Peki nedir bu delikanlılık raconu?
Hemen başlayalım anlatmaya.
Racon gereği eşi veya çocukları yanında olup, hasmı olan bir erkeğe kişi herhangi bir saygısızlıkta bulunmaz. Tuzak kurmaz, yol kesmez. Çünkü aile, eşler, çocuklar bu durumdan muaftırlar. Hesap o iki kişi arasındaki kavgadır yâda husumettir.
Delikanlı adam racon gereği görmezden gelir yâda hiç müdahalede bulunmaz. Şimdi bakıyoruz özellikle trafikte arabada çocuk varmış, eşi varmış diz boyu küfürler, saldırmalar özellikle sopayla saldırmalar.
Delikanlılık raconuna göre hem ailesi varken saldırmış hem sopasız birine sopayla saldırmış raconu çiğnemiştir.
Bırakın arkadaşının eşine, sözlüsüne, nişanlısına yan gözle bakmayı mahallede komşu kızına yan gözle bakılmaz, aileden biri olarak görülür sahip çıkılırdı. Şimdi İse bu tik toklar da tanışıp buluşanlar evliyken birbirlerine kaçıyorlar vah ki vah.
Delikanlılık raconunda otobüste, dolmuşta, trende, metroda kendimizden büyük olan herkese yaşlı olması önemli değil, rahatsız olan engelli olan herkese yer verirdik. Bu terbiye ile büyüdük yetiştik. Şimdi bakıyorum da herkes elindeki cep telefonlarına dalmış ya oyun oynuyorlar, ya film izliyorlar, ya müzik dinleyip kulaklarında kulaklık oralı bile olmuyorlar. Bu yer verme durumu hepimize lazım olan bir durum.
Bir çok kişi bilmez İslam'da, dinimizde nikah üstünlüğü diye bir kavram var. Aynı yaşta da olsakta bizden önce nikahlanan arkadaşımız bizden racon gereği nikah üstünü olduğundan saygı duyulur, abi abla büyüklüğünde değerlendirilirdi. Maalesef bu durumda zaman içinde yok olup gitmiş.
Racon gereği devletin kolluk kuvvetlerine el kaldırılmaz, el pençe huzurda durulur, hüküm neyse herkes razı olunurdu. Şimdi ise tehditler, yok seni sürdüreceğim, vuracağım hatta taş atanlar, silahla ateş edenler, arabayı polisin jandarmanın üzerine sürenler. Suç işlemenin bile bir raconu adabı edebi vardı bu aymazlar yüzünden bu raconda yok olup gitti.
Bir esnafın dükkanına gittiğimizde, içerde kimse yoksa içeri girilmez dışarda beklenirdi, hatta esnaf o dükkan çıksa dükkan sahibiyle çıkılır racon gereği dışarıda beklenirdi.
Ona keza toplum içinde kalabalık ortama selâm ile gelen biri olduğunda ayağa kalkılır, kişi karşılanır, onunla tokalaşılır yer göstererek oturması beklenirdi. Maalesef bu raconda yok olmaya yüz tutmuş durumda..
Velhasıl sosyal medya tik toklar, şunlar, bunlar. Kabalaşan toplum, bananecilik, vurdumduymazlık, başka toplumlara özenti bizleri delikanlılık racon maddelerinden koparmış maalesef toplum bu güzel değerlerinden uzaklaşarak bu şekli almıştır.
Eski Yeşilçam filmlerinde özellikle Sadri Alışık filmlerinde bu raconlar tam uygulanmış, inceden topluma da mesajlar verilmiştir. Özlediğimiz ve kaybolmaya yüz tutmuş adetlerimizin geri gelmesi dileklerimle saygılarımı sunuyorum.
Murat Gülşan