https://search.google.com/search-console/

  • BIST 100

    10642,6%-0,43
  • DOLAR

    40,53% -0,48
  • EURO

    47,61% -0,42
  • GRAM ALTIN

    4352,92% -1,37
  • Ç. ALTIN

    6999,67% -0,32

MEHMET NURI YARDIM


Bingöl'e selam....


Sadece Bingöl ilimize degil diger 80 sehrimize de selam olsun! Bir hususi selamim ise, aziz dostum, meslektasim, inançli ve idealist aydin Mehmet Nuri Bingöl’edir. 1961 Sanliurfa Birecik dogumlu edibimiz, temel egitiminden sonra Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeni Türk Edebiyati Bölümü’nden mezun oldu, muhtelif yerlerde görev yaptiktan sonra dogup büyüdügü topraklarda ögretmenlige devam ediyor. Istanbul’da ögrencilik yillarinda gazetecilik yapti, dergi çikardi. O siralarda da görüsürdük. Aradan 40 yili askin bir zaman geçti. Çok çaliskandi ama Bâbiâli onun da kiymetini bilemedi. O da bir ‘mektep’ olarak gördügü ‘vatan sathi’nda talebe yetistirmeye basladi. Bugüne kadar on binlerce ögrencimize ilim, irfan, edep ve edebiyat dersleri verdi. Onlari dinine, devletine, milletine bagli suurlu vatandaslar hâline getirdi.

Müsterek hocamiz merhum Mehmet Kaplan ile rahmetli yazar Tarik Bugra’nin romanlari üzerine bitirme tezini tamamladi. Bugra’yla yaptigi mülakat, kitaplarda yer aldi. Istanbul’da kültür sanat çevreleriyle köklü dostluklar kurdu. 1996 yilinda Sürgündeki Çeçenya romani nesredildi.Sürgünda Tirmanis 1 ve 2, Yokusta, Kafkasya’da Sarp Ufuklar, Nur Üstad yayimlanmis ve tefrika edilmis romanlaridir. Su anda üç ayri kültür sanat sitesinde yaziyor.

Adasimla ayni fakültede okumus, ayni kültür ve inanç çevresinde bulunmustuk. Ikimiz de Güneydogu’luyduk. Dolayisiyla bazilari ikimizi karistiriyordu. Bana “Bingöl nasilsin?” diyenler oldugu gibi muhtemelen ona da “Yardim ne var ne yok?” diye seslenenler çikmistir. Ben bu isim benzerliginin disinda muhterem dostumla bir ruh beraberligi tasidigimizi da düsünüyorum. Kaygilarimiz, hassasiyetlerimiz, zevklerimiz neredeyse ayni. Edebiyata olan saygi, yazi yazmada kararlilik, bu ayniliklerden birkaçi. Dostumda en çok sevdigim hususiyetlerinden birini size söyleyeyim: Vatanperverligi! 15 Temmuz ihanet gecesi yasanirken en çok istirap çeken münevverlerimizden biri de oydu. Islam’in son kalesinin yikilma tehlikesi, onun da içini parçalamisti. Ama büyük devletimizin ve mübarek milletimizin, Allah’in inayeti ve ümmetin dualariyla FETÖ hainlerine gereken dersi vermesi, Türkiye genelinde muazzam sevinç uyandirirken en çok bahtiyar olan kisilerden biri de inaniyorum ki Bingöl’dü. Nitekim daha sonraki konusmalarimizda, bu hislerini açikça ifade etmisti.

Yazarimizin bugünlerde iki kiymetli eseri nesredildi. Kitapyurdu Dogrudan Yayincilik’den çikan bir roman ve bir hikâye kitabi. Önce Siyahtan Turkuaza Kosmak adini tasiyan ve aralarinda 15 Temmuz hikâyelerinin de bulundugu eserden bahsedeyim. “Birecik Kiz Anadolu IHL kadrosu”nda ithaf edilen bu seçkin kitabin ilk hikâyesinde, iki 15 Temmuz gazisinin yasanmis hikâyesi anlatiliyor. “Gül Goncasi Gibiydi Yarasi” hikâyesi de 15 Temmuz Kahramanlari’na ithaf edilmis. “Emirdaglar Yükselince” hikâyesindeki su ithaf çok manidar: “15 Temmuz’da tank durduran suura minnetle…” Mazlum Islam cografyasinin dertleriyle hemdert olan Bingöl, “Yalel Sedalari” hikâyesini ‘Filistin’in isimsiz kahramanlari’na adamis. Dedim ya ‘müstereklerimiz’ çok. Yazarimiz da kedisever, kedi besliyor. Onlari anlattigi “Kedilerimiz” hikâyesini okumalisiniz. “Geçmis Zaman Olur ki Hayali Bes Para Etmez” hikâyesinde, Bâbiâli’de tutunamayisini anlatiyor. Iyi ki bozulmaya baslamis basin mecrasinda yer almadi da maarif dünyasinda degerlerimize hizmet etti, kalemiyle güzellikleri yazdi. “Baykan Suyu Sen Sakrak” hikâyesi, “15 Temmuz sahlanis davasini neslimize aktaranlara” ithafiyla okuru selamliyor. O suuru diri tutmak isteyen edebiyatçimiz, inaniyorum ki Türkiye’mizin yasadigi o firtinali günleri yeni bir romaninda yazacaktir. Vefa konusunda örnek olan Bingöl, “Bedel Çanakkale Gibi Olursa” hikâyesini hocasi Verdi Kankiliç’a, “Serkes Kelebekler” hikâyesini kadim dostu Hüseyin Yilmaz’a ithaf etmis. Fakire de “Yakaza mi, Hayal mi?” yazisini lâyik görmüs, sag olsun, var olsun. 

Ver Elini Türkmeneli, yazarimzin ‘Gönül Sayhasi’ ile basladigi nehir romanlarin ilki. Kapagini bayragimiz süslüyor. Afganistan merkezli roman aslinda mazlum bütün cografyalarin hüzünlü destani. Bosna’dan Kirim’a, Dogu Türkistan’dan Kerkük’e kadar Türkçe konusan Müslümanlarin yasadiklari drami çarpici biçimde dile getiriyor. Mizaç olarak mütevazi olan Mehmet Nuri Bingöl, Arif Nihat Asya gibi “Sanatim Sen ve saniham Sen’den / Gurur verme Ilahi, gurur verme bana” diyen çelebilerdendir. Kutlu kalemiyle edebiyatimizi nurlandiran has dostuma selam olsun!

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.