonra AK Parti kadin kollari baskani görevden alindi yerine daha ilimli bir isim getirildi derken, bu konularda daha radikal ve LGBTP fuhus Lobisinin destekledigi Toplumsal Cinsiyet Adaleti savunucusu bir isim Aile Bakani yapildi. Bundan sonraki süreci bu hanim mi yönetecek?
Sözlesmeye iliskin bir sürü itirazlarimiz vardi, ama bunlarla ilgili somut bir gelisme oldu mu?
Bu arada söyle bir açiklama oldu: "Istanbul sözlesmesinden çekildik ama, sözlesmenin bütün hükümleri, ilgili yasada mevcut, kazanimlardan hiçbir geri adim atilmayacak" O zaman sözlesmeden geri çekilmek ne anlama geliyor? Ankara kriterleri dedikleri bu mu?
Yargi zaten kanunlara göre karar veriyor, bürokrasi yönetmeliklere bakiyor. Yargi ve bürokrasi bir beklemeye girse de, mevzuatta bir iyilestirme sözkonusu degil.
Bugün “Yeni bir düzenleme ile Kadina siddetin cezasi artirilacak” diye bir açiklama yapilmis.
Bu “Erkege siddetin cezasi azaltilacak” demek gibi bir sey. Adalet suç ve ceza dengesi ile ilgilidir. Böyle bir sey mümkün mü? Bu anlamda cinsiyet ayirimciligi, cinsiyetçi bir bakis açisi degil mi?
Bir diger konu, “Kadina siddet” ne demek. Artik biyolojik cinsiyet yok. Nüfus cüzdanimizdaki GENDER bunu ifade ediyor.
Kadin erkek, toplumsal cinsiyet seklinde yeniden tanimlaniyor ve bu durum cinsel deneyim, cinsel yönelim ve cinsel tercihle sekilleniyor.
Eskiden kadinken, simdi erkek olan ya da kendini öyle hisseden veya tanimlayan, din, ahlak ve gelenekten bagimsiz bir birey ile kendini kadin hisseden bir transseksüel, ya da biseksüel, veya intersex bu yasaya göre nasil muamele görecek. Bari LGBT+’lilere siddet de, diger insanlara göre artirilsin, çünki bunlarda pozitif ayirimciliga tabi “Dezavantajli grub”tan, sözlesmeye göre.
Beni hukuki açidan bu konuda aydinlatirsaniz memnun olurum.
Cinsiyet temelinde hukuki anlamda suç ve ceza tanimi yapilabilir mi? Bu hukukun temel ilkeleri ile uyumlu mu? “Pozitif ayirimcilik, öncelik, kolaylastiricilik anlaminda olabilir, hukuk bu anlamda bu sekilde bükülebilir mi?
Bu konuda siz ne yapiyorsunuz?
buna karsi biz ne yapabiliriz. Bu süreç yasal degisiklik konusunu siz takip ediyor musunuz?
Size bilgi veriliyor mu? ya da
Bilgi aliyor musunuz?
Bir anda yasalasirsa, o zaman ne yapacagiz?
Geri basa mi dönecegiz?
A.K. 22 Mayis 2021 Istanbul / Bagcilar”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.