“Ağlamak dua etmektir, merhamet gözyaşları da sadakadır, onlar hayat ve hassasiyet dolu bir ruhtan aktıkları zaman boşuna akmış olmazlar.”
Bir Gözyaşı, Bir Gülümseme isimli eserinde Halil Cibran kaynağı ruhun derinlikleri olan bir gözyaşının değerini bu şekilde ifade ediyor.
Gözyaşı insanın doğar doğmaz öğrendiği bir-inci dil. Bu dilimiz en samimi ve en tesirli bir lisanımız. Sözün olmadığı veya yetmediği ya da dilimizin düğümlendiği anlarda hislerimize tercümanlık eden sessiz sözlerimizdir gözyaşlarımız…
Gözyaşı çoğunlukla acziyetimizin bir ifadesidir. Kalbimizdeki bir hasret, bir pişmanlık, bir inciniş, bir elem gözümüzden yaş olur akar. Bazen ise bir sevincin billur billur damlamasıdır gözyaşı.
Lakin sahte olan, samimi olmayan, riyakar gözyaşları da vardır. Bu gözyaşları “timsah gözyaşı” diye tabir edilir. Bu ifade timsahların avlarını yerken gözyaşı dökmeleri gözlemine dayanıyor.
Timsah gözyaşları denildiğinde ilk akla gelenlerden biri ise Yusuf aleyhisselamın abileridir. Yusuf suresinin 12. ayetinde Yusuf’u kuyuya atıp terk ettikten sonra abilerinin “ağlayarak” babalarının yanına geldiklerinden söz edilir. Yusuf’un abileri işledikleri kötülüğü gizlemek adına gözyaşlarını kullanmıştır. Hz. Mevlana bu hastalıklı ruh halini şöyle kelimelere döker:
Yusuf’un kardeşlerinin ağlaması hiledir ancak, çünkü yürekleri kıskançlıkla, marazla doludur.
Yusuf suresinin 12. ayetinden “Her ağlayana güvenilmez; her ağlayanın sözüne itibar ve haline hürmet edilemez” dersini de çıkaran Metin Karabaşoğlu kıssaların en güzelinin anlatıldığı bu surede birbirine zıt iki gözyaşının zikredilişine dikkat çeker:
Aynı kıssada yine ağlayan lakin mutlak surette güvenilir biri de vardır. Öyle ki kalbinin derininden kopup gelen gerçek bir hüzünle döktüğü gözyaşları sebebiyle ağlamaktan gözleri kör olmuştur.
Yakub aleyhisselamın gözyaşları kalbindeki şefkat ve merhamet bulutlarından yanaklarına yağan damlalardır. Yusuf’un abilerinin gözyaşları ise küçük kardeşlerine karşı kıskançlıktan kaynaklanan ve babalarını aldatmayı amaçlayan bir ağlayıştır. Birinci ağlayış içten olup süreklilik arz etmiş ve Yakub aleyhisselamın görme gücünü geçici olarak kaybetmesine yol açmıştır. İkinci ağlayış ise konjonktürel ve pragmatik olduğu için devamlılık arz etmemiştir.
Bu bağlamda zihne bazı sorular geliyor: Farklı duygulardan kaynaklansa da tüm gözyaşları aynı mıdır? Yoksa gözyaşları duygulara göre farklı içeriklere mi sahiptir? Kar taneleri gibi her gözyaşının da özel bir yaratılışta olduğu söylenebilir mi?
Gözyaşları kökenlerine göre bilimsel olarak genel manada üç farklı türe ayrılıyor. Birincisi gözün beslenmesini, yağlanmasını ve korunmasını sağlayan, sürekli olarak salgılanan “bazal” gözyaşlarıdır. İkincisi toz, duman, soğan gibi tahriş edici maddeler nedeniyle salgılanan “refleks” gözyaşlarıdır. Yoğun duygular hissedildiğinde üretilenler ise “duygusal” gözyaşlarıdır. Bütün bu gözyaşlarının ortak özelliği ise tuzlu suda asılı çeşitli biyolojik maddeler (yağlar, antikorlar ve enzimler dahil) içermeleridir.
Gözyaşları çok çeşitli sebeplerle akabilir. Her bir gözyaşının benzersiz olduğu düşünülse de bu konudaki çalışmalar henüz ön aşamadadır ve çok sayıda bilinmeyen bileşen tanımlanmayı beklemektedir. Gözyaşları üzerine yapılan bilimsel bir araştırmaya göre duygusal gözyaşları daha yüksek protein içeriğine sahiptir. Bu nedenle daha viskozdur, cilde yapışkandır ve yüzden aşağı doğru akışı daha uzun sürer. Refleks gözyaşları ise yabancı parçacıklar veya buharlardan gelerek gözleri tahriş eden şeyleri yıkamaya yardımcı olmak için daha seyreltilmiştir. Bu gözyaşları enfeksiyonları önlemek için lizozim ve defensin peptitleri gibi daha fazla antimikrobiyal bileşik içerir.
Gözyaşlarının farklı olup olmadığını merak ederek yakın çekim fotoğraflama yapan sanatçılar var. Bunlardan biri Rose-Lynn Fisher. Fisher keder, sevinç, kahkaha ve sinirlilik gözyaşlarını ayrıntılı bir şekilde fotoğraflamıştır. “Gözyaşlarının Topoğrafyası” ismini verdiği projesinde yer alan fotoğraflara bakıldığında görülüyor ki her bir gözyaşı “kolektif insan deneyiminin bir mikrokozmosunu taşıyor”.
Gözyaşlarının nasıl göründüğünü merak eden fotoğrafçılardan biri de Maurice Mikkers. Mikkers hem kendinin hem de arkadaşlarının gözyaşlarını mercek altına almıştır. “Gözyaşlarının Hayal Dünyası” adını verdiği bir seride yer alan görseller gerçekten muhteşem ve tam tefekkürlük…
Hasıl-ı kelam Necim suresinde (53:43) belirtildiği üzere güldüren de Allah, ağlatan da (وَاَنَّهُ هُوَ اَضْحَكَ وَاَبْكٰىۙ). Gülmek ve ağlamak bir sarkacın iki ucu gibi ve ömrümüz bu ikisi arasında salınıyor. Öyle ki bazen mutluluğun zirvesinde gözyaşı dökerken bazen ise hüznümüzün derinliklerinde kahkahalar atabiliyoruz. Hatta ağlamamız gerekenlere gülebilirken gülmemiz gerekenlere ağlayabiliyoruz. Her halükarda farklı duygulara dayansa da gözyaşlarımız zahiren birbirine benziyor lakin her bir gözyaşımız kar taneleri gibi özel bir yaratılışa sahip. Bu tefekküre daldığımızda anlıyoruz ki gözyaşları âlemi Allah’ın vahiyetinin ve ehadiyetinin muhteşem bir tecelligahı…
Kaynakça
Jack Sommer, “Here’s what your tears look like under a microscope”, Business Insider, 15 Ekim 2015, https://www.businessinsider.com/what-tears-look-like-under-a-microscope-2015-10
Joseph Stromberg, “The microscopic structures of dried human tears”, Smithsonian, 19 Kasım 2013, https://www.smithsonianmag.com/science-nature/the-microscopic-structures-of-dried-human-tears-180947766
Halil Cibran, Bir Gözyaşı, Bir Gülümseme, 2. Baskı, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2023, s. 96.
Hao Liang, Songye Wu, Duo Yang, Jianhua Huang, Xiaolei Yao, Jingbo Gong, Zhixing Qing, Lijuan Tao ve Qinghua Peng, “Non-targeted metabolomics analysis reveals distinct metabolic profiles between positive and negative emotional tears of humans: a preliminary study”, Cureus, 15(8), (Ağustos 2023).
Metin Karabaşoğlu, “Bir ölümün ardından (VIII): gözleri açan gömlek”, Serbestiyet, 6 Aralık 2024, https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/bir-olumun-ardindan-viii-gozleri-acan-gomlek-189860
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, Mesnevî-i Ma’nevî, çev. Derya Örs ve Hicabi Kırlangıç, İstanbul: Türkiye Yazma Eserleri Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2015, s. 628.