Tevhid; yalnız Allah'a ibadet edip ve yalnızca Allah'tan yardım dilemektir!
Tevhid; bütün sahte ilahları ve insanlara yaşam şekli dayatan Tağutları reddedip, bir ve tek olan ilaha yani Alemlerin Hakimi ve Rabbi olan Allah'a kayıtsız ve şartsız teslim olmak demektir.
Tevhid; yaşamın her alanında Allah'ı birinci sıraya koyup, O'nu ama/fakat demeden baş üstüne, Ya Rabbi! diyerek öncelemek demektir.
Tevhid; Allah'ın gücünü, kudretini ve sadece kendisine ait sıfatlarını O'nun yarattığı kullarından herhangi birine vermemek demektir.
Tevhid; sadece Allah'a yapılması gereken ibadet ve duaya aracılar, şefaatçiler koyarak şirk bulaştırmamak demektir.
Tevhid; Allah'tan başka helal, haram, ibadet ve hüküm koyucu olmadığını bilmek demektir.
Tevhid; İslam dininin esaslarının Allah tarafından konulduğunu, Nebiler ve Resuller tarafından tebliğ edildiğini bilmek/inanmak demektir.
Tevhid; mistik uzak doğu, Şamanizm ve İsrailiyat inançlarını İslam'a bulaştırmadan, Zuhruf, 43/44. Ayete göre, "Şüphesiz bu Kur'an sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, O'ndan hesaba çekileceksiniz!" tek sorumlu olduğumuz Kitab'a uyarak onu rehber edinmek demektir.
Tevhid; Allah'ın bize rehber olarak gönderdiği, din için yeterli dediği Kitab'ı anlamadan Arapça okuyup yetersiz görerek, rivayet kitaplarıyla Allah'a karşı din uydurmamak demektir.
Tevhid; Hz. Muhammed (s.a.v)'in, Allah'ın ortağı değil, kulu ve Resulü olduğunu bilmek demektir.
Tevhid; bir takım şizofren hastası kişilerin, kendi hayal dünyalarında yarattıkları, Allah ve dini için söyledikleri hastalıklı zırvalarını, aslında şöyle demek istedi diyerek, te'vil etmemek demektir.
Tevhid; insanların elleriyle yazdıkları kitaplara değil, sadece Hz. Muhammed (s.a.v) gibi Allah'tan indirilen Kur'an'a tabi olmak demektir.
Tevhid; "biz atalarımızdan böyle gördük böyle işittik, biz de böyle inanırız" demeden, sorgulayıp akıl ile vahyi buluşturarak hakikate ulaşmak demektir.
Tevhid; hakimiyetin ve hükmün sadece ve ancak Alemler'in-Rabbi olan Allah'a ait olduğunu bilerek, hayatını ona göre şekillendirmek demektir.
... Ve
Arapça'da, "güç ve gayret sarfetmek, bir işi başarmak için elinden gelen bütün imkanları kullanmak" manasındaki Cehd kökünden türeyen Cihad, İslami literatürde "dini emirleri öğrenip ona göre yaşamak ve başkalarına öğretmek, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışmak, İslam'ı tebliğ, nefse ve dış düşmanlara karşı mücadele vermek" şeklindeki genel ve kapsamlı anlamı yanında fıkıh terimi olarak daha çok müslüman olmayanlarla savaş için kullanılmıştır.
Cihad; Kur'an-ı Kerim'de isim olarak dört, bundan türeyen fiil şeklinde yirmi dört yerde geçmektedir.
"Cihad eden" anlamındaki Mücahid ise iki Ayette zikredilmiştir.
Abdülbaki, el-Mu'cem, "chd" md.
Cihad kelimesinden doğrudan savaşın kastedildiği anlaşılmakta, bir kısmında da Cihad, "Allah'ın rızasına uygun bir şekilde yaşama çabası" şeklinde özetlenebilecek olan genel anlamıyla geçmektedir.
"Ey iman edenler!
Sabredin; (düşman karşısında) dayanışmada bulunun; (savaş için) hazırlıklı ve nöbette bulunun! Allah’a karşı takvalı (duyarlı) olun ki kurtulasınız."
Al-i İmran, 3/200
Cihad; Allah yolunda İslam'ı tebliğ etmek ve aksiyon ortaya koymaktır!
Cihad; adam öldürmek değil, kalbini öldüren bir insanı diriltmektir.
Cihad; insanın fıtratıyla arasına sokulan bariyer ve barikatları kaldırmaktır.
Cihad; Allah'a giden yolların açılmasını sağlayan çabalardır.
Cihad; dilini Allah'a davete adayabilmektir.
Cihad; nefsin kötülük dürtüleriyle mücadele edebilmektir.
Cihad; fıtratı vahiy ile buluşturmaktır.
Cihad; mazlumlar için zalimin karşısına çıkmaktır.
Cihad; zalime bedeli ne olursa olsun başkaldırmaktır.
Cihad; bizimle savaşanlarla Allah yolunda savaşmaktır.
Cihad; malını ve canını Allah için seferber edebilmektir.
Cihad; hakikati anlatmak için cehdini ortaya koymaktır.
Cihad; vahyin anlatıldığı bir tebliğ faaliyetidir.
Cihad; herkes karşı çıksa da hakikati haykırabilmektir.
Cihad; Allah'ın rızasına uygun bir şekilde yaşama çabasıdır. Her gün ve gece, Kadir gecesi şuuruyla hareket etmek demektir. Asıl kurtuluş budur!
Cihad; Kafire karşı zelil olmak değil, galip olmaktır.
Cihad; hakikati anlatmak için cehdini ortaya koymaktır.
Mücahid de bütün bunları bilen, yapan ve yaşayan yiğit insandır.
Cihad ederek Cennet kazanılır.
Büyük fikir insanı, Amerikalı şehid Melik El-Şahbaz (Malcolm X)
diyor ki:
"İslam'a sövmekten başka fikri olmayanlar;
fikri değil, İslam'a sövmenin hürriyetini istiyor!"
Bunlara karşı durmak gerekir. Bunun adını İslam, Cihad koymuştur.
Çünkü hayat; Tevhid ve Cihad'dir!
Sadece Namaz kılmak, Oruç tutmak... yetmiyor!
Evet!
Ebu Leheb, Ebu Cehil, Fravun, Nemrud... sövdüler de ne oldu!? Var mı asrımızda böyle zalimler!?
Her dönemin zalimleri var ve var olacaktır!
Karıncanın safını belirlediği gibi İbrahim'in yanında yer almaktır mesele... Fravun'a kızmak yetmiyor, Musa'ya destek olmak gerekir!
Mü'min olmak bunu gerektirir!
Müslümanların sessizliğinden cesaret alan soyunu unutanlar!
Bunu bilin ve unutmayın!
Üstad Necip Fazıl Kısakürek diyor ki:
"Çöplüğe attılar da mukaddes emaneti,
Hak bellettiler Hakk'a en büyük ihaneti."
"Öfkesiz iman, gözsüz bir kafa gibidir!" diyor bir güzel insan!
... Ve
İslam;
Aylak aylak dolaşmayı ve yaşamayı onaylamaz!
Miskin miskin yaşamaya izin vermez!
Cimri ve pinti yaşamayı kabul etmez!
Har vurup harman savurmayı istemez!
"Uyu uyu yat uyu!" parolasını red eder!
"Sus! karışma! konuşma!" anlayışını red eder!
"Bana ne, bana değmeyen yılan bin yaşasın!?" anlayışını red eder!
İslam'ı doğru anlamadan, doğru yolda yürümek mümkün değildır.
Şimdi anladınız mi bugün yeryüzünde müslümanlar neden perişan, aç, sefil ve yoksul!?
... Ve
İslam'da;
Miskinlik yok!
Tembellik yok!
Sorgulamadan inanmak yok!
Taklitçilik yok!
Anlamadan okumak yok!
"Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" yok!
Sadece eleştirmek yok!
Yapmak yerine yıkmak yok!
Her gün aynı yerde durmak yok!
Bir işi bitirince durmak yok!
Ümitsiz olmak yok!
Kararsızlık yok!
"Başaramam" demek yok!
"İman varsa imkan da var!"
... Ve
Her fikir ve düşüncenin yobazı var. Yobaz; bir inanca ve bir düşünceye körü körüne, aşırı ölçüde bağlı olan, hoşgörüden yoksun kimsedir.
Bir müslüman asla yobaz olmaz, olamaz ve olmamalıdır.
Müslüman önce basiret (anlayış, seziş, sezgi) sahibi olmalıdır!
Feraset (ölçülü görüş, doğru görüş, uyanıklık) sahibi olmalıdır!
Hisleriyle değil, aklını mutlaka kullanmalıdır!
Sabır sahibi olmalıdır!
Zarif ve nazik olmalıdır!
Mü'mine karşı oldukça şefkatli olmalıdır!
Kafir ve münafıklara karşı dik ve dikkatli olmalıdır!
Ebu Cehil küfründe ve müşrik olarak görevini yapmıştır. Ama Ebu Bekir de Allah'ın rızasını kazanacak kadar iman abidesi olmuştur!
İkisi dün olduğu gibi bugün de savaşıyor...
Ve kiyamete kadar da bu savaş devam edecektir!
Bir tarafta kafirler ve diğer tarafta mü'minler!
Üstad Cemil Meriç'in buyurduğu gibi,
"Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur."
11 aydır Gazze'de yaşatılan soykırım, insanlık suçu ve savaş suçunu arsızca seyreden ve destekleyen Batı ve ABD, İsrail ile birlikte soykırımın ortağıdır! Laneti birlikte hak ediyorlar!
Hani demokrası diyorsunuz!?
Hani insan hakları diyorsunuz!?
Sizin yazdığınız ve yazdırdığınız Tarih hem kirli ve hem de utanç verici...
Siz mi evet, elbette ki siz!?
Birinci ve ikinci dünya savaşlarını kim başlattı!? Milyonlarca insanı katlettiniz!
Hiroşima ve Nagasaki'ye kim atom bombası attı!?
Avusturalya'daki 20 milyon Abrojini'yi kim katletti!?
Vietnam'da masum insanları kim katletti!?
Bosna Hersek'te onbinlerce müslümanı kim katletti!?
Kuzey ve Güney Amerika'da 150 milyon Kızılderili'yi kim katletti!?
Filistin'de, Afganistan'da, Irak'ta ve Suriye'de milyonlarca müslümanı kim katletti!?
Adolf Hitler ve Naziler milyonlarca Yahudi'ye soykırım yaparak katletmedi mi!?
Faşist Benito ve Mussolini kim!?
21. yüzyılın Hitler'i olan Terör Devleti İsrail'in Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu kim destekliyor!?
Allah'ın laneti üzerinize olsun...
Unutmayın ey zalimler! 2 milyar müslüman bu zulmünüzü asla unutmayacak ve af etmeyecektir!
Ey müslümanlar! en büyük düşmanınız kim!?
Anlayın!
