Içimizde yasayan bir azgin azinlik, Islam'a ve Islam'in kutsallarina hakaretler yagdiriyor.
Dün Gülsen, bugün Perinçek, bir baska gün bir baska birisi. Yahu siz bizi test mi ediyorsunuz, direncimizi mi ölçmeye çalisiyorsunuz?
Nedir bu saldirilar, bu had bilmezlikler, bu tuhafliklar ve bu cüretkârlik. Anladik Inanmiyor olabilirsiniz; ancak hiç degilse bari birazcik insan olun.
Nedir bu saldirilariniz, Islam'i ve Müslümanlari tahkir etmeniz? Bu dinin yüce resulü ile küçük ve güdük bedeninizi nasil mukayese etmeye kalkisiyorsunuz?
Arsizligin ve küstahligin da bir seviyesi olmalidir. Fakat Sen bilmezmisin her mukayese küçültür. Küçük adam. Bu bir hadsizlik ve küstahlik da degil; bu bir pespayelik ve kendini bilmezlik.
Siz hangi karanlik gecelerden düstünüz bizim gündüzümüze de, isigimizi kendi karanliginizla bir tutmaya yeltenip,
"Hz. Muhammed 1 yilda ancak 40 kisiyi buldu, hiç olmazsa biz 40 bin kisiyi bulduk. Hz. Muhammed'den çok daha ileri bir noktadayiz"
hezeyan etme hakkini kendinizde buluyorsunuz.
Biz seni ta, altmislardan beri taniyoruz. Sen her dönemde, arkaik, her dönemde karanlik ve her dönemde Islam ve Müslüman düsmaniydin. “Kirk yillik kani olur mu yani.".
Ey Müslümandanlar, size ne oldu da derin uykunuzdan bir türlü uyanamiyorsunuz. Gülsen’de, Imam Hatiplilere hakaret edilince(hakli bir tepki) yeri gögü inletenler, sahinlesenler, Dogu Perinçek'in, Yüceler yücesi HZ. Peygamber Efendimize hakareti karsisinda sus-pus oldular.
Bu nasil bir gaflet, bu nasil bir Müslümanlik. Siz Gülsen'e, imam Hatipler üzerinden ( imam Hatipler revaçta ya) tepkiler yagdirirken, bu tepkileri inançlariniz adina degil de dünyevi kaygilarla mi yaptiniz ki, Efendimize yapilan hakaret karsisinda sessiz kaldiniz.
Her saldiri bir sonraki saldiriyi besleyerek, Müslümanlarin direnci test edilmeye çalisiliyor. Onlar saldirdikça biz Müslümanlar bir adim daha geri çekiliyoruz.
Saldiran küfür karsisinda, sahlanan bir iman haline bir türlü dönüsemiyoruz; sahlanan ve hücuma geçen. Bu saldirilar karsisinda biz, cici ve uslu çocuklar rolünü üstleniyoruz.
Biz geri çekildikçe, onlar saldirilarini artiriyor ve iyice arsizlasiyor, azginlasiyorlar. Bu saldirganlar, siyasi kulvarlardan, caddelerden, yazili ve görsel basindan saldirirken, diger bir taraftan da birileri sosyal medyadan inançlarimiz hakkinda süpheler olusturmaya, rahneler açmaya çalisiyor.
150 yildir, ayni hakaretler, ayni saldirilar. kayitsizligimizdan dolayi bu saldirilar ve hakaretler son zamanlarda biraz daha fazlalasti.
Biz Müslümanlar, alttan aldikça, sesimizi çikarmadikça onlar, saldirilarini artiriyorlar. Bizim zaaflarimiz onlarin gücü oluyor.
Peki Müslümanlar ne yapiyor? Hosgörü adi altinda dirençlerini kaybetmek ve sisteme entegre olup, dünyevilesmek. Bu azgin azinlik ve sosyal medya kafirleri yetmiyormus gibi, içimizden bazi tufeylilerde çagdaslik ve bilimsellik adina, ayni cephenin degirmenine su tasiyorlar. .
Kurumus bir deve dikenine benziyor diliniz ve ruhunuz; rüzgarlarin sürükledigi bir deve dikeni... yapraklariniz dagilmis, çiçekleriniz dökülmüs, modasi geçmis, ömrünü tamamlamis bir düsüncesiniz.
Aslinda düsünce degil yaban ellerin olusturdugu birer mukallitsiniz. Bu cografyada yasayip, baska cografyalara sevdalisiniz. Geçmisiniz yok, geleceginizde olmayacak.
Köksüzsünüz.
Yaban gibisiniz. Ne sevinçlerimize ve nede kederlerimize ortaksiniz. Meyveniz yok. Bir agaç iskeleti ruhunuz. Bulmaktan korkarak ariyorsunuz. Neyi? Putperestligi. Akmayan bir çesmeye benziyor ruhunuz. Firavunlarin ehramlarina tas tasiyan kölelersiniz.
Sunu biliniz ki, bu topraklarda iman lambalari yanmaya devam edecek. Biz Allah'a ve Onun yüceler yücesi Resulüne teslim olmusuz. Kiyamete kadar da bu inanç nesiller boyu devam edecektir. Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktir.
Varin siz azginliginiza devam edin.
Dirilen ruhlarimiz, çagi putlarinizdan temizleyecektir.
